| lan, Eskiden hemşireydim. Senin için yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | لان ، اعتدت ان اكون ممرضة هل يمكنني عمل شيء لك؟ |
| Evet bayan, ben sadece bu şeyleri Eskiden nasıl kullandığımı anlatıyordum... | Open Subtitles | نعم, سيدتي, أنا كنت فقط أشرح كيف اعتدت الطيران بمثل هذه.. |
| Eskiden ben de böyleydim. hep daha fazlasını isterdim ve asla ulaşamazdım. | Open Subtitles | اعتدت أن اكون مثل هذا دائماً اريد المزيد ولا أحصل على شيء |
| Alkolik, otkolik toplantılarına gittim. Eskiden katıldığım tüm "olik"lere baktım. | Open Subtitles | اعتدت ارتياد تجمعات المدمنين، في كل التجمعات التي تُعنى بالفطام |
| Neden az önce Eskiden bir erkek olduğumu söylemişim gibi bakıyorsun? | Open Subtitles | لماذا تنظرين في وجهي؟ مثلما اخبرتك إنني اعتدت أن أكون رجلاً؟ |
| Eskiden okula gitmeden arkadaşım Carol'la buluşur sevgilimle buluşmaya giderdik. | Open Subtitles | اعتدت على تلبية صديقي كارول قبل المدرسة، تذهب لتلبية صديقي. |
| Eskiden böyle bir şey olduğu zamanlarda benimle yattığını hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر أنك اعتدت الزحف إلى سريري حين لا تستطيع النوم |
| Ama Eskiden her Pazar onu izler ve onun gibi olmaya çalışırdım. | Open Subtitles | ولكنى اعتدت على رؤيته كل أحد فى التلفاز , وكُنت أحتذى بأسلوبه |
| Eskiden düşünürdüm ki.. ..eğer birine biraz alkol verirsen.. ..sana her şeyi anlatırlar. | Open Subtitles | اعتدت الظنّ أنّك إذا أعطيت أحدًا القليل من الخمر فسيفضي لك بكل شيء. |
| Sonra fark ettim ki ben de Eskiden böyle yapardım. | Open Subtitles | ثمّ أدركت أنّ هذا هو بالضبط ما اعتدت على فعله |
| İster inanın ister inanmayın, Eskiden sert ve çetin bir kadındım. | Open Subtitles | صدقوا أو لا تصدقوا أنني اعتدت أن أكون امرأة جبارة وعظيمة. |
| Eskiden, oh, tamam, üstümü giyeyim, bir sürü makyaj yapayım, televizyona gideyim, haberler hakkında konuşayım derdim. | TED | اعتدت على الاعتقاد، أوه، حسنا، أن ألبس، وأضع الكثير من الماكياج، وأظهر على التلفزيون، وأتحدث عن الأخبار. |
| Eskiden, hepimizin evrensel bir köye ait olduğunu söylerdim. | TED | اعتدت القول بأننا كلنا ننتمي إلى قرية عالمية. |
| Eskiden, Amazon'un insanlığa ait olduğunu, hatta yerli halkın ilgilendiği gibi ilgilenmeleri gerektiğini söylerdim. | TED | اعتدت القول بأن الأمازون تنتمي للبشرية، وتحتاج البشرية أيضاً لترعاها تماما مثل السكان الأصليين في العالم. |
| - Eskiden bunlardan biriyle çalışabilirdim. | Open Subtitles | اعتدت ان اكون قادرا على القيام بأحد تلك الاشياء |
| Eskiden yapardım da, orta sıklettim. | Open Subtitles | حسنا، ترين. انا اعتدت أن ألاكم، وزن متوسط |
| Önceden güzel görünen şekilde giyinirdim. | TED | من قبل، اعتدت على اللباس بطريقةٍ تبدو جيدة. |
| Bir yanda ise bir zamanlar beraber... olduğum bir kadın. | Open Subtitles | او انقاذ المرأة التي اعتدت علي القيام بعلاقات عاطفية معها |
| Eğitim verdiğim zamanlarda öğrencilerime hep sorardım, İyi bir işin tanımı nedir? | TED | وعندما كنت أدرس. اعتدت أن أسأل الطلاب, ما هو مفهومك للعمل الجيد؟ |
| Denver'da postacı olarak çalıştığım için, her gün yürümeye alışmıştım. | Open Subtitles | خلال عملي كساعية بريد في دينفر اعتدت على المشي يومياً |
| Ben eski benle aynı kişi değilim... birazcık olsun, bilirsin. | Open Subtitles | أنا لست الشخص الذي اعتدت أن أكونه ألبتّة |
| Evet, haydi, tüm hıncını al. Devam et. Ben alışığım. | Open Subtitles | نعم، استمري، فرغي ما لديك علي استمري لقد اعتدت الأمر |
| eskisi kadar çok yürüyemiyordum, ben de 5 puntoluk topuklulara ve | TED | لم اكن استطيع المشي كما اعتدت ذلك فتخليت عن الكعب العالي |
| Çocukken, yabancı yerlerde yattığımda uyurgezer olurdum şimdi yeniden oluyor. | Open Subtitles | اعتدت ان امشي خلال نومي كطفل عندما.. عندما نمت فياماكنغريبة، |
| Ama ben bir şey söylemedim anne. Ama ben bunlara alışkınım! Hayatım boyunca embesillerle savaştım. | Open Subtitles | لقد اعتدت على هذا على أية حال عندي نقد كامل لحياتي |
| Her zaman motorsiklet kullandım. İlk arabamı aldığımda, anne-babamın evinden üç kez daha pahalı olması beni şok etti. | TED | اعتدت دائما ان اقود الدراجة. وعندما اشتريت سيارتي الاولى صدمت بانها كلفتني اكثر بثلاث مرات من منزل والديّ. |
| Ve fark ettim ki uçaklarda izlediğim aynı yolu uygulamanın yolları vardı. | TED | واكتشفت ان هناك طرقا لتكرير نفس الاسلوب الذي اعتدت استخدامه في الطائرات. |
| Etrafındaki herkese yalan söylemeye alışmış olabilirsin ama yalan söylemeyeceğin tek kişi benim. | Open Subtitles | ربّما اعتدت الكذب على كلّ من بحياتكَ لكنّي الرّجل الذي يلزم ألّا تكذب عليه |
| Benim isteklerime karşı daha soğukkanlı olmaya başlayınca, ...ben de onun isteklerine yerine getirmeye alışmaya başladım. | Open Subtitles | وكلما ازدادت نفوراً وبروداً اتجاه رغباتى كلما اعتدت على تنفيذ كل ما ترغب فيه |