Yapma Taylor O bir "kurukafa" bu hafta seçmeleri yapacaklar. | Open Subtitles | هيا يا تايلور إنه من الجماجم سيقومون بإختياراتهم هذا الإسبوع تعرفين كم هذا كبير؟ |
O bir NTAC ajanı bunu tahmin ederler. | Open Subtitles | مستحيل إنه من الامن القومي سوف يتوقع ذلك |
biri burada, öteki uzakta iken, bir ilişkiyi sürdürmek çok güç. | Open Subtitles | إنه من الصعب إبقاء علاقة قائمة بينما شخص هنا والاخر هناك |
Canı istediği zaman oğlunun evine gelmek bir annenin en doğal hakkıdır. | Open Subtitles | إنه من حــق الأم أن تمـرّ على إبنها الوحيــد إذا شعـرت مثلـه. |
2006'dan kalma ama konserveler sonsuza kadar dayanır, değil mi? | Open Subtitles | إنه من عام 2006 ولكن الطعام المعلب يدوم للأبد صحيح؟ |
Bu bir münzevi (asosyal) değil aslında, 8. Cadde'den yenilikçi (hipster) bir web geliştiricisi, emin değilim. | TED | هذا ليس أحد المعتزلين إنه من مُطوِّري الشبكات ومن تابعي أحدث صيحات الإنترنت، لست متأكداً. |
Benim için bu konuda konuşması çok zor ve görünen o ki, bu konu diğer herkese de zor geliyor. O kadar ki, hiç kimse bu konudan bahsetmiyor. | TED | إنه من الصعب علي أن أتحدت عن ذلك، ويبدو أنه يصعب على أي كان أن يتكلم عن ذلك، لدرجة أن لا أحد يتحدث عن ذلك. |
- O halde onun üzerinden ilerleyeceğiz. | Open Subtitles | وهو التفسير الذي علينا المضي معه إنه من الفضاء الخارجي |
Telefon taşıyan insanlara aynı şeyleri takmak işi cidden abartmak olur. | TED | إنه من الصعب تخيل وضع الشيئ نفسه على هاتف يحمله إنسان. |
O bir ajan. 5'mi 6'mı bilmiyorum. | Open Subtitles | إنه من الفرع 5 أو 6 حتى أني لا أعلم الفرق |
O bir adam değil. Sekiz top. | Open Subtitles | إنه ليس رجلاً , إنه من ذوي العيون السوداء |
O bir Tok'ra, Baba. Sana anlatmıştım. | Open Subtitles | إنه من التوك-رع يا أبى ، لقد أخبرتك عنهم |
O bir iblis. | Open Subtitles | إنه شيطان ...إفعل كما يقول ، إنه من الممكن أن |
O bir asalak. | Open Subtitles | إنه من النوع الطفيلى, وعندما يستعد لمغادرة جسد لآخر... |
Ebeveynlerinden biri seni terk edip diğerinin de aklının kaçırması berbat. | Open Subtitles | إنه من السيء الحصول علي أحد الأبوين مُنحط والآخر فقد عقله |
Tanrı korusun, biri çıkar da tüm ilgiyi senin üstünden alır. | Open Subtitles | إنه من المحرمات أني يأتي شخص ما ويسرق ضوء المسرح منك |
Bu başka şeyleri yapmadan önce hallettiğimiz şeylerden biri. | TED | إنه من إحدى الأمور، التي نقوم بها قبل القيام بأي من الأمور السابقة. |
İnsanların dişlerinin dökülmesi pek ala doğal görülebilirdi, fakat kimse diş macununa karşı eylem yapmıyor, en azından benim çevremdekiler için bu böyle. | TED | إنه من الطبيعي أن تفقد الناس أسنانها، لكن لا أحد يعترض على معجون الأسنان، على الأقل ليس من الناس الذين أعرفهم. |
Tüm zamanların en büyük Brezilyalı müzisyenlerinden birini sahneye çağırmak benim için büyük onur. | TED | إنه من دواعي سروري أن أرحب على المسرح واحداً من أعظم موسيقيي البرازيل على الإطلاق |
Bu nasıl olabilir? O ilk Jenerasyon'dan. İkisi de İlk Jenerasyon'dan. | Open Subtitles | كيف يمكن هذا، إنه من الجيل الأول كلاهما من الجيل الأول |
Ve dürüst olalım: BM'den gelen büyük duyurulara şüpheli yaklaşmak epey kolay. | TED | ولنكن صريحين: إنه من السهل أن تكون لديك بعض الشكوك حول التصريحات الكبرى الآتية من الولايات المتحدة. |
Biyolojik hikâyelere kulak vermek mantıklı geliyor, çünkü bunlar binlerce yıl boyunca zamana karşı test edilmiş evrimleşmelerdir. | TED | إنه من المعقول أن نعير الإنتباه إلى الحكاية البيولوجية لأنها تمثل تطورًا عبر الوقت مجربًا زمنيًا عبر آلاف السنين. |
600 cesedi. - O iyi adamlardan biri. | Open Subtitles | إنه من الرجال الجيدين كيف تكون متأكداً؟ |
Onun için kanımca kaybolmasak daha iyi olur, değil mi? | Open Subtitles | لذلك أنا أعتقد إنه من الأفضل ألا تضل الطريق،أليس كذلك؟ |
Davranışçılığın ne kadar etkili olduğunu görmek çok utanç verici, ama buna sonra geleceğim. | TED | إنه من المشين كم كانت المدرسة السلوكية مؤثرة لكن سوف أتكلم عن ذلك لاحقاً |