"الفترة" - Traduction Arabe en Turc

    • zaman
        
    • süre
        
    • zamanlarda
        
    • dönem
        
    • dönemde
        
    • uzun
        
    • sürede
        
    • zamandır
        
    • Şu
        
    • dönemi
        
    • zamanda
        
    • döneme
        
    • zamanı
        
    • zamanlar
        
    • Nokta
        
    Bu sebeple de bilimsel buluşlar için belirli bir zaman belirtmekten hiç hoşlanmıyorum ama yapılan yatırımlar artık karşılığını veriyor. TED لذلك لا أريد أن أضع حدا زمنيا لتطورات العلم, و لكن ما تك إستثماره في تلك الفترة يعطي الآن أرباحا.
    Bu süre içinde 12 bine yakın köpekbalığı katledildi. Achill Adası'ndaki Keem Koyu'nun ucundan saldıkları manila keneviri halatıyla hepsini öldürdüler. TED وقتلوا حوالي 12,000 سمكة قرش في هذه الفترة فقط عن طريق اوتار حبال مانيلا حرفياً قبالة شاطئ كيم في جزيرة اّشيل
    Son zamanlarda kötü bir ruh hali içerisinde ama endişelenme, üstesinden gelecektir. Open Subtitles إن مزاجه معتل فى الفترة الأخيرة لا تقلقِ .. سيجتاز هذه الحالة
    bu, o dönem için oldukça sıradışı. Evet, bu çok sıra dışı. Open Subtitles شيء عجيب وغير عادي بتلك الفترة نوع غير عادي , هه ؟
    "Yas tutulan bir dönemde sevdiğin kişiyi tüm kalbinle düşünmektir. Open Subtitles إنها الفترة التي يتم تكريسها للأحزان وتذكر أعزائنا الذين نحبهم
    Ya beni o kadar uzun süre özlemez ve başkasıyla tanışırsa? Open Subtitles ماذا لو لم تفتقدني لكل تلك الفترة و صاحبت شخصا آخر؟
    - Bu kadar kısa sürede tamamlamak zor olsa gerek. Open Subtitles لابد من أن الأمر صعب في مثل هذه الفترة القصيرة
    Tanrım, bunca zamandır hep ailemin benim hayatımı mahvettiğini düşünüyordum. Open Subtitles يا إلهي طوال تلك الفترة إعتقدت أن والدي أفسدا حياتي
    Kısacası, bu zaman dilimi boyunca Tanrı'yı hayatınızın merkezine alıyorsunuz. Open Subtitles أنت بالفعل تجعل الله فى مركز حياتك خلال تلك الفترة
    Ama sen her zaman onun yanında oldun, ben gittikten sonra bile. Open Subtitles لكن أنت كنت دائما موجود من أجلها حتى الفترة التى إختفيت فيها
    Bu saat neredeyse 16 haneli frekansları, ya da zaman aralıklarını ölçecek. Open Subtitles تقيس هذه الساعه التردُّدات أو الفترة الزمنيَّة الفاصلة .حتى 16 رقماً تقريباً
    Önemli bir çevresel değişim olması için 10.000 sene geçmesi gerekebilirdi, bu süre boyunca yeni bir davranış şekli gelişebilirdi. TED يمكنها أخذ 10 ألاف سنة ليكون هناك تغير بيئي ملحوظ، وخلال هذه الفترة من الزمن تكون قد طورت سلوكا جديدا.
    Bugün öğleden sonra bir süre sizin yanınızda olduğunu söylüyor. Open Subtitles قال أنه كان معك في الفترة الزمنية لهذه الظهيرة أجل
    Şimdi ise, Şu kısa süre içerisinde yaptıklarımıza bir baksanıza. Open Subtitles الآن ، في تلك الفترة الزمنية القصيرة شاهد ما أنجزنا
    Seni mutlu görmek çok güzel. Son zamanlarda oldukça gergindin. Open Subtitles من الجيد رؤيتك مستمتع لقد كنت مكتئباً في الفترة الاخيرة
    Ve evet, geçtiğimiz zamanlarda sen açlık çekiyordun ve hafif yemeklerle rejimdesin... Open Subtitles ونعم,انتي كنت جائعة خاصة في الفترة الماضية لكن مع نظام الوجبات الصغيرة
    Üçüncü dönem sifilis hastalığı uzun zaman önce kaptığın anlamına geliyor. Open Subtitles الزهري طويل الأمد يعني أنك أصبت بالمرض على الاقل لتلك الفترة
    O dönemde Özel Kuvvetler'in radarına takılan tüm kokain satıcılarının listesine ihtiyacımız var. Open Subtitles نَحتاج قائمة بكُلّ تُجّار الكوكايين الذين كانوا على رادار قوة العمل تلك الفترة
    Ya beni o kadar uzun süre özlemez ve başkasıyla tanışırsa? Open Subtitles ماذا لو لم تفتقدني لكل تلك الفترة و صاحبت شخصا آخر؟
    Ve bu kadar kısa sürede bu kadar şeyi nasıl öğrenebiliyorlar? TED وكيف يتسنى لهم ذلك في تلك الفترة القصيرة ؟
    İşte bu yüzden Kaldo onca zamandır Eclair'in ona taşı getirmesini bekledi. Open Subtitles لهذا قال كالدو بأنه ينتظر إكلريا طوال هذه الفترة لإحضار الحجر له
    Mahmut Bey, Şu sıralarda gerek TUSİAD'a gerekse hükümete karşı yaptığınız çıkışlarla bütün dikkatleri bir anda üzerinizde topladınız. Open Subtitles محمود بك، لقد أصبحت في الفترة الأخيرة في مركز الإهتمام بسبب مفاجئآتك التي اضرت بسمعة الجمعيات الصناعية وكذلك بالحكومة
    Çünkü tarihin o dönemi riske girilemeyecek kadar çok tehlikeyle dolu. Open Subtitles لأن تلك الفترة من الزمن مفعمة بخطر أكبر من طاقتي للمجازفة
    Buna inanamıyorum. Bütün o zamanda, ben senden sen de benden hoşlanıyormuşsun! Open Subtitles أنا لا أصدق هذا فطوال تلك الفترة اعجبتُ بِك و أعجبتَ بي
    Şimdi İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki döneme geldiğimizde, tesadüfi sonuçlar daha da ilginçleşiyor. TED وعندما ننتقل الى الفترة التي تلت الحرب العالمية الثانية فإن العواقب الغير مقصودة تصبح أكثر إثارة
    Bana hastane odasında onca zamanı geçirmek için ne yaptığımı sordu. TED سألني عمّا قمت به لكي أعبرَ كل هذه أوقات الفترة الماضية التي أمضيتها في غرفة المستشفى.
    O zamanlar görüştüğü herhangi bir erkek var mıydı, hatırlıyor musun? Open Subtitles الا تعرفى اى رجال ارتبطت بهم امى فى تلك الفترة ؟
    ...çiftliklerde yaşayan erkeklerde daha nadir, Nokta. Open Subtitles في كثير من الأحيان أقل من أولاد المزرعة، بهذه الفترة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus