Heyecanlı olduğunu biliyorum ama ilk adım doğru hatunu bulmakta. | Open Subtitles | أعلم أنّك متحمّس، لكن الخطوة الأولى هي إيجادُ الفتاة المناسبة. |
İyi niyetli olduğunu biliyorum, ama sanki sana güvenmemeliymişim gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّك تنوي خيراً، لكنني أشعر أنني لا أستطيع الثقة بك. |
İçinde hâlâ iyilik olduğunu biliyorum. Bize yardım etmek istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه ما زالت هناك طيبة بك أعلم أنّك تود مساعدتنا |
Bana hile yapacağını biliyordum. Onu klonuma verdim. | Open Subtitles | أعلم أنّك غاضب جداً منّى لذا لم أعطه لمستنسخى |
buradan kurtulmak için acele ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | ناتسونو، أعلم أنّك تريد الخروج من هذا المكان بأسرع وقت ممكن |
Çok dikkatli olduğunu biliyorum. Servetini nakit olarak tutuyorsun. Herhangi bir kuruluşa veya mezunlar derneğine üye değilsin. | Open Subtitles | أعلم أنّك حذر جدّاً وتبقي أموالك نقديّة، لا تنتمي لأيّة منظمات أو جماعات خرّيجين |
Seninde yaşlı olduğunu biliyorum, ama bu gece burası benim. Kalk haydi. | Open Subtitles | أعلم أنّك عجوز، لكن هذا سيكون سريري اللّيلة |
Bunun bir strateji olduğunu, takviye güçlerle geri döneceğinizi ve bir planın olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن هُناك خطّة أعلم أنّك ستعود ومعك الدعم. شيئ ما، أعلم أن هُناك خطّة. |
Bu randevulaşma olaylarında epey acemi olduğunu biliyorum ama sana küçük bir tavsiyede bulunabilir miyim? | Open Subtitles | إسمع، أعلم أنّك مازلت مُبتدئاً في عالم المُواعدة ولكن هل يمكنني أن أنصحك؟ |
Zaman sorununuz olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّك تعاني أزمة في الوقت. حقّا، أجل. |
Mutlaka bir yolu olmalı. Beyninin mercimek kadar olduğunu biliyorum, ama bir düşün. | Open Subtitles | لابدّ من وجود طريقة ما أعلم أنّك تملك مجرّد عقل ضئيلٍ متحجّر هناك لكن، فكّر |
Ona hala büyük miktarda borcun olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّك لا زلت مدين له بالكثير من الأموال |
Bana kızgın olduğunu biliyorum ama her şeyi mahvedemezsin. | Open Subtitles | أعلم أنّك ساخط علي ولكن لا يمكنك إفساد أمور الجميع |
Orada olduğunu biliyorum. Sadece ikimiziz tamam mı? | Open Subtitles | أعلم أنّك مازلت هنالك إنّنا نحن وحسب، حسنٌ ؟ |
Bak şimdi... Ben numaracı cadılar denizinde senin gerçek cadı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّك ساحرة حقيقيّة رغم إسفافك في ادّعاء الدّجل. |
-Feni benim kadar ciddiye almadığını biliyordum. | Open Subtitles | نحن بخير أعلم أنّك لم تأخذ العلم على محمل الجدّ كما أفعل انا |
Zihin testini hazırlamaya yardım ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّك ساعدت في وضع الجزء الذهني من الإختبار. |
Bana güvenmediğini biliyorum. Ama bu adadan herkes gibi senin de gitmen gerekiyor. | Open Subtitles | أعلم أنّك لا تثقين بي، ولكن عليك مغادرة هذه الجزيرة، علينا جميعاً ذلك |
Kelimelerden sadece ikisi annemi tanımlıyor, bana yalan söylediğinin farkındayım. | Open Subtitles | فقط كلمتين من تلك العبارة تصف والدتي لذا أعلم أنّك تكذبين عليّ |
Sert ve kurnaz olduğunu biliyordum ama kraliçe olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | علمت أنّك قويّة وماكرة، لكن لم أعلم أنّك ملكة. |
Bak, eğer bu adamı yakalarsak geleceğimizi değiştirebileceğimizi söylediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّك قُلت إذا أمسكنا بهذا الرجل قد نكون قادرين على تغيّر مستقبلنا |
Bu siber olaylarını anlamıyor olabilirim ama şunu biliyorum ki o silah olmadan... | Open Subtitles | ربّما لا أفهم الإلكترونيّ أو أيّما يكُن، لكنّي أعلم أنّك بدون هذا المسدس |
Bana ne kadar değer verdiğini biliyorum. | Open Subtitles | لاعليك, أعلم أنّك مقدار محبتك لي |
Utandığın cinsel arzular nedeniyle acı çektiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّك مُتعذب من الرغبات الجنسيّة التي تشعر بالخجل منها. |
Böyle düşündüğünü biliyorum ama hayatın daha iyi olabilirdi. | Open Subtitles | أعلم أنّك تظنّ هذا لكنّ حياتك قد تغدو أفضل |
10 kilo BZ gazın elimde olduğunu bildiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنّك مطلع بأنّه بحوزتي مايقارب "من 10 كيلوغرامات من غاز "ب.ز |