"أعرفها " - Traduction Arabe en Turc

    • tanıyorum
        
    • tanımıyorum
        
    • tanıdığım
        
    • biliyorum
        
    • tanımıyordum
        
    • tanırım
        
    • bilmiyorum
        
    • tanıyor
        
    • tanıyordum
        
    • bilirim
        
    • tanırdım
        
    • bilmediğim
        
    • tanımadığım
        
    • tanıdığımı
        
    • bilmem
        
    Biliyor musun, sanırım kız bu... ve onu bir yerden tanıyorum. Open Subtitles تعرف، أعتقد ان هذة هى البنت وأنا أعرفها من مكان ما
    Onu , sevmemi engeleyecek hiçbirşeyi olmadığını bilecek kadar yeterli bir süredir tanıyorum. Open Subtitles أعرفها طويلا بما يكفي لأدرك أنها نقية من الصفات التي ستجعلني لا أحبها
    -Matematiksel olarak imkansız. -Ondan hoşlanmadığımı kim söyledi. Onu daha tanımıyorum sadece. Open Subtitles حسابياً هي ممكنة من قال أنني لا أحبها انا فقط لا أعرفها
    Bunun usûle uygun olmadığını biliyorum ama tanıdığım biri Fabry hastalığından muzdarip. Open Subtitles أعرف أنّه ليس وضعا طبيعيا لكن فتاة أعرفها تعاني من داء فابري
    Onu tanıyorum, onu severim ve ikinizden birini kovarsa, istifa ederim. Open Subtitles أعرفها و أنا معجب بها و إذا طردت أيا منكما سأستقيل
    Onu, evine dinleme cihazı koyduğunu bilecek kadar iyi tanıyorum. Open Subtitles أعرفها جيداً بما يكفي لمعرفة بأنك كنت تتصنت على منزلها
    Daha yakından tanıyorum ve onu aramanın çok aptalca olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعرفها أفضل منه، مما يعني أنني أعرف مدى غباء البحث عنها.
    Halil. Gelirken bir kız gördüm. tanıyorum ama çıkartamadım. Open Subtitles رأيت بنت عندما جئت هنا أعرفها لكن لست متأكداً منها
    Onu sevdiğim için ona oy veriyorum ama onu çok fazla tanımıyorum. Open Subtitles أنا قمتُ بالتصويت لها لأنّني أحبها ؛ و لكنّي لا أعرفها جيداً
    Ah. Kızı tanımıyorum bile. Annem düzenledi. Open Subtitles أنا حتى لا أعرفها أمى هى التى رتّبت كل شىء
    Umurumda değil. Onu tanımıyorum bile. Open Subtitles أنت تريد ان تقتلها هيا أقتلها انا لا امانع إذا تقتلها لأنني لا أعرفها
    tanıdığım bir kız bir keresinde bana bir resmini göndermişti. Open Subtitles فتاة كنت أعرفها أرسلت أرسلت لي صورة لها ذات مرة
    Umarım yeni adam tanıdığım bazı kişiler gibi çalışması imkânsız birisi değildir. Open Subtitles آمل أن لايكون الشخص الجديد صعب التعامل معه، كبعض الناس التي أعرفها
    Benim, ona, kimsenin onun benim tanıdığım kadar onu tanıyamayacağını hatırlatmam gerek. Open Subtitles أنا فقط, علي أن أذكرها أن لا أحد يعرفها كما أعرفها أنا
    Evet, evet biliyorum. On yıldır tek bir at bile çalınmadı orada. Open Subtitles نعم ، نعم ، أعرفها لم يسرق منها حصان منذ عشرة أعوام
    Geçen hafta buraya birisi girdi ve keşke bilmesem dediğim şeyleri biliyorum. Open Subtitles أحدهم اقتحم المنزل الأسبوع الماضي وأعرف عن أمور تمنيت لو لم أعرفها
    Onu tam olarak tanımıyordum. Open Subtitles انا لم اقابل من قبل اى احد من حياة ايفا الحقيقية انا لم أعرفها حق المعرفة فقد كنت اعمل لوالديها عندما كنت صغيرا.
    O çabuk, hafif adımlarıyla. Nerede olsa tanırım o adımları. Open Subtitles تلك الخطوة السريعة الخفيفة أعرفها أينما كنت
    Dediğim gibi benim alakam yok. Ne olduğunu bilmiyorum. Tamam. Open Subtitles اللعنة أنا لا أعرفها ولا أعرف ماذا يجب أن أكتب
    Onlar şehri yukarıdan tanıyor. Open Subtitles أعرف هذه المدينة من السّماء المنخفضة, و أعرفها من القاع للاعلى
    Onu tanıyordum ve kendi trençkotumu çalındığından gösteremiyorum Open Subtitles أنا أعرفها ، ولم يكن لديّ معطف المطر لقد تمت سرقته
    Kötü nedir bilirim. Kötü yanlarımı sakladığım da yok zaten. Open Subtitles اللعنة ، أنا أعرفها لن أكذب على أحد بخصوصها
    Onu tanırdım derken, belirli, profesyonel bir anlaşmamız vardı, anlarsın ya... Open Subtitles وعندما أقول أني أعرفها أقصد أنه كان بيننا صلة مهنية معينة كما تعرف
    Hayat daha eğlenceli oldu çünkü her gün daha önceden hiç bilmediğim gariplikler, fikirler keşfedip sorunlara çözümler buluyordum. Bunu başkalarının fikir ve yardımlarına borçluyum. TED أصبحت الحياة أكثر متعة، لأنه كل يوم أكتشف المراوغات الجديدة والأفكار الجديدة، وحلول جديدة للمشاكل لم أعرفها من قبل بفضل تلك الأفكار والمساعدة من الآخرين.
    tanımadığım bir kadınla göz kontağına giremediğim düşünülürse... Open Subtitles خصوصاً مع عدم قدرتي على النظر في عيني امرأة لا أعرفها
    Çocukken bile Kyoto'daki bir tabloya baktığımda onu tanıdığımı hissediyordum. Daha önce ona baktığımı biliyordum. TED حتى عندما كنت طفلا كنت أنظر إلى لوحة كيوطو فقط لأتعرف عليها؛ كنت أعرفها قبل أن تقع عيني عليها.
    Ama eğer avukatınız olacaksam, hâlâ bana hiç bir anlam ifade etmeyen bilmem gereken birkaç şey var. Open Subtitles لكن إذا كنت سأصبح المحامى الخاص بك هناك عدة أشياء يجب أن أعرفها والتى مازالت لا تعقل بالنسبة لى

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus