"احضرت" - Traduction Arabe en Turc

    • getirdim
        
    • aldım
        
    • getirdin
        
    • aldın
        
    • getirdi
        
    • getirmiştim
        
    • getirmişsin
        
    • getirdiniz
        
    • buldum
        
    • getirmiş
        
    • buldun
        
    • almıştım
        
    • getirmişsindir
        
    • getirir
        
    • getirirsen
        
    Bir şey söylemek istersiniz diye kalem ve kağıt getirdim. Open Subtitles احضرت وسادة وقلم، في حال كنت أريد أن أقول شيئا.
    Selâm, Bay Tucker. Size biraz kurabiye getirdim haberlerde sevdiğinizi söylediğinizi hatırlıyorum. Open Subtitles مرحبا، سيد تاكر احضرت لك ارز مقرمش اتذكر انك قلت بأنك تحبه
    İlk yardım malzemelerim yoktu ben de ne bulduysam getirdim. Open Subtitles ليس لدي ايه اسعافات اوليه لذا احضرت كل شئ بالسيارة
    Halkla İlişkiler'den rakamları yeni aldım. Elektrikli araba kampanyası bir harika! Open Subtitles احضرت للتو التصميمات من اداره الشئون المجتمعيه حملات عربه الكابل نجحت
    Sιğιrlarιnι batιya getirdin, ama sana vaat edilen toprak burasι mι? Open Subtitles احضرت قطيعك غربا ، ولكن هل هذه هي الارض الموعودة ؟
    Şu katalog sayfalarını George için aldın mı? Sabah onları istiyordu. Open Subtitles هل احضرت الصفحات من الكتالوج لجورج, فهو يريد رؤيتهم هذا الصباحِ
    Efendim, sadece sizin barınızda içmek için babamı kilometrelerce uzaktan getirdim. Open Subtitles سيدي لقد احضرت جدي من الاف الاميال حتى نشرب في حانتك
    Yedi çift külot getirdim hepsi bu kadar. TED لقد احضرت سبعة ازواج من الملابس الداخلية فحسب
    Sis olayını canlandırmam gerek. Bu yüzden yanımda bir mendil getirdim. TED ولذلك اريد ان احاكي الضباب ولذلك احضرت معي هذا المنديل
    Stanley Krane, Bayan Verber. Kartonunuzu getirdim. Open Subtitles انا ستانلى كرين يا سيدة فيربر, لقد احضرت الكرتونة
    Görüyor musunuz madam? Kardeşinizi iyi karşılanayım diye getirdim. Open Subtitles لقد احضرت أخيك لأتأكد بأننى سأكون موضع ترحيب.
    Bir kitap getirdim. Orada kendi hanedan armamın da resmi var. Open Subtitles لقد احضرت كتاب على الموضوع هناك صورة تصميمي الخاص،
    Bir arkadaş getirdim, yemekte bir kişilik daha yer aç! Open Subtitles احضرت صديقا معي جهزي مكانا له على الغداء
    Hayır, bu doğru değil. Ona, değiştirmediği birçok hediye aldım. Open Subtitles لا , لقد احضرت الكثير من الاشياء التى لم ترجعها
    Ben de sana bebeklik fotoğrafını büyüten bir kağıt ağırlığı aldım. Open Subtitles وانا احضرت لك ثقالة الورق هذه التي تكبر صورتك وانت صغيرة
    Eşofmanına gizlice bakmıştım bu sabah ve bunları uysun diye aldım. Open Subtitles اخلتست النظر لزيك الرياضي هذا الصباح و احضرت لكي هذه للمباراة
    Bir süre önce yemek kitabı getirdin, ve şimdi psikolojiden bahsediyorsun. Open Subtitles انت احضرت كتاب الطبخ سابقاً وانت انت تتتكلم عن علم النفس
    Arkadaşın Anna' yı getirdin. Show boyunca Anna'ya danıştın, Open Subtitles لقد احضرت صديقتك ,اننا لقد كنت تستشريها طول فترة العرض
    Harika, açlıktan ölüyorum. Baharatlı sosu da aldın mı? Open Subtitles رائع انا اتضور جوعاً هل احضرت الصوص الحار ؟
    Sen bu küçük kız eve getirdi, gibi size Darcy Blaine yaptı. Open Subtitles انت احضرت تلك الفتاة الصغيرة للمنزل بالضبط كما فعلت مع دارسى بلاين
    İkinci bir tetik getirmiştim Peru'daki gibi bir frekans sorunu olabilir diye. Open Subtitles .لقد احضرت معى فتيل ثانوى ,فى حالة وجود مشكله .كما حدث فى بيرو
    Bana meydan okuduğunu göstermek için çok fazla insan getirmişsin, değil mi? Open Subtitles انت احضرت الكثير من الناس لتخبرنى انك تريد ان تتحدانى, اليس كذلك؟
    Birleşik Devletler'e terörist zanlısı mı getirdiniz? Open Subtitles لقد احضرت احد الارهابيين المشتبه بهم الى الاراضي الامريكيه ؟
    Dikkatlerini başka yöne çekmek için küçük bir anlık patlayıcı bomba buldum. Open Subtitles لقد احضرت قنبلة فلاشية لنخلق بعض التضليل
    Efendim, yeni kanıtları mahkemeden önce getirmiş olacağız. Open Subtitles حضرتك, هناك ادلة جديدة احضرت قبل الجلسة.
    Bu arabayı nereden buldun? Open Subtitles . هيه , من اين احضرت هذه السياره ؟
    Sana ve sandviççi çocuğa bilet almıştım, bu yüzden oraya koydum... Open Subtitles احضرت لك ولصديقك صاحب السندويش بطاقات العرض
    Umarım Mısır Tanrıları Kartlarını getirmişsindir. Yoksa bu düello hiç keyifli olmayacak. Open Subtitles أتمنى ان تكون احضرت وحوشك التى لا تقهر و الا هذه المبارزه لن يكون بها اى متعه
    Bir insanı ölümün eşiğine getirir, sonra ona hayatta kalabilmesi için... ne kadar küçük olduğu hiç önemli değil, bir şans verecek olursan, ona sarılırlar. Open Subtitles إذا احضرت انسان الى حافة الموت, ثم تعرض عليه فرصة. لايهم مدى صِغَر هذه الفرصة, فإنهم سيتمسكون بها.
    Eğer altın postu şehrimize geri getirirsen, krallığı geri vereceğim. Open Subtitles لو انك احضرت الفروة الذهبية فعد إلى مدينتنا و سوف اعيد لك المملكة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus