| Dokuz yıl önce Walgreens'te dilenmekten tutuklanan bir adamla tanıştım. | TED | التقيت رجلاً، اعتُقِل قبل تسع سنوات بتهمة التسول في ولغرين. |
| Beyin felci geçirmiş, 18 yaşında genç bir adam ile tanıştım. | TED | التقيت بشاب كان يبلغ من العمر 18 عاماً وأصيب بشلل دماغي. |
| O zamanlar üniversitedeydim. Ve bir partide bir ressamla tanıştım. | Open Subtitles | كنت في الجامعة بذلك الوقت و التقيت بفنان خلال حفلة |
| Küstah serseri. Bugüne dek kendi sesini seven biriyle hiç tanıştın mı? | Open Subtitles | هل سبق أن التقيت شخصاً لا يعشق صوتاً إلا صوته الخاص |
| Ama kocamla tanıştığım zaman turnelere gitmemden ve onu yalnız bırakmamdan hoşlanmadı. | Open Subtitles | لكن عندما التقيت زوجي لم يرغب ان اذهب بعيداً بجولات واتركه وحيداً |
| Ailenle tanıştığımda onları orada gördün. Beni iğnelerlerken gördün. | Open Subtitles | حسناً , لقد رأيتِهم هناك عندما التقيت بأبويك كيف كانوا يوجهون لي الطعنات |
| Giselle adlı Avusturyalı bir kızla tanışmıştım. Kalbimde parmak izini bıraktı. | Open Subtitles | التقيت بفتاة نمساوية كان اسمها جيزيل وقد تركت بصمتها في قلبي |
| Ben... biraz hava almak için yürüyeyim dedim ve bir dostumla karşılaştım... | Open Subtitles | خرجت فحسب لأستنشاق الهواء ومن ثم التقيت برجل لم اراه منذو سنين |
| Karikatüristlerin editörü ile tanıştım ve ona karikatürün saçma olduğunu kabul ettirdim. | Open Subtitles | التقيت بمحرر الكاريكاتير لديهم وأجبرته على الاعتراف بأن ذلك الكاريكاتير بلا معنى. |
| Bugün plajda yaşlı bir adamla tanıştım, akıntıları iyi tanıyor. | Open Subtitles | اليوم عند الشاطئ، التقيت برجل عجوز كان على علم بالتيار. |
| Birkaç ay sonra biriyle tanıştım olan oldu, öyle değil mi? | Open Subtitles | التقيت بشخص بعد بشهرين والماضي أصبح من الماضي، أليس كذلك ؟ |
| Selam millet. Ben Donnie. Yeni oda arkadaşı Mike'la tanıştım. | Open Subtitles | مرحبا يا رفاق، انا دوني التقيت شريك غرفتي الجديد مايك |
| Selam millet. Ben Donnie. Yeni oda arkadaşı Mike'la tanıştım. | Open Subtitles | مرحبا يا رفاق، انا دوني التقيت شريك غرفتي الجديد مايك |
| Bunun yerine çocuğumla daha yeni tanıştım ve eşim öldü. | Open Subtitles | بدلا من ذلك لقد التقيت للتو بطفلتي وزوجتي قد رحلت |
| Tabii ki, onunla nişan partisinde tanıştın. | Open Subtitles | بطبيعة الحال. أنت التقيت به في الحزب الاشتباك. |
| En son ne zaman kesmek istemeyen bir cerrahla tanıştın? | Open Subtitles | متى آخر مرة التقيت فيها جراحاً لايريد أن يقص؟ |
| Seninle ilk tanıştığım o zamanlar beni... sinirlendirmenle iligili olduğunun farkına vardım. | Open Subtitles | اكتشفت ما الامر بخصوصك الذي اثار انتباهي في أول مرة التقيت بك |
| Buna layık değilim. Kadınlarla tanıştığımda kötüydüm. | Open Subtitles | ليس بسبب جدارتى ، فى بعض الحالات عن طريق الخطأ مع النساء اللاتى التقيت بهن |
| Diğer taraftan, burası tutucu bir bölgeydi ve bazı çok içten insanlarla tanışmıştım. | Open Subtitles | من ناحية أخرى كان هذا رباطا مقدسا وكنت قد التقيت باناس مخلصين جدا |
| O sabah çalıştığım yerde karısıyla karşılaştım ve oğulları hastaydı. | Open Subtitles | ذلك الصباح التقيت زوجته حيث أعمل وكان ابنها الصغير مريضاً |
| Bay Doyle, üst kat komşunuz Eli ile tanıştınız mı? | Open Subtitles | السيد دويل، هل التقيت جارتك الجديدة في الطابق العلوي، إيلي؟ |
| - Şu iki iyi kız arkadaşla geçen yıl Nascar'da tanıştık. | Open Subtitles | حسناً الفتاتان تلك صديقين الماضية السنة ناسكار سباق في بهما التقيت |
| - Bu montu seviyorum. - Geçen hafta Marilyn Hess'e rastladım. | Open Subtitles | حسنا ، يعجبني هذا المعطف بالصدفة التقيت بمارلين هيس الاسبوع الماضي |
| Serbest bırakıldıktan aylar sonra zamanın Fransız Başbakanı ile görüştüm. | TED | بعد شهور من إطلاق سراحي، التقيت رئيس الوزراء الفرنسي في ذلك الوقت. |
| Ta ki Harvard Tıp Fakültesi'nden Dr. Dmitry Gerashchenko ile tanışana kadar. | TED | حتى التقيت بالدكتور ديمتري جيراششينكو من كلية الطب بجامعة هارفارد. |
| O gece Wade Adams'la yani Power Lad'le Code Bar'da buluştum. | Open Subtitles | في تلك الليلة، التقيت واد آدمز الاسم المستعار الطاقة الفتى في قانون نقابة المحامين، |
| Dedektif, sizinle o zamanlar tanışmış olsaydım, beni atış poligonuna götürmenizi isterdim. | Open Subtitles | أيها المحقق.. لو كنت التقيت بك وقتها.. لأردتك أن تصطحبني لميدان الرماية |
| Seninle bütün gün edebiyat konuşmak isteyen, çekici biriyle tanıştığını söyle. | Open Subtitles | قولى لهم انك قد التقيت برجل فاتن يريد ان يحدثكم عن الادب طوال اليوم |
| Öyle ya da böyle tanıdığım herkesin bir yarası var. | Open Subtitles | لكن كل شخص التقيت به يوماً أصيب بجرح بطريقة ما |