"المعلومات" - Traduction Arabe en Turc

    • bilgi
        
    • bilgiler
        
    • bilgiye
        
    • bilgiyi
        
    • bilginin
        
    • bilgilere
        
    • bilgilerin
        
    • istihbarat
        
    • bilgileri
        
    • veri
        
    • bilgiyle
        
    • bilgilerini
        
    • bilgilerle
        
    • bilgisi
        
    • bilgim
        
    Kişiselleştirilmiş veri ile başlamanız lazım, kişisel bilgi, bir bireye ait, sonra bunu o bireyin yaşantısı ile bağdaştırmanız gerekli. TED حسناً .. عندما تخصص المعلومات .. وتخصص النتائج التي تصدر من الافراد انت تقوم بهذه الحالة بربط هذه المعلومات بحياتهم
    Öğrenen insanların, karar verebilmeleri için bilgi almalarının dört yöntemi var. TED هناك أربع طرق يتلقى فيها المتعلمين المعلومات من أجل إتخاذ القرارات.
    Elimizde çok fazla bilgi var; bunu nasıl düzenleyeceğimizi bilmiyoruz. TED لدينا الكثير من المعلومات, نحن لا نعرف كيف نبدأ بترتيبها.
    Bütün bilgiler önümüze gelmeden önce kesin bir karar vermeyeceyiz. Open Subtitles لن نتخذ أي إجراء حتى حتى تكون كل المعلومات أمامنا
    Ya da ev ödevini araştırmayı bilmeyen bir çocuk çünkü bilgiye erişimi yok. TED وفي طفل لا يستطيع حل واجباته المنزلية، لأنه لا يستطيع الحصول على المعلومات.
    Ve bazen görsel bilgi yerine çok fazla yazılı bilgi oluyor. TED وأحياناً تحصل على كثير من المعلومات النصية وليس هناك معلومات مرئية.
    Bu, bilgi akışının kesin olarak okuyucunun ellerinde olduğu anlamına gelir. TED هذا يعني أن نسبة انتقال المعلومات تقع تمامًا في يدي القارئ.
    doğal olarak, beyin retinadan gelen bu sinyallere kendi içinde neler olduğu konusunda bir yığın bilgi daha ekler. TED وبطبيعة الحال ، يضيف الدماغ الكثير من المعلومات الى ما يحدث من خلال الاشارات التي تاتي الى شبكية العين
    Bu bilgi, hastalarına bu tür tedavi yapanların bilmesi gereken bir bilgi. TED وهذا نوع المعلومات التي يتوجب على الشخص الذي يصف الدواء أن يعرفها.
    Bu bilgi paketlerinde, renkler, pikseller, şekiller ve hastalığın tıbbi görüntüsü bulunuyordu. TED تتضمن حزم المعلومات هذه: الألوان والبكسلات والأبعاد وتوصيفات المرض على الصورة الطبية.
    Pekala ikili çözümleme sürecimdeki diğer bir adım birbirine benzer bilgi parçalarına bakmak. TED المرحلة المقبلة بعملية التحليل الثنائية هي النظر إلى قطع المعلومات المتشابهة فيما بينها.
    Çok sıklıkla, gazetecilerden bilgi alıyoruz ancak o bilginin nasıl verildiğini unutuyoruz. TED و غالباً، نستقبل المعلومات من الصحفيين و لكننا ننسى كيف وصلت المعلومات.
    Toplumdan bilgi alabilecek ve onları bilgilendirebilecek cep telefonlarımız var. TED لدينا الهواتف المحمولة للحصول على المعلومات من العامة ولإيصالها إليهم.
    Aynı bilgi, dalganın frekansını hesaplayarak farklı bir şekilde de ifade edilebilir. TED ويمكن التعبير عن نفس المعلومات بطريقة مختلفة عن طريق حساب تردد الموجة.
    Bütün bu bilgiler serbest kalırsa, özgür irademiz de kalmaz. Open Subtitles مع انكشاف كل تلك المعلومات لن تكون لدينا إرادة حرّة
    Bir numaralı haberimizle ilgili ayrıntılı bilgiler almak için yeniden Peter Garcia'dayız. Open Subtitles و الان المزيد من المعلومات عن اهم الاخبار نعود إلى بيتر غارسيا
    bilginin tek gözeticisi olmak yerine, bilgiye ulaşmada öğretmen köprü görevini nasıl üstlenebilir?" TED بدلاً من أن يكون الوصي الوحيد للمعلومات، أن يكون ميسرا لجميع هذه المعلومات.
    ? Bu bilgiyi, daha uzun süren yaşantıma ne şekilde entegre edebilirim? TED وكيف يمكنني ان استخلص المعلومات المفيدة لي على المدى الطويل في حياتي
    bilginin, ilişkili olduğu gerçekliğin yüzdesine sahip olduğu bir seviyeye ulaşabilecek miyiz? TED هل سنصل إلى مرحلة حينما تحتوي المعلومات على نسبة حقيقه مرتبطه بها؟
    Ama acaba geleceğin astronomları bu tarihî bilgilere inanacak mı? TED ولكن هل سيصدق هؤلاء الفلكيون المستقبليون بمثل هذه المعلومات القديمة؟
    Bu olayla ilgili yanlış bilgilerin yayınlanmasından dolayı çok üzgünüz. Open Subtitles و نأسف لتلك المعلومات الخاطئه التى اذيعت حول هذه الحادثه
    O bilgi bankasındaki istihbarat bizim için hâlâ çok değerli olabilir! Open Subtitles المعلومات في ذلك التقرير الرسمي قد تكون مهمّة جدًّا بالنسبة إلينا
    Bize verilen bir şeker gibiler, politikayla ilgili bilgileri tüketirken, roman okurken. TED فإنها كالحلوى التي نتناولها عندما تشغل بالنا المعلومات السياسية، وعندما نقرأ الروايات.
    Ancak bizim çoklu görev gerçeğimiz oldukça farklı ve tonlarca bilgiyle yüklü. TED ولكن طبيعة تعد المهام لدينا مختلفة قليلة. وكثير من الأطنان من المعلومات
    Bu yüzden Twitter'da fotoğraf paylaşımına başladığımızda konum bilgilerini kapatmaya karar verdik. TED ولهذا السبب، عندما أطلقنا الصور في تويتر، قررنا أن نستثني المعلومات الجغرافيّة.
    Baba, sana verdiğim bilgilerle bahis oynamıyorsun herhâlde, değil mi? Open Subtitles أنت لا تراهن مستنداً على المعلومات التي قدمتها لك صحيح؟
    Bu dava hakkında bilgisi olduğunu sandığım hilekâr bir jüri üyesi olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles لدي محلفٌ خبيت هناك يبدو أنه يعرف بعض المعلومات الأساسية عن هذه القضية
    Davalarınızdan biriyle ilgili biraz bilgim var. Open Subtitles لدىّ بعض المعلومات لأعطيها لك عن إحدى قضاياك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus