"السعادة" - Traduction Arabe en Turc

    • mutluluğu
        
    • mutluluğun
        
    • mutluluk
        
    • mutluyum
        
    • mutluluktan
        
    • mutluluğa
        
    • mutluluklar
        
    • zevk
        
    • memnun
        
    • sevindim
        
    • neşe
        
    • Felicity
        
    • güzel
        
    • mutluluğunu
        
    • mutlu
        
    Hayata şeyinle bakman beni hiç ilgilendirmez ama Tiina mutluluğu hak eden biridir. Open Subtitles لا يهمني إذا كنت تعتقد أن لديكم ديك ، ولكن تينا تستحق السعادة.
    Tam aşkı, mutluluğu ve güveni bulmaya başlamışken bunlar olmak zorunda mıydı ? Open Subtitles هكذا عندما بدأت أسلك درب السعادة والأمان وأرى الحب يحصل هذا الآن ؟
    John ile tanışmak büyük mutluluğun keşfi ve büyük mutsuzluğun yok edilmesiydi. TED كان لقائي بجون بمثابة إكتشاف قمة السعادة وأيضا القضاء على التعاسة الكبرى،
    Eğer dağ tırmanışı yapan, zorlu dağlara tırmanan insanların kitaplarını okuyorsanız, bu kitapların sevinç ve mutluluk anlarıyla dolu olduğunu mu düşünüyorsunuz? TED إذا قرأت كتباً عن أشخاص تسلّقوا جبالاً ، جبالاً صعبة ، هل تعتقد أنّ هذه الكتب مليئة بلحظات البهجة و السعادة ؟
    Benim gelirimi tartışmayacak kadar mutluyum, ama sanırım biraz hayal kırıklığına uğrayacaksınız. Open Subtitles أنا فى شدة السعادة لمناقشة مصادرى معكِ ولكنى أعتقد أنى سأخيب آمالك
    Etrafında mutluluktan uçuşan kelebeklerin olmaması seni korkutmasın. TED لا تدع أمراً كنقصٍ في السعادة البالغة يخيفك.
    Gizli saklılık ve yalanın, birlikte yaşayacağımız mutluluğa ağır bastığını. Open Subtitles أن المكر والكذب يفوق السعادة التي يمكن أن ننالها سوياً
    Bunlarin mutluluklar ne ilgisi var? TED ولكن ماهي الامور المشابهة لتلك .. عندما يخص الامر السعادة
    Bazen mutluluğu ararken, hayatın ne anlama geldiği hakkında kafa yorarsınız. Open Subtitles فى بعض الأحيان وخلال سعيك لتحقيق السعادة تتفكّر في معنى حياتك
    mutluluk hepimizin istediği bir şeydir bu yüzden mutluluğu ararız. Open Subtitles .. السعادة .. شئ نريده جميعاً لذا، فنحن نبحث عنه
    Bir de bazıları vardır ki, mutluluğu aramayı bırakır. çünkü bir gün hep karşılarında duruyor olduğunu fark ederler. Open Subtitles ولكن يوجد أولئك الذين توقفوا .. عن البحث عن السعادة .. لأنهم اكتشفوا ذات يوم أن سعادتهم أمامهم ..
    İkiniz arasında her ne oluyorsa, umarım, hak ettiğin mutluluğu bulursun. Open Subtitles مهما كان ما يدور بينكما أتمنى أن تجدي السعادة التي تستحقّينها
    O gün mutluluğu buldular bir araya geldiler ve bugün hâlâ birlikteler. Open Subtitles لقد وجدوا السعادة بذلك اليوم الذي تقابلا فيه وكانوا معاً ولايزالون معاً
    Araştırmaya göre bu çaresizliği öngören şey mutluluğun eksikliği değil. TED ووفقاً البحث، ما يسبب هذا اليأس ليس عدم وجود السعادة
    Çünkü bu denli büyük bir mutluluğun onlara gerçekten ait olduğuna inanmazlar. Open Subtitles لأنهن لا يجرؤن على التفكير ان هذه السعادة يمكن ان تكون لهن
    Kampanyamızda mutluluğun bireyin kendisinde başladığını... ve sonrasında çevresine yayıldığını belirtiyoruz. Open Subtitles نحب أن نقول حملة السعادة تبدأ بقوة الحياة وتمتد إلي الخارج
    Beni yanlış anlamayın. Bence mutluluk, çocuk için mükemmel bir hedef. TED ولا تفهموني بطريقة خاطئة أظن أن السعادة لأطفالنا هي هدف رائع.
    Ve de tabi ki mutluluk hakkında bir film yapmak değmez diye düşünebilirsiniz, TED وبالطبع يمكنكم أن تظنوا أن العمل على فيلم عن السعادة ليس جديرا بالإهتمام٬
    Mutluydum. Seninle çok mutluyum ama diğer her şeyden sıkılmıştım. Open Subtitles كنت في غاية السعادة بك، وضجرة من كل شيء آخر.
    Oğlumla evlendikten sonra, mutluluktan çok acı tattın. Open Subtitles لقد حصلت على المتاعب اكثر من السعادة بعد ان زوّجته
    O, yüzlerdeki kederi mutluluğa çeviriyor, savaşta zaferi kazandırıyor, ve ölüleri diriltiyor. Open Subtitles إنـها تعطي السعادة في وجه المصيبة الإنتصار في الـمعـركـة و إحـياء الميت
    Eğer konuşmanızı böldüysem özür dilerim. mutluluklar ve en iyi dileklerimle. Open Subtitles أعتذر لو عطلتكم اتمنى السعادة وأطيب الاماني للجميع
    O parayı da bana zevk veren şeylere harcamayı severim. Open Subtitles و أنا أحب أن أنفق مالي على ما يمنحني السعادة
    Ben gerçekten senin gibi birini memnun etmekten çok mutlu olurum. Open Subtitles أنا بالحقيقة بغاية السعادة أنني سأرضي شخص مثلك
    Darrin, senin adına çok sevindim. Eminim melek gibi biridir. Open Subtitles دارين, أنا فى قمة السعادة من أجلك وأنا واثقه أنها ملاك
    O birden parlayıveren neşe kıvılcımları hoş. TED انه لامر رائع ان نملك تلك اللحظات التي نصل بها الى حدود السعادة القصوى .. ولكنا لحظات سريعة جداً
    Evet, Felicity Fisher ve Anton'un Brick ile bağlantısı olduğunu söylemişti. Open Subtitles شيئا حيال ذلك يشعر مألوفة. نعم. السعادة لم نقول ان فيشر وانطون كانت موصولة مع لبنة.
    Başka biri için yaşamanın, güzel birşey olduğunu bana öğreten öğretmen. Open Subtitles الذي علّمَني بأنّ هناك الكثير من السعادة في العيش لشخص آخر
    Sizi tebrik ettiğimi ve ikinizin de mutluluğunu dilediğimi söylemek istedim. Open Subtitles ، و أردت أن أبارك لكِ ولا أتمنى سوى السعادة لكما
    Betsy sırılsıklam aşıktır ve daha mutlu olduğunu hiç hissetmemiştir. TED بيتسي مغرمة جداً، و لم تشعر سابقا بمثل هذه السعادة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus