"البقية" - Traduction Arabe en Turc

    • Diğerleri
        
    • Gerisini
        
    • diğerlerini
        
    • kalanını
        
    • kalanı
        
    • diğer
        
    • kalanlar
        
    • kalanları
        
    • diğerlerinin
        
    • herkes
        
    • diğerlerinden
        
    • kalan
        
    • gerisi
        
    • ilk doğanların
        
    Yani, bir kaç popüler çocuğun katılmasını sağlarsan, Diğerleri de takip eder. Open Subtitles إن أستطعت أن تقنع بعضاً من الطلاب المشهورين بالإنظام ، سيتبعهم البقية
    Erkek arkadaşları ile çocuk yapmalarını sağlamak için topluluktaki Diğerleri üzerinde sihir kullandı. Open Subtitles لقد إستخدمَ السحرَ على البقية في الدائرة ليتأكد من أنهن سيحملن من أصدقائهن
    Aralarından geçiver ve yürümeye devam et. Gerisini bana bırak. Open Subtitles قومى بالحرث فقط من خلالهم استمرى و اتركى البقية لى
    İşe yaradı. O ikisi diğerlerini toplayıp arabayı takip edecek. Open Subtitles نجح الأمر هذان سيجمعان البقية ويطاردون الحافلة
    Şimdilik bu parayı alın, geri kalanını daha sonra yallayacağım. Open Subtitles خُذ هذا المبلغ من المهر أولاً، وسأرسل لك البقية لاحقاً
    Daha sonra meydana gelen içe doğru patlama... geri kalanı halletmiştir. Open Subtitles لابد أن قوة الانفجار الداخلي الناتج عن السقوط قام دمر البقية
    Hiç acelesi yoktur. Fakat takımdaki diğer tüm taşlar onun k. çını kollarlar. Open Subtitles غير أنه لا يستطيع فعلاً حماية نفسه لذا يقوم البقية بتأمين الحماية له
    Winston Churchill bir zamanlar, "Demokrasi, geriye kalanlar hariç en kötü yönetim şeklidir." TED وينستون تشرتشل قال مرة أن الديموقراطية هي نظام مريع باستثناء البقية.
    Tek pul kaldı. kalanları satıp işleri başlatmak için kullandım. Open Subtitles بقي طابع بريدي واحد وبعت البقية واستخدمت المال لتسيير الأمور
    Yanımda 6 emanetçi vardı ve Diğerleri de yukarıda çarşaf değiştiriyordu. Open Subtitles كان بصحبتي 6 أمناء معي و البقية كانوا في الطابق العلوي
    Ama bir çeten varsa Diğerleri için kendini feda edemezsin. Open Subtitles ولكن عندما تكون ضمن فريقًا، لن تتلقى ضربة عن البقية.
    Max Weber'in potansiyel güç tanımı; Bir kişinin isteğini, Diğerleri karşı olmasına rağmen uygulayabilme olasılığı" açısından bu çok fazlaydı. TED وهذا كثير جداً فيما يتعلق بفكرة ماكس فيبر للسلطة المحتملة، وهي إمكانية فرض إرادة شخص رغم اعتراض البقية.
    Şimdi dışarıya transfer yap, Gerisini ben hallederim, tamam mı? Open Subtitles الآن أعداد النقل إلى المظهر الخارجي وأنا سأتولى البقية, حسناً؟
    Onu şimdilik birkaç yıl hapse atalım. Gerisini sonra düşünürüz. Open Subtitles لنزج به في السجن لبضعة سنين حتى نكتشف البقية لاحقاً
    Bu davranış çok açıkça kapitalizmin bir yan ürünü... ve bu suç, yegane amacı diğerlerini de zehirlemek olan çok küçük bir grup tarafından işleniyor. Open Subtitles يعتبر هذا السلوك بشكل واضح نتيجة ثانوية للرأسمالية ويرتكب مِن قِبل مجموعة صغيرة هدفها الوحيد هو أن تفسد البقية
    kalanını yarın getiririm, ...ve ücreti de yarın alırım, tamam mı? Open Subtitles سأحضر لك البقية غداً و أنت ستسلمني المال ، صحيح ؟
    Yeterince insan öldüğünde, geri kalanı kaderlerine isyan edip onu indirecek. Open Subtitles وعندما يموت عدد كاف منهم ستثور البقية بسبب الحزن وستطيح به
    Sen bu yarısını al, ben de diğer yarısını alacağım. Open Subtitles انت ستأخذ منتصف الغرفة وانا ساخذ البقية , سنتيمتر واحد
    Tamam. kalanlar bunları saklayabilir, eğer çok sıkıcı birşey söylersem o zaman onlarla bana ateş edebilirsiniz. TED حسنا، البقية ممن لم يقذفوها يمكنهم أن يحتفظوا بها لوقت إخر أي عندما أقول شيئا مملا، عندها يمكنكم أن تقذفوها علي.
    Sadece en iyiyi belirlemeye odaklanamayız; geri kalanları da hareket ettirmeliyiz. TED لا يمكننا أن نكتفي بالتركيز على معرفة من الأفضل; لا بد لنا أن نعمل على تحريك البقية.
    Merkez taşı yerine oturan tek taş. diğerlerinin hepsi etrafında hareket ediyor olmalı. Open Subtitles الحجر الأوسط هو الوحيد الذي يقفل في موضعه، أما البقية فإنهم يدورون حوله
    herkes onu tuhaf bulurdu. Ben onun ilginç olduğunu düşünürdüm. Open Subtitles كل البقية ظنوا انه غريب لكني فقط ظننت انه مناسب
    Ve çünkü, bazı gruplar, diğerlerinden üç kat fazla pirinç tüketiyor. Open Subtitles وبسبب أن هناك مجموعات معينة تستهلك ثلاثة أضعاف الرز عن البقية
    kalan yaklaşık 500.000 insan ise savaş bölgesi dışındaki alanlarda öldürülüyor. TED البقية تقريبا 500000 شخصا يموتون خارج مناطق الحرب.
    Ama gemiye siparişin yarısı ulaşmış. - gerisi Pulau Tekong'a gidiyor. Open Subtitles فقط النصف الذي وصل إلى السفينة البقية في طريقها الى بولاو
    Bunların hepsi neden ilk doğanların CEO olma ihtimalinin, senatör olma ihtimalinin, astronot olma ihtimalinin ve diğer kardeşlerinden çok kazanma ihtimalinin fazla olduğunu açıklar. TED وهذا يفسر لمَ يمسك الابناء البكر غالبا منصاب كمدراء تنفيذيون، أو كحكام، أو كرواد فضاء، ويجنون مالا أكثر من البقية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus