Ve dördüncü olarak Sapling kurumundan bahsetmek istiyorum, artık o TED'in yeni sahibi. | TED | وبعد ذلك، رابعاً، أريد ذكر مؤسسة سابلينغ، التي هي المالك الجديد ل تيد. |
Bu da sitelerin sadece gerçek sahibi tarafından değiştirilmesini sağlar. | TED | وهذا يمنع أيّ أحد من تعديل الموقع، عدا المالك الحقيقيّ. |
Cehennemden gelen ev sahibi olabilirsin ama bu sana kanepemize yayılma hakkı vermez. | Open Subtitles | ربما تكون المالك بحق الجحيم، ولكن هذا لا يعطيك الحق بالاستلقاء على أريكتنا. |
Frank, kolun konuşabilseydi, kolunun asıl sahibinin bir erkek kardeşi olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | لقال لك أن المالك الأصلي لذراعك كان له أخ الذي تزوج بامرأة |
- Arama yapacağım bakalım izin almak için evin sahibini bulabilecekler mi? | Open Subtitles | سأتصل بالمركز. لأرى إن كنا نستطيع العثور على المالك من أجل موافقته. |
Bu da sizi yeryüzündeki en gelişmiş silahın sahibi yapıyor. | Open Subtitles | مما يجعلك المالك فخورا بالسلاح الأكثر تقدماً على وجه الأرض |
sahibi Dubai de yaşıyor vekalet bende bütün formaliteleri ben hallederim. | Open Subtitles | المالك مستقرُ في دبي، انا عندي قوة الوكالةُ. انا سأعمَلُ الشكلياتُ. |
Diğer ev sahibi evi dağıttığı için depozitosunu kaybettiğini söyledi. | Open Subtitles | المالك الآخر يقول بأنها .. أهملت المكان وبالتالي فقدت تأمينها |
Mülk sahibi ona kirayı yetiştirmesi için zaman vermedi ve onu arazisinden çıkardı. | Open Subtitles | و المالك لم يعطه الوقت لكي يقوم بالتسديد و قام بطرده من منزله |
Biri ışıkları açık bırakmış. Ev sahibi de bu yüzden gelmiş. | Open Subtitles | لقد خرج المالك لتفقد الأمر لأن أحدهم قام بإشعال أضواء الأسطبل |
Simsar da sahibi kadar yükümlüdür ve ikisi de cezalandırılır. | Open Subtitles | السمسار يعتبرُ مسؤولاً مثل المالك, و كلاهما سوف ينال العقاب. |
Buranın sahibi, satın aldığından beri kameraların burada olduğunu söyledi. | Open Subtitles | المالك قال بأن الكاميرا موجودة هنا منذ أن اشترى المكان |
Haftaya dükkan sahibi geliyor. Kayıt dışı çalışan varsa yakama yapışır. | Open Subtitles | المالك سيأتي الأسبوع القادم وإن رأي عمال غير مسجلين سيزعجني كثيراً |
Eğer Internet'in Napster'ın, Monster'ın ve Friendster.com'um sahibi olsaydım hepsi bir büyük site olacaktı. | TED | لو كنت المالك لشبكة الأنترنت، نابستر، مونستر وفريندستر دوت كوم ستكون موقعا واحدا كبيرا. |
Şarabın asıl sahibi 18. yüzyılın en ateşli şarap meraklısı oluverdi. | TED | المالك الأصلي لقنينة النبيذ كان واحد من اكثر متذوقي النبيذ حماسة في القرن الثامن عشر |
Eğer sahibi onu kesinlikle satmak için hazırlamamış olsaydı şüphesiz sana hiçbir şey söylenmeyecekti. | Open Subtitles | بالتأكيد ,انهم لم يكن ليخبروك بهذا لو لم يكن المالك للخطاب مستعد تماما لبيعه |
Mahkeme ev sahibinin eski mağduriyetlerini kanıt olarak kabul etmiyor. | Open Subtitles | المحكمة لا تسمح بأن تكون شكوى المالك السابق ضمن الادلة |
Bir ev sahibinin onları evden atmak için sahip olması gereken tek sebep bu çünkü GLBT bireyleri ayrımcılığa karşı korumak için bir kanun yok. | TED | هذا هو السبب الوحيد الذي يحتاج إليه المالك لطردهم ، لأنه ليس هناك حمايةٌ من العنصرية ضد هؤلاء الناس. |
Tüm bildiğim buranın önceki sahibini öldürüp onun yerine geçtiğim. | Open Subtitles | كل ما أعرفه أنني قتلت المالك السابق و إنتقلت لهنا |
Ben bu mekanın sahibiyim ve buranın hoş ve temiz olmasını seviyorum. | Open Subtitles | أترى، أنا المالك لهذا المكان، وأحب أن أُبقيه لطيف ونظيف. |
Ev sahibine, tesisatı tamir edene kadar kira ödemeyeceğimi söyledim ve gerzeklik yapıyor. | Open Subtitles | أخبرت المالك أنني لن أدفع الإيجار قبل إصلاح السباكة وكان نذلاً بمعنى الكلمة. |
Gazete, yazıyı kesmeye çalışmış çünkü Patron, belediye başkanıyla birmiş. | Open Subtitles | الورقة قَتلتْها لأن المالك كَانَ في السريرِ مَع رئيسِ البلدية. |
Bağlıydılar. Sonra bir gün manastırın eski sahipleri ortaya çıktı ve onu geri almak istediler. | Open Subtitles | ولكن فى يوم, المالك القديم للدير اعلن انه عاد مرة اخرى |
Evet, Sol asıl sahibiydi. Ben burayı ondan satın aldım. | Open Subtitles | أجل * سول * هو المالك الأصلى أستعرت المكان منه |
Bunların yüzyılın göğüsleri olduğunu inkar edemem ama sahibinden hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لَنْ أُخبرَك تلك لَيستْ صدورَ القرنِ، لكن أَنا فَقَطْ لَستُ احفر المالك. |
Evet ama ev sahibim merdivenlerin yanına rampa koymayı kabul etti. | Open Subtitles | أجل،و المالك وافق على جعله أكثر ملائمة عن طريق تثبيت منحدر |
Bu yeni sahibin sorunu olur. Su ısıtıcısı ve hayalet gibi. | Open Subtitles | تلك مشكلة المالك الجديد كالسّخان والشبح مثلاً |
Sanat hırsızları çoklukla tablonun Sahibiyle galeriyle ya da sigortacıyla anlaşma yapar. | Open Subtitles | رغم ذلك لصوص الفن أحياناَ يجرون صفقة مع المالك أو شركة التأمين |