"أمر" - Traduction Arabe en Turc

    • şey
        
    • çok
        
    • bu
        
    • emri
        
    • şeyler
        
    • bir emirdir
        
    • emir
        
    • birşey
        
    • emrini
        
    •   
    • olay
        
    • durum
        
    • şeyi
        
    • olayı
        
    • için
        
    Ve anlamsız bir evrende bence bu harika bir şey. TED وفي كون غير ذي نفع، ذلك، بالنسبة لي، أمر مذهل.
    Aslında bu konu stüdyomuzun son on yıldır üzerinde çalıştığı bir şey. TED أقصد، هذا أمر ظل الاستوديو الخاص بنا يعمل عليه طيلة العقد الماضي.
    Öyle bir şey ki, gidip anlatsanız, kimse size inanmaz. TED هذا أمر إذا ما رويته لشخص ما، فلن يصدق ذلك.
    Kulağa çok teknik geliyor değil mi? bu teknik bir terim. TED لكن هذا يبدو أمر تقني إنه مفهوم تقني من وجهة نظرهم.
    Sizi temin edebilirim ki, silahsızlandırma emri benim karargâhımdan gelmedi. Open Subtitles بإمكاني أطمأنك بأن أمر نزع السلاح لم يأتي من مقري
    Tasarım bir şey ve öğrendik ki, hayata geçirmek başka bir şey. TED التصميم هو أمر مستقل بذاته، وتطبيقه، كما تعلمنا، هو أمر آخر تقريباً
    Zor bir şey, kolay değil ve bunu çok kişiselleştiriyorum. TED إنه أمر صعب. ليس سهلًا، وأنا أجعل منه شخصيًا جدًا.
    World of Warcraft'ta işsizlik yok. Ellerinizi ovuşturup oturmak yok. Her zaman yapılması gereken spesifik ve önemli bir şey var. TED ولا توجد بطالة في ورلد أوف ووركرافت. لا يوجد من يجلس هنا وهناك يفرك أصابعه مللاً. هناك دوما أمر محدد ومهم.
    Anneannem gibi kadınların Türkiye'de yaptıkları bir başka şey de aynaları kadifelerle örtmek veya ters çevirerek duvara asmaktır. TED أمر آخر تفعله نساء كجدتي في تركيا هو تغطية المرايا بقماش من القطيفة, أو تعليقها على الجدران وهي مقلوبة.
    Sende dayanamadığım bir şey var, o da şu gereksiz genişliğin. Open Subtitles هناك أمر لا أستطيع أن أفهمه منك رضاك عن نفسك المحيِر
    Hepinizin ağzı yüzü parçalansa dahi, bir şey hiç değişmeyecek çocuklar. Open Subtitles كلكم سيتحول إلى تراب ولكن أمر واحد هو المؤكد يا أولاد
    çok kolay. Sonrasında sahne korkusu hakkında bir şarkı yazmaya başladım. TED أمر سهل. لذا بدأت بكتابة أغنية عن المعاناة من رهاب المسرح.
    bu tür hedef odaklı çalışmalar, çocukların dikkat ve konsantrasyon becerilerinin geliştirmesine de yardımcı olur. Bundan dolayı çok yararlı. TED هذا النوع من الممارسة القائمة على هدف أيضا يساعد الأطفال على تطوير قدراتهم على الانتباه والتركيز و هذا أمر عظيم
    bu, dünya çapında çok yaygın, fakat biz aşk için yaratıldık. TED إنه أمر شائع جداً في جميع أنحاء العالم ولكن خلقنا لنحب.
    bu kendinizi karar döngüsünden çıkarmak demektir ki bu zor olabilir. TED هذا يعني إخراج أنفسكم من دائرة صنع القرار، وهذا أمر صعب.
    - bu çok sorumsuzca. - bu Führer'in bir emri. Open Subtitles ـ انه أمر غير مسؤول ـ انه أمر من الفوهرر
    Gelecekle ilgili bir şeyler söylemek için eğitici konferanslara gelmek resmidir. TED الذهاب لمؤتمر تعليمي يتناول أي شيء عن المستقبل، هو أمر رصين.
    - bu bir emirdir! Git! - Frost, annemi de çıkar, olur mu? Open Subtitles هذا أمر ، إذهب فروست ، أخرج أمي أيضاً ، أيمكنك ذلك ؟
    Albay Childers'in emrine uyduğunuzda bunun yasal bir emir olduğuna inandınız mı? Open Subtitles عندما نفذت أمر الكولونيل شيلديرز بأطلاق النار هل أعتقدت انه أمر قانونى؟
    Hayır, bu önemli. Riskli yatırımlar: iyi birşey mi yoksa kötü mü? Open Subtitles لا، هذا مهم، الشركات المدعومة المشتراة بالكامل أمر جيد أم سلبي ؟
    Khruschev saldırı emrini Amerikalılar, Eisenhower'a göre Macaristan'ın Sovyet etki alanına ait olduğu düşüncesinde olduğunu anladığı an vermişti. Open Subtitles أمر خوروشوف بتنفيذ الهجوم بعد أن أعلمه الأمريكان بقدر ما كان آيزنهاور مهتمًا هنغاريا تدخل في منطقة النفوذ السوفيتي
    Ama savaştan sonra bulmak ön yargıdan dolayı zorlaştı. TED ولكن العنصرية بعد الحرب جعلت العثور على عمل أمر صعب.
    Hayatları boyunca bir iki olay görmüş ve yaşamış kişiler. Open Subtitles لقد رأيا أمر أو أثنين فى وقتهما و فعلاهما أيضا
    - Hiç unutacak gibi değiller. - Hiç hoş bir durum değil. Open Subtitles ان الناس لا ينسون, خاصة فى هذه البلدة انه أمر غير لطيف
    Bir şeyi açıklığa kavuşturalım. Masaj falan bahane, değil mi? Open Subtitles وضح شيء ليّ، التعديل بتقويم العظام هو مجرد أمر تلطيفي؟
    bu muhtemelen garip adrenalin olaylarından biriyidi, hani şu "arabaanne" olayı gibi Open Subtitles أظنّ فحسب أنه أمر يحصل كما في تلك الحادثة المتعلّقة بالأم والسيارة
    Yahudi olan birini arıyordum, çünkü ben Yahudiyim ve bu benim için önemliydi. TED كنت أبحث عن رجل يهودي، فأنا كذلك، و هذا أمر مهم بالنسبة لي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus