"أقضي" - Traduction Arabe en Turc

    • geçirmek
        
    • geçiriyorum
        
    • geçireceğim
        
    • geçirmeyi
        
    • geçirdim
        
    • harcıyorum
        
    • harcamak
        
    • geçirmem
        
    • geçiremem
        
    • geçirmeyeceğim
        
    • geçiririm
        
    • geçirdiğim
        
    • geçirdiğimi
        
    • geçirmemi
        
    • geçirmeye
        
    Hayatımın kalanını yağ sifonlarını temizleyerek geçirmek istediğimi mi sanıyorsun? Open Subtitles أتظنين بأنني أريد أن أقضي حياتي أنظف أماكن الدهون ؟
    Doğum günümü sizin gibi güler yüzlü insanlarla geçirmek harika. Open Subtitles من الرائع أن أقضي عيد ميلادي محاطًا بهذهـ الوجوه السعيدة
    Bu olduğunda ise tüm günümü duvarın içinde emekleyerek geçiriyorum. Ve bundan hoşlanmıyorum. Open Subtitles وعندما يحدث ذلك، يجب علي أن أقضي يومي كله أزحف داخل فتحات التكييف
    Küçük beynimin içinde seni düşünerek çok fazla zaman geçiriyorum. Open Subtitles حسناً، أنت تعرف ذلك أقضي وقتاً طويلاً داخل عقلي الصغير
    Eğer Rommel'e dayanabildiysem, Matheson ile geçireceğim o dayanılmaz akşama da katlanabilirim. Open Subtitles لو نَجوتُ من روميل فمن المكن أَنْ أقضي أمسية موجعة مَع ماثيسون
    Güneş parlarken ve ağaçlar muhteşem yapraklarla doluyken yazı ders çalışarak geçirmeyi planladım. Open Subtitles ومع شروق الشمس والأوراق الساقطة من الأشجار خططت أن أقضي الصيف في المذاكرة
    Hem vaktimi geçirmek istediğim başka bir kız var zaten. Open Subtitles بجانب، أظن أن هنالك فتاة تستحق أن أقضي وقتي معها
    Üzgünüm. Sadece bu şehrin dışında seninle vakit geçirmek güzel olurdu. Open Subtitles آسف ، من الرائع أن أقضي الوقت معك خارج هذه البلده
    Ben, büyükbabamla daha fazla zaman geçirmek istediğimi söylememiş miydim? Open Subtitles ألم أخبركِ أنني أريد أن أقضي وقتاً أكثر مع جدي؟
    Kocam olmanı istiyorum. Hayatımın geri kalanını seninle geçirmek istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تكون زوجي، أريد أن أقضي بقيّة حياتي معك.
    Hayatımın geri kalanını geçirmek istediğim kişi Los Angeles'ta yaşıyor.. Open Subtitles وأريد أن أقضي بقية حياتي مع يعيش في لوس أنجليس.
    Pekala, buna müteşekkirim, çünkü seninle çok iyi vakit geçiriyorum. Open Subtitles حسناً، أنا أقدّر لكَ ذلكَ. لأنّي أقضي وقتاً ممتعاً معكَ.
    Benzin istasyonlarında da çok fazla vakit geçiriyorum -- boş tren istasyonları. TED وكذلك، أقضي الكثير من الوقت في محطات الوقود -- محطات القطار فارغة.
    Haifa'da yaşıyorum ama bu aralar zamanımın çoğunu yurtdışında geçiriyorum. TED أنا أعيش في حيفا، ولكن حاليًا، أقضي معظم وقتي في الخارج.
    Tutuyorum zaten! Ve bu hiç hoşuma gitmiyor, çünkü ailemle geçireceğim zaman azalıyor. Senin defterlerini tutmak yerine ailemle olabilirdim. Open Subtitles سأفعل و أقدر لك ذلك علي أن أقضي وقتاً مع عائلتي و عوضاً عن هذا كنت أحاول أن أنظم دفاترك
    Tüm akşamı size bunu anlatarak geçirmeyi çok isterdim ama hayal kırıklığına uğrarsınız. TED أريد أن أقضي كل المساء في الخوض معكم في هذا الموضوع لكنني سأخيب ظنكم.
    Hayatımı istediğinin ne olduğunu düşünmeye çalışıp yanlış anlamaktan korkarak geçirdim. Open Subtitles أقضي حياتي وأنا أحاول التفكير فيما تريده وأخشى أن أسيئ الفهم
    Ve ben boş zamanımın çoğunu YouTube'a koyduğum bilim videolarını yapmaya harcıyorum. TED و أنا نفسي أقضي معظم وقت فراغي اعمل مثل هذه الفيديوهات العلمية و احملها على اليوتيوب.
    İntihar etmek ya da kalan günlerimi bir bar taburesinde harcamak istemedim. Open Subtitles لم أرد أن أنتحر أو أقضي ما تبقى من عمري وراء القضبان
    Bütün hayatımı böyle bir yerde asla geçirmem. Ölürüm daha iyi! Open Subtitles لن أقضي بقية حياتي بمكان كهذا أفضل الموت أوّلاً
    Kibirli bir bakış görmeden bir gün bile geçiremem ben! Open Subtitles أنا شخصيا لا أستطيع أن أقضي يوما دون أن أراك
    Ama hayatımı öyle olduğumu kanıtlayarak geçirmeyeceğim. Open Subtitles لكنني لن أقضي طوال حياتي أثبت بأنني كذلك
    İşten eve gelirim ve lobi boyunca yürürüm, ve yeterince şanslı olduğum günlerde, bu asansörde 10 saniyeyi seninle geçiririm. Open Subtitles أعود للمنزل من العمل وأمشي خلال هذا اللوبي وفي الأيام التي أكون فيها محظوظاً أقضي ثواني في هذا المصعد معك
    Gündüzümü, gecemi, en kötüsünün olabileceğini hayal ederek geçirdiğim göz önüne alındığında, dünya görüşümün kasvetli olması şaşırtıcı olmazdı. TED وحيث أنني أقضي نهاري وليلي في تخيّل أسوأ ما قد يحدث، فليس من الغريب أن تكون نظرتي للعالم سوداويّة.
    Cambridge'de, evimden binlerce mil uzakta, dizüstü bilgisayarımla herhangi bir insanla olduğundan daha fazla zaman geçirdiğimi fark ettim. TED وفي كامبريدج بعيدا عن منزلي بآلاف الأميال، أدركت أني أقضي وقتا أكبر أمام حاسوبي مما كنت أفعل مع الناس.
    Hayatımı senin önünde dizlerimin üzerine çökerek geçirmemi mi istiyorsun? Open Subtitles هل تريد مني أن أقضي حياتي كلها جاثيا على ركبتي أمامك ؟
    Çok kıskanıyorum, çünkü tüm yaşamımı müdürümü yağlayarak geçirmeye bayılırdım. Open Subtitles أنا غيور ل أحب أن أقضي هنا يوما مع شفتي مقفل لبعقب مفوض المفضل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus