"التي كان" - Traduction Arabe en Turc

    • olan
        
    • ın
        
    • onun
        
    • un
        
    • nin
        
    • buydu
        
    • yaptığı
        
    • hani
        
    • vardı
        
    • aldığı
        
    • ettiği
        
    • eskiden
        
    • gereken
        
    Hoşumuza gitmeyen, haksız hissettiren, hedeflerimizin yolunu kapatan, engellenebilecek olan durumlara sinirleniriz ve bu durum bizi güçsüz hissettirir. TED نغضب في المواقف التي تجعلنا غير راضيين، الغير عادلة، التي تعرقل أهدافنا، التي كان يمكن تجنبها، وتجعلنا تشعر بالعجز.
    Dieter Rams'ın işlerinden ve Braun firması için ürettiği nesnelerden etkilenerek tasarım bilincine sahip olmuş bir çok insan vardı. TED الناس الذين يقومون بالتصميم بشكل واع جدا فإنهم يستوحونها من أعمال ديتر رامس، المواد التي كان يصممها لشركة تدعى براون.
    Görünüşe bakılırsa parayla girdiği ilişkiler onun sahip olduğu tek ilişkiymiş. Open Subtitles يبدو أن العلاقات التي كان يدفع ثمنها هي الوحيدة التي أقامها
    Bilgisayar seyir defteri, bu geminin Thor'un bulunduğu gemi olduğunu onaylıyor. Open Subtitles سجل الحاسوب يؤكد ذلك هذه نفس السفينة التي كان عليها ثور
    Anlatmaya çalıştığım şey şu, George, o yavru Flossy'nin ön tekerleğimden kazındıktan sonraki durumu aynı genç Blackadder'ın şu anki durumu gibi. Open Subtitles لكن ما اريد قوله, جورج، أن حالة فلوسي التي كان فيها بعد أن سلخنا جلده بالإطارات الأمامية
    - dinlediğimiz müzik buydu.. büyük babam sürekli bu şarkıyı söylerdi.. Open Subtitles أخبرني جدي أن هذه هي الموسيقى التي كان يسمعونها مراراً وتكراراً
    Kessek, hepimizi doyurmaya yeterdi. Ama o adamın yaptığı sosis ve kremalı pasta üzerine bir şey tanımam. Open Subtitles كان ضخما، و لكن النقانق التي كان يعدها مع بعض الكايك بالكريم.
    Bir de üvey annesiyle ona anaokulunda âşık olan kız gelecek. Open Subtitles وزوجة والده، وتلك الفتاة التي كان معجباً بها في روضة الأطفال
    Sen şu hayali arkadaşları olan, deli ana okullu değil misin? Open Subtitles لقد كنتِ تلك الطفلة الصغيرة المجنونة التي كان لديها صديق خيالي
    Majesteleri, 3. Prens'in gözetiminde olan askeri malzemelerin vaziyeti ne olacak? Open Subtitles سعادتك، ماذا عن إمدادات الجيش التي كان الأميرُ الثالث مسؤولاً عنها؟
    Bu kıza çok şey borçluyuz çünkü Babbage'ın yapmaya çalıştığı bu makineyi bu kız sayesinde öğrendik TED ونحن مدينون لها كثيرا لأننا نعرف الكثير عن الآلة التي كان باباج ينوي بناءها بسببها.
    Bay Howard Hunt'ın aldığı, Senatör Edward Kennedy hakkındaki bazı kitaplarla ilgili olarak. Open Subtitles عن بعض الكتب التي كان هوارد هنت قد استعارها و كانت عن سيناتور إدوارد كينيدي
    - Onu öldürmek sadece, onun kutladığı şiddet çemberini devam ettiriyor. Open Subtitles قتلهُ، ذلكَ يبدوا مثل ادامة دوامة العنف التي كان معروفاً بها
    Bu Lombrosso zamanından ve onun suçlu yüzlerini tanımlama biçiminden beri devam etmektedir. TED انه موجود منذ كان يمكننا التفكير في لومبروسو والطريقة التي كان يعرف بها الوجوه الاجرامية.
    Ama ne yazık ki, Bay Çok-Uygun'un yaşadığı krallıkta çok çalışmaya ya da kendisini işine adamaya pek değer verilmezmiş. Open Subtitles لكن للأسف , المملكة التي كان يقيم بها السير فيكسلوت لم تكن تكترث وتقدّر العمل الجاهد والتكريس , كما أعتقد
    Sonra döndüm ki, az önce hindili ve peynirli sandviç alan Andy'nin tepsisine top çarpıp onu devirdi. Open Subtitles عندها التفت وإذ بآندي الذي أحضر شطيرة اللحم بالجبن يتلقى الكرة بالصينية التي كان يحملها
    Pekala, işte insanlar için yapması çok zor olan sıçrayış buydu. TED حسناً، هذه هي القفزة التي كان القيام بها صعباً جداً على الناس.
    Babam da onu yaptığı bu şeylerden ve işlediği suçlardan dolayı acımasızca döverdi. Open Subtitles وكان والدي، يضربه بلا رحمة... لقيامه بإفتعال المشاكل دائماً... وجرائمه التي كان يرتكبها.
    Fikrim buydu, hani bana hakkında geri dönecek olduğun. Open Subtitles تلك كانت كتابتي، التي كان مفترضاً أن تعاود الإتصال بي بشأنها
    Düşündüğü şey, bugün çoğumuzun kabul ettiği bir şeydi, ama bu, o günlerde kabul görmedi. TED أحد الأشياء التي كان يفكر بها هي شئ يأخذها معظمنا كأمر مسلّم به، لكن خلال أيامه لم يكن مسلّم به.
    Diğer taraftan, muhafazakarların eskiden uyguladığı gibi serbest ve açık bir ekonomimiz olmalı. TED على الجانب الآخر، علينا أن نخلق اقتصادا يكون حرا ومفتوحا بالطريقة التي كان يفضلها المحافظون.
    Senin için yapmış olmam gereken bir sürü şey vardı. Open Subtitles هناك العديد من الأشياء التي كان يجب أن أفعلها لك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus