Yani, sen dergi kapağına çıktın, ama daha kırmızı halı resimlerin olacak. | Open Subtitles | أعني, أعلم أنك قمت بغلاف المجلة ذلك ولكن على البساط الأحمر, هناك |
Burada her şey ahşaptan yapılmış ama ben halı seviyorum. | Open Subtitles | كل شيء هنا مصنوع من الخشب وانا ارغب فى البساط, |
Herhalde 500 yıldır bir halının içinde kaldığın içindir. | Open Subtitles | أحزر بأنّ أجيء من أن ألفّ في البساط لل500 سنة الماضية. |
Koleksiyonunu Bayan Mathews'e bırakınca, ayağınızın altından halıyı çekmiş oldu. | Open Subtitles | لقد سحب البساط من تحت حينما ترك المجموعة لطليقته |
Yaşlı kralın zamanı gelince... cennete gitmek için halıya ihtiyacı olmayacak. | Open Subtitles | وعند الساعة سيعود الملك القديم ولن أكون بحاجة إلى هذا البساط |
- Uzun zamandır. O koca ayaklarını halıdan uzak tutmayı unutma. Seni bir daha yakalamayayım. | Open Subtitles | الآن ، تذكرى فقط إبعاد قدميك الكبيرتين عن البساط و لا تجعلننى أراك تفعلين ذلك مرة أخرى |
Burada şart koymuyoruz. Seriyi bu adamlara kırmızı halıda vermeyeceğiz. | Open Subtitles | نحن لسنا نتموضع إلى الأسفل ، نحن لا نعتزم أن نكون سلسلة من البساط الأحمر من أجلهم |
Altımdaki halı çekilip alınmamıştı, sanki tüm zemin alınmıştı. | TED | ليس ذلك أن البساط سحب من تحتي بل كأن كل الأرض اُخذت مني |
Kızım, St. Georges meydanına halı çoktan serildi. | Open Subtitles | يا طفلتى, لقد مدّوا البساط بالفعل فى ميدان سانت جورج هانوفر |
Senin krallığına... bağlılık yemini edeceğim... artık krallığımızdaki her şey senin... bu halı hariç, onu kendime saklıyorum. | Open Subtitles | أنا أقدم لك الولاء لأنك الملك وكل ما فى المملكة ملكاً لك ماعدا هذا البساط لأنى أحتفظ به لنفسى |
Sonra halı üzerinde, ayak parmaklarını bükmeye çalış. | Open Subtitles | ثم تجول حول البساط وأنت حافي وإجعل القبضات بأصابعِ قدمك |
Tüm seyahat ihtiyaçlarınızda Sihirli halı'yı seçtiğiniz için teşekkür ederiz. | Open Subtitles | شكرا لأختياركم البساط السحرى فى كل إحتياجات رحلاتكم |
halı tamamen durmadan ayağa kalkmayınız. | Open Subtitles | لا تنهضوا حتى يصبح البساط فى وضع الوقوف تماما |
Bu halının fiyatı nedir, Brannigan? | Open Subtitles | كم ثمن ذلك البساط الذي على الحائط يا برانيجان ؟ |
Ailem ve okulum gibi beni halının altına süpüremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك القائى تحت البساط اكثر ن والدى او من المدرسة او من العالم اجمع |
Sanki tozları halının altına süpürüp, hiçbir şey olmamış gibi yapmayı. | Open Subtitles | فقط تكنسين الأمر تحت البساط وكأن شيئاً لم يحدث ؟ |
Tüm seyahatiniz boyunca sihirli halıyı seçtiğiniz için tekekkür ederiz. | Open Subtitles | شكراً لك لإختيارك البساط السحري لإحتياجاتك السفرية |
Kırmızı halıyı Üç Silahşörler'le aşındırmayacaksın. | Open Subtitles | كلا، لن تسير على البساط الأحمر مع الفرسان الثلاث |
halıya atlayıp uçuver buraya başka bir Arap gecesine | Open Subtitles | تعال الي أسفل، توقّف على الجانب اركب البساط وقم بالطيران الي ليلة عربية أخري |
halıdan alınan elyaflar farklı kaynaklardan olabilir: | Open Subtitles | جاءت ألياف سحبت من البساط العودة لمجموعة متنوعة من المصادر: |
Gala için Alex' in arkadaşının saçlarını yaptım ve bu gece kırmızı halıda yürüyecek. | Open Subtitles | صففت شعر صديقة أليكس لليلة الافتتاح وستظهر اليوم على البساط الأحمر |
Sadece Nanna kilimin altını temizledi mi diye bakıyordum. | Open Subtitles | أنا كنت فقط تدقيق الذي نانا فكيوم الذي البساط. |
Bilim ilgileniyor. Uçaklar uçar ama sihirli halılar ve süpürgeler uçmaz. | Open Subtitles | الطائرات تطير، ولكن البساط السحري والمكانس لا تطير. |
Senden çok daha güçlü adamlar gördüm, kilimi görünce ağlamaya başarlar. | Open Subtitles | لقد رأيت رجالاً أقوى منك يبكون على هذا البساط |
Sihirli halıyla uçarken, o benim yardımcı pilotum. | Open Subtitles | كيف الحال أنه القبطان فوق هذا البساط الطائر |
-Satılık tek halın bu mu? | Open Subtitles | هل هذا هو البساط الوحيد الذى تبيعه ؟ |
Merhaba bayım. Red Carpet Club üyesi miniz? | Open Subtitles | مرحبآ سيدى هل أنت عضو نادى البساط الاحمر؟ |
Vermin, Fidgit, duvar halısı. | Open Subtitles | فيرمين .. فيدجيت البساط الفاخر المعلق على الحائط |
Büyülü Kabare Büyük Santini'nin dünyaca ünlü su tankı illüzyonunu sunmaktan gurur duyar. | Open Subtitles | يفخر " البساط الأحمر " بتقديم صفيحة الماء الوهمية العظيمة الشهيرة في العالم |
Şehre gelmek üzere olan birkaç arkadaşım var ve onları kırmızı halılarla karşılamak istiyorum. | Open Subtitles | بعض من أصدقائي سيأتون إلى المدينة، وأريد أن أفرش لهم البساط الأحمر. |