Dünyada bir sürü mermi var. Biz hepsini bir araya getirmedik ki. | Open Subtitles | هناك الكثير من الرصاص في العالم لا أعتقد أن هذا كبير للغاية |
Adamlarım Sırplar'ı mermi yağmuruna tutacak, mermiler onlara isabet edecek, onlar da ölecek. | Open Subtitles | الخطة أن رجال سيطلقون وابلا من الرصاص على الصرب. سيخترق الرصاص أجسادهم ويقتلهم. |
Çok tehlikeli biri. Kurşunlar işe yaramayabilir. Eğer onu görürseniz, bana haber verin. | Open Subtitles | إنه خطر ، الرصاص لن يكون ذو فائدة معه لو رأيتموه ، أخبروني |
Bak, silahtan mermileri çıkart, elime koy benim parmak izim olsun üstünde. | Open Subtitles | انظر اسحب الرصاص من المسدس و ضعه بيدى كى تكون بصماتى عليه |
Sana gitmen için yalvardım, Milton. Onun silahından kurşunları çıkarttım... | Open Subtitles | لقد توسلت اليك لترحل ,ميلتون لقد اخرجت الرصاص من المسدس |
18 aydan fazla sürede, binlerce çocuğunda dahil olduğu 100.000 çevre sakini yüksek seviyede kurşun kirletilmiş içme suyuna maruz kaldı. | TED | لمدة 18 شهرًا، تعرض 100,000 ساكن محلي، بما في ذلك الآلاف من الأطفال الصغار، لمياه شرب ملوثة بمستويات عالية من الرصاص. |
Bu kadın kendini zehirli fosfora mağruz bırakacak, bakırdan kaynaklanan iki kiloya yakın zehirli kurşunu çocuklarının ortamına salacak. | TED | هذه امرأة تعرض نفسها للفسفور السام، يفرز أربعة أرطال من الرصاص السام في البيئة المحيطة بأبنائها، وهي من النحاس. |
Ara sokaktan gelen, silah sesleri duydum. Bu yüzden oradan tüydüm. | Open Subtitles | سمعت بعض أصوات الرصاص تأتي من الزقاق، لهذا خرجت من هناك |
kurşunun halk sağlığına herhangi bir zarar verdiğine dair hiçbir tıbbi kanıt yoktur. | Open Subtitles | لجسم الإنسان لايوجد أدلة طبية تصرح بأن الرصاص يشكل خطراً على الصحة العامة |
Ayrıca, mermi izlerini kapatma yeteneği olan çok fazla insan yok burada. | Open Subtitles | إضافةً لذلك، ليس ثمّة الكثير من العمال المهرة المتخصصين فى ثقوب الرصاص. |
Askerlerin bazıları, üzerlerinde mermi delikleri olan üniformalarla dolaşıyorlardı; mermiler kumaşı yırtıp geçmiş, vücuda isabet etmemişti. | TED | كان هناك رجال يمشون وآثار الرصاص على زيّهم العسكري، دوائر اخترقت ومزقت القماش ولم تلامس أجسادهم. |
bu bir mermi ABD deki çok büyük bir mühimmat şirketinden geliyor | TED | ان هنالك استخدام للخنازير في الرصاص حيث هناك شركة تصنيع ذخيرة كبيرة في الولايات المتحدة الامريكية |
Bunu götüne sokarım ve Kurşunlar gözlerinden çıkıncaya kadar tetiğe basarım. | Open Subtitles | سأضع هذا في مؤخّرتك وأسحب الزناد حتى يخرج الرصاص من عينيك. |
Kurşunlar başımın üzerinden vızır vızır geçiyordu. | Open Subtitles | اعتقد ذلك لان صوت الرصاص كصوت البعوض. لم يكنوا معتقدين اي احد قد يفعلها |
Bana mermileri satmıştın. O mermileri ateşleyecek silahları satmanın nesi var? | Open Subtitles | فقد بعتني رصاصات، لذا ما الخطب ببيع مسدسات تطلق الرصاص منهم؟ |
Ama silahlar ve kurşunları toplayınca kapı sadece bir yere açılıyor. | Open Subtitles | و لكن جمع الأسلحة و الرصاص دائماً تؤدي إلى نهاية واحدة |
Bu silahlar tarafından banka çatışması sırasında ateşlenen bütün mermiler yeniden işlenmiş. | Open Subtitles | كل الرصاص الذي تم إطلاقه هناك بالبنك من تلك الاسلحة؟ مُعاد تحميلها |
Belki ıskalamazsın ama beni öldürmek için sana çok kurşun gerekecek. | Open Subtitles | ربما لا , لكن الأمر يتطلب العديد من الرصاص لكى تقتلنى |
Burada, bu kişinin omurgasına saplanmış olan bu kurşunu görebiliyorsunuz. | TED | كما ترون يمكن رؤية طلقة الرصاص التي اخترقت واستقرت بقرب العمود الفقري لهذا الشخص |
Kalemlerin öncelikle silah olarak kullanılmadığı bir yerde öğretmenlik mi yapmak istiyorsunuz? | Open Subtitles | هل تبحث عن مدرسة حيث أقلام الرصاص لاتستخدم بشكل رئيسي كسلاح ؟ |
Biliyorum. Birini vurmadan önce o yuvarlak şeyi açıp kurşunun olup olmadığına bakacağıma söz veriyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف ذلك , أعدك أن أفتح الصمام وأتفقد الرصاص |
Sonra annesine altı el, babasına da on yedi el ateş etmiş. | Open Subtitles | ثُم أطلق الرصاص على أُمّهِ سِتّ مرّات وعلى أبيه سبع عشرة مرّة. |
Öğrenmek istediğim tek şey, Kurşunların ping pong topları gibi vücudundan nasıl sektiği. | Open Subtitles | مالذي أريد معرفته هو كيفية خروج الرصاص من جسمه وكأنه آلة رمي الكرة |
Hayvanlar üzerinde kurşundan daha etkilidir. - Adamların bunun nasıl kullanıldığını biliyor değil mi? | Open Subtitles | أوافقك الرأي، هذا أفضل للحيوانات من الرصاص |
Örgütle ilgili nihayet gerçek bir ipucu bulduk. | Open Subtitles | حصلنا أخيرا على الرصاص الحقيقي على زنزانتنا. |
Ve bu silah Frank Dunlop'tan çıkarılan kurşunla da eşleşiyor. | Open Subtitles | وأن المسدس يتطابق مع الرصاص الذي تم اخراجه من فرانك دنلوب |
mermilerden kaçmak bombalardan kaçmaktan daha kolaydır. | Open Subtitles | أسهل من إقحام نفسك ما بين الرصاص والقنابل |