| Başarılı olamama ihtimaline karşın, siz elinizden geleni yapmaya devam edin. | Open Subtitles | استمر فى عمل ما يمكنك فعله فى حالة لو فشلت أنا |
| Tren istasyonuna doğru gitmeye devam edin lütfen. Teşekkürler. Birini arıyorum. | Open Subtitles | استمر بالقيادة نحو محطة القطار، شكراً لك أنا أبحث عن أحدهم |
| Başlarda, iyi gibiydi. Ama sonra sürekli tekrar birleşmeye çalışmaya başladı. | Open Subtitles | فى البداية , جيداً ولكن هو استمر فى المحاولة لنعود لبعضنا |
| Bu sıradan bir hikaye değildir-- kurtuluştan sonra 70 lere kadar sahte evrak hazırlamaya devam etti. | TED | انها ليست قصة مبتذلة .. بعد التحرير استمر في عمله في التزوير حتى ال70 من عمره |
| - Hadi, denizci. Kürek çekmeye devam et. | Open Subtitles | يا ذات الكلبة هيا أيها البحار,استمر بالتجديف |
| Öyle olduğunu varsaysak bile, denemeye devam et, onu tekrar ara. | Open Subtitles | حسناً , و افترض ذلك استمر بالمحاولة و كلمها مرة أخرى |
| Herkes inanılmaz sıkılmıştı, çünkü bu tartışma üç hafta sürdü. | TED | وقد أصاب الجميع نفور فظيع في الواقع، لأن هذا النقاش استمر لمدة ثلاثة أسابيع. |
| Yani eğer bu devam ederse, bu da küresel ısınmayı kötüleştirecek. | TED | ولذا إذا استمر هذا الأمر، فإن هذا سيجعل الاحتباس الحراري أسوأ. |
| Konuşmaya devam edin ki tüm sorunlarımız sadece aklımızdaymış gibi davranalım. | Open Subtitles | استمر في التكلم من فضلك كي نتظاهر بأن مشاكلنا ليست برأسنا |
| Yeni fikirler bulmaya devam edin, ta ki bir ya da iki tanesini seçene kadar. | TED | استمر في إنتاج أفكار أخرى، حتى تختار واحدة أو اثنتين للعمل عليها. |
| Lütfen bana öğretmeye devam edin, ...böylece zekânızın mucizesini daha iyi anlama fırsatını buluyorum. | Open Subtitles | استمر فى تعليمى أتوسل إليك حتى اكتسب المزيد من التبصر فى عجائب تفهمك |
| -Düz devam edin | Open Subtitles | استمر بالمشي للأمام حسناً الأستاذ هاكين باكر ؟ |
| - Ana sektör, alev saçıcılar hazır. - devam edin. | Open Subtitles | القطاع الرئيسى ، قاذفوا اللهب مستعدون سيدي استمر |
| sürekli arıyıp duruyorum ve adam telefona cevap vermiyor. | Open Subtitles | أنا استمر بالاتصال مرارا والرجل لَنْ يَرْدَّ على التلفون. |
| Ben sürekli senin hakkında konuşurken, o ise habire bana çıkma teklif etti. | Open Subtitles | لقد استمررت بالحديث عنكِ و هو استمر بطلب الخروج معي |
| Bu program sadece beş yıl öncesine kadar gittikçe daha da gelişmiş bilgisayarlarda bir şekilde evrimleşmeye ve çalışmaya devam etti. | TED | وقد استمر في التطور بصورة او عدة صور على حواسيب متطورة كل حين وآخر حتى قبل خمس سنوات مضت |
| Hayatındaki bu zorluklara, değişimlere ve mutluluklara rağmen farkındalık eğitimine devam etti. | TED | وخلال كل تلك التحديات والتغيرات واللحظات السعيدة في حياته، استمر في ممارسة تمارين الوعي الآني. |
| Trafik sıkışıklığı var, böyle daha güvenli. Hadi. | Open Subtitles | هناك ازدحام مرورى، هذا أكثر أمانا , استمر |
| Ağlamaya devam et, i.ne! Seni oradan çıkarana kadar bekle! | Open Subtitles | استمر فى الصراخ أيها الشاذ انتظر حتى أخرج من هناك |
| Avcı-Toplayıcı Çağı birkaç milyon yıl sürdü. | TED | استمر عصر الصيد وجمع الثمار لملايين السنين. |
| Kötü hava bütün hafta boyunca devam ederse ne yapacaksın? | Open Subtitles | ماذا ستفعل لو استمر هذا الطقس الكريه لمدة أسبوع آخر؟ |
| Keşke çocukluğumda benimde olsaydı. - Haydi dilek tut, dediğini yap. | Open Subtitles | استمر, تمنى, كما يقول اتمنى بأن استيقظ من هذة الكابوس |
| Bana hiç bir şey söylemeseydi şüphelenmezdim ama... o bana durmadan hiç bir şey yapmadığını... ve ortalıkta hiç iş olmadığını falan söyledi durdu. | Open Subtitles | لم كان لم يقل شيئا لم أكن لأفكر في شيء ولكنه استمر في اخباري انه لم يفعل شيئا ولا شيء يحدث الى آخر هذا الهراء |
| - git Walter. git! - Hayır Walter gidemezsin. | Open Subtitles | نعم والتر ارحل استمر اخْرجُ لا والتر أنت لا تَستطيعُ الذِهاب |
| Batı egemenliğinin sona ermesine rağmen, Batı pek çok toplumun işine müdahele etmeye ve araya girmeye devam ediyor. | TED | الان على الرغم من انتهاء الهيمنة الغربية استمر الغرب في التدخل و التدخل في شئون العديد من المجتمعات الأخرى |
| Unutup duruyorum. Bu, yandaki odaya mı yoksa mutfağa mı gidecek? | Open Subtitles | استمر بالنسيان, هل أضع هذه مقابل الباب أم في المطبخ ؟ |
| Felsefenin üçüncü yönü, ilerlemeye devam etmek. | TED | والجانب الثالث لهذه الفلسفة هو استمر بالتقدم للأمام. |