Bilim insanları bunu Yaparsa halkla araştırma arasındaki ayrılma derecesi epeyce azalırdı. | TED | إن فعل الباحثون ذلك، فإن درجات التباعد بين الأبحاث والعامة ستتقلص كثيرًا. |
Bunu Yaparsa, temiz sayfa ile eve döner. | Open Subtitles | إن فعل ذلك يمكنه العودة إلى هنا وصفيحته بيضاء |
Ama bunu Yaparsa, ..siz ikiniz, shogun tarafından hristiyanlara gösterilen zulüme uğrayacaktınız. | Open Subtitles | ولكن إن فعل هذا، فكانت ستتم مطاردتكما من قبل صائدي المسيحيين التابعين للحكومة. |
- Biri bana yapsa, onu öldürürüm. | Open Subtitles | ــ إن فعل شخصٌ ما هذا بى كنتُ لأقتله |
-Biri bunu sana yapsa ne hissedersin? | Open Subtitles | -ماذا ستشعرين إن فعل أحدهم ذلك بكِ؟ |
Ama eğer yaptıysa, iyi bir sebebi vardır. | Open Subtitles | ولكن إن فعل ذلك، فبالتأكيد سيكون لديه سبب مُقنع |
Değilse onu ölüdürücem | Open Subtitles | إنه يعلم أني سأقتله إن فعل ذلك |
Eğer yanlış bir şey Yaparsa, kırmızı ışıkta karşıya geçse bile, vur onu. | Open Subtitles | إن فعل أمراً خاطئاً و إن عبر الشارع بطريقة غير صحيحة .. |
Yaparsa 3. Dünya Savaşı'nı başlatacak. | Open Subtitles | إن فعل ذلك، سوف يتسبب بحرب عالمية ثالثة. |
Bunu yanlış zamanda Yaparsa ne yapacağım? | Open Subtitles | ماذا يفترض أن أفعل إن فعل ذلك في الوقت الخطأ؟ |
Bunu Yaparsa tam da valilik seçimi için yarışırken kendini zayıf düşürmüş olur. | Open Subtitles | سيضر نفسه إن فعل ، وهو يخوض الإنتخابات |
Eğer bunu Yaparsa geçen seferki gibi olmayacağına dair söz vermiştik ve ben onun yeterince güçlü olduğunu sanmıyorum ve ben... | Open Subtitles | إتفقنا بأنه إن فعل هذا لن يصبح كالمرة السابقة, و لا أعتقد بأنه قوي كفاية و أنا... |
Bunu Yaparsa Yakuza onu öldürür. | Open Subtitles | إن فعل ذلك, الياكوزا سيقومون بقتله |
Ve belki öyle yaptıysa diye bir B planı yaptım, o zamanlar çok moda olan "geçmişte kaldı" kitaplarını okuyarak. | TED | و في حالة إن فعل ذلك، كنت قد أعددت خطة بديلة، بقراءة سلسلة "المتركون خلفًا" والتي كانت آخر صيحات الموضة في ذلك الوقت. |
Baban bunu yaptıysa, bize söylemelisin. | Open Subtitles | إن فعل والدكِ ذلك، يجب عليك إخبارنا |
Değilse onu ölüdürücem | Open Subtitles | إنه يعلم أني سأقتله إن فعل ذلك |