Neden? hemen ona geri ver. Buradaki hanımlar birbirlerinin eşyasını çalmaz. | Open Subtitles | قومى بإعطائها لها الآن إن السيدات هنا لا تسرقن أغراض الأخريات |
Bunu yapmayı hemen kes yoksa seni yetkililere şikayet edeceğim. | Open Subtitles | لا,توقف هذه اللحظةِ الآن وإلا سوف أبلغ عنك إلى السلطات |
şu anda da o kazadan hemen önce hissettiğim duygularla doluyum. | Open Subtitles | ولدي نفس الشعور الآن الذي كنت أشعر به قبل ذلك الحادث |
şimdi ben bunu eğer yapmamış olsaydım, burası bir cehennem yuvası olurdu. | TED | الآن إذا لم افعل ذلك ، كان يمكن أن يكون مكانًا بائسًا. |
Bu çok yeni olduğu için, Şimdilik sadece basit ayakları kullanıyor. | TED | وهو الآن يستخدم أبسط أقدامه هنا، لذا هذا يعتبر جديد جداً. |
- Dur sana bir bakayım. - şimdi bakma, tıraş olmam lazım. | Open Subtitles | ـ دعنى أتفقدك ـ لا تفعلى ذلك الآن ,فأنا بحاجة إلى الحلاقة |
Şövalye... eğer paranızı hemen şimdi almak istiyorsanız, bunun için dövüşmelisiniz. | Open Subtitles | أيها النبيل إذا تريد مالك الآن فيجب أن تحارب من أجلة |
Hz. İsa'nın kurtarıcımız olduğunu kabul etmelisiniz. Hem de hemen. | Open Subtitles | يجب أن تقبل المسيح كمنقذ لك يجب أن تقبله الآن |
Bir devriye arabası şu anda yolda. hemen o evden çık. | Open Subtitles | سيارة للشرطة على الطريق الآن فقط أخرجي من المنزل على الفور |
Hassastır, zor bir dönem geçiriyor ve onu hemen reddetmeni istemiyorum. | Open Subtitles | إنه مرهف، ويمر بفترة قاسية ولا أريد منك أن ترفضيه الآن |
- Farkindayim ama isviçre'de islerim var ve hemen oraya gitmem gerek. | Open Subtitles | و لكن عمتها توفيت أعرف هذا و لكن لدي عمل بسويسرا الآن |
şimdi hemen tahtaya yürü ve bütün havarilerin isimlerini alfabetik olarak yaz. | Open Subtitles | الآن,أريد منكِ ان تذهبي الى اللوح وتكتبي أسماء جميع الرسل مرتبة ابجديا. |
Öyleyse neden beni bu lanet olası soruşturmadan hemen şimdi almıyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تعفينى من هذه القضية الآن هذه القضية اللعينة الآن. |
"Benim gibi yalnız ölmeyin." Bir aile kurun ve bunu hemen yapın. | Open Subtitles | لا تموتوا وحيدات مثلي ، ربّوا لكم عائلة ، وابدأوا بهذا الآن |
Gelecek şimdi yarattığımız ve inşa ettiğimiz şeyden devam ediyor. | TED | المستقبل لا يزال مستمر بفضل الذي نبنيه و ننشئه الآن |
şimdi gördüğümüz her şey yapay zekânın evriminde anlık bir görüntüdür. | TED | كل الذي نراه الآن هي مجرد لقطة في تطوير الذكاء الإصطناعي. |
şimdi, bir kuş olsaydım, solumdaki bina bir sorun kaynağı. | TED | الآن لو كنت طائراً، فإن المبنى على يساري يشكل عائقاً. |
Şimdilik bu kadar yeter. Geç oldu. Hadi eve gidelim. | Open Subtitles | هذا يكفي الآن فلقد تأخر الوقت , فلنذهب الي المنزل |
Kim, hangisini, nerede ne zaman almış. Şimdilik hiçbir şey. | Open Subtitles | كيف أختيرت , أين ومتى وإلى الآن , لا شيء |
Şu hale bakın. Karımın yaşlı terzisi ölmemiştiyse... - şimdi ölmüştür. | Open Subtitles | إذا كانت خياطتِنا العجوز ما زالَتْ حيّةُ ، لكنها متوفية الآن |
Böylelikle tüm bir dizi gelişmekte olan yeni anlam var ve yine de bir şeylerin yolunda olmadığını düşünmesi kolay. | TED | لذا لدينا بطارية كاملة للإنشاءات الجديدة التي تتطور، وحتى الآن فمن السهل أن يفكر، حسنا، لا يزال هناك شيءٌ خاطئ. |
Ve o an kafama dank etti artık 165 cm olmak zorunda değildim. | TED | حينها أدركت أنني لم يعد عليَّ أن أكون بطول 5.5 أقدام بعد الآن |
Belki farkında değilsiniz ama şu anda oldukça nadir bir şeye bakıyorsunuz. | TED | من المحتمل أنك لا تدرك أنك الآن تنظر إلى شيء نادر نسبياً. |
Bu numaraların bir kısmını öğrenmek istemiyorsanız, şu an burayı terketseniz iyi olur. | TED | يفضل أن تغادر الآن إذا لم تحب أن تتعرف على بعض هذه الخدع |
peki gerçekte ne olup bitiyor? Aslında, dünyadaki köyler boşalıyor. | TED | اذا ما الذي يجري فعلياً؟ حسناً، قرى العالم تخلو الآن |
Gökyüzüne doğru yükseliyor ve bugün yaşadığımız felaketlere yol açıyor. | TED | يتصاعد بعدها إلى السماء ويساهم في الكوارث التي نشهدها الآن. |
günümüzde birleşen teknolojiler gerçek dünyayı görmem için bana yardım etmeye hazır. | TED | لذلك الآن فإن دمج التكنولوجيا قادر على مساعدتي في رؤية العالم الحقيقي. |
Dünyamız değişiyor. şu anda farklı bir dünyada yaşıyoruz ve bir zamanlar kişisel olan sorunlar şimdilerde hepimiz için dünya çapında sorunlar oldu. | TED | إن عالمنا يتغير. نعيش في عالم مختلف الآن، و ما كان مرة مشاكل فردية هي الآن في الحقيقة مشاكل عالمية بالنسبة لنا جميعاً. |
şimdiye kadar bir kilo ürün elde ediyoruz, ya da beş kiloya kadar. | TED | من الإخراج. وحتى الآن نحن نأخذ واحد، أو ما يصل إلى خمسة كيلوغرامات. |
şuan bildiğimiz şey,hayat bazı sihirli maddelerde ya da kıvılcımın içinde değil, devam eden biyolojik bir sürecin içerisinde tutuluyor. | TED | ما نعرفه الآن أن الحياة ليست محتواة في بعض المواد السحرية أو في شرارة، لكن ضمن العمليات البيولوجية الجارية بنفسها. |
Fakat Apple'ın Alex sesi şu ana kadar duyduğum en iyi ses. | TED | ولكن حتى الآن صوت آليكس الذي تنتجه آبل هو افضل صوت سمعته |