Koku var, ama düşündüğünüz kadar yaygın değil, ve kokunun gerçekten kötü olduğu günlerde, oldukça hızlı bir şekilde alışıyorsunuz. | TED | إنّها موجودة و لكنها ليست بالسوء الذي تعتقدونه، في بعض الأيام عندما تسوء الأمور فعلا، تستطيع التاقلم مع الأمر بسرعة. |
Bu kadar büyük sorumluluk almazsan kendini böyle kötü hissetmezsin. | Open Subtitles | لا تحمل نفسك أكثر من طاقتها حتى لا تشعر بالسوء |
Son zamanlarda kendimi eskisi kadar kötü hissetmiyorum, sadece yorgunluk. | Open Subtitles | كنت أشعر بالسوء مؤخراَ لم اشعر يوماَ بشيء من التعب |
Biliyorum. Bak bende kötü hissediyorum. Belkide onların değişmelerinin tek yolu budur. | Open Subtitles | أعرف, لقد شعرت بالسوء أيضاً ربما هذه هى الطريقة الوحيدة للتأثير فيهما |
Kadınlar da kendilerini berbat hissederler ve ağlamak için tuvalete giderler. . | Open Subtitles | و المرأة تشعر بالسوء حيال نفسها و فقط تذهب للبكاء في الحمام |
Hayır ama inan bana şu anda kendini çok kötü hissediyor. | Open Subtitles | لا . ولكن صدقيني لا أحد يشعر بالسوء أكثر منها الآن |
Tamam, ama bana bağırma gerek yok. Ben yeterince kötü olduğu gibi hissediyorum. | Open Subtitles | حسناً ، لكن لا يجب أن تصرخي علي أنا أشعر بالسوء بما يكفي |
Evet, ve kötü kişi ona kendini sabah çok kötü hissettirecek. | Open Subtitles | نعم، وأنا أراهن بأن جانبها السئ سوف يشعر بالسوء في الصباح |
HudMaSpecs bir geyik bulamazsa, kendinizi çok daha kötü hissedeceksiniz. | Open Subtitles | ستشعر بالسوء أكثر بكثير إن لم يمسك الرئيس بعض الأيّل |
Çoğu kadın kendisini kötü hissettiği için fazla yemek yer. | Open Subtitles | الكثير من النساء تفرطن في الطعام، لشعورهن بالسوء حيال أنفسهن |
Ne zaman kızsam kendisini kötü hissetmesi için ne gerekiyorsa yaptım. | Open Subtitles | في أي وقت كنت غاضبه منه أجعله يشعر بالسوء بسبب ذلك |
Kendimi kötü hissettim, çünkü Earl'ün listesindeki o maddeye ne yapacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | لقد شعرت بالسوء لأنني لا أعلم ماذا سيفعل إيرل بخصوص لا ئحته |
Hepsini çalmak için zamanım yok diye kendimi kötü hissediyorum. | Open Subtitles | حقاً؟ أشعر بالسوء أن ليس لديّ الوقت للعزف عليهم كلهم |
Yaşamım konusunda kötü hissetmemi sağlayıp, tedavi etmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | أتحاولين ان تجعليني أشعر بالسوء على حياتي حتى يمكنكِ اصلاحي؟ |
Ama her neyse, inan bana, sandığın kadar kötü değildir. | Open Subtitles | لكن أياً كان, أضمن لكِ بأنه ليس بالسوء الذي تتخيلينه |
Bazen kendini kötü hissetmemen için beni kandırdığını düşünmene izin veriyorum. | Open Subtitles | أحياناً أدعكِ تظنين بأنكِ تمكنتِ من خداعي كي لا تشعري بالسوء |
Ama bu konuda bütün yaz ne kadar kötü hissettiğimi bilmiyorsun. | Open Subtitles | لكن ما لا تعرفه كم شعرت بالسوء تجاه ذلك طوال الصيف |
Annenin ölümünden sonra okulda kendimi kötü hissettim orda daha fazla yaşayamadım. | Open Subtitles | لقد شعرت بعدها بالسوء ، تركت المدرسة ولن اعد ارغب بالعيش هنا |
Strangler'ın durumu da ilk başlarda korktukları kadar kötü değildi. | Open Subtitles | اصابة سترنغلر لم تكن بالسوء الذي اعتقد الكل انها عليه |
Kendimi kötü hissettim çünkü şu muhteşem adam hakkında düşünmeye başlamıştım. | Open Subtitles | أشعر بالسوء من نفسي ، لأني أفكر في هذا الرجلِ المثالي |
Benim hatam. Bakıcılık işini kaybettin ve ben kendimi berbat hissediyorum. | Open Subtitles | انه خطأي , لقد فقدتي وظيفتة مجالسة الاطفال وانا اشعر بالسوء |
Ben de ona karşı kendimi suçlu hissediyordum. İçim rahatladı şimdi. | Open Subtitles | لقد شعرت بالسوء جدا اتجاه تشان سو يا لها من راحه |
Bunun saçmalık olduğunu düşüneceğini biliyorum... ama Andy'nin ölümündeki sorumluluğum yüzünden üzgünüm. | Open Subtitles | أعرفُ أنكَ ستَظُن أن هذا هُراء لكني أُحِسُ بالسوء لتوَرُطي بمَوتِ آندي |
üzülüyorum, Monsewer. Benimle ilgisi olsaydı farklı olurdu. | Open Subtitles | أشعر بالسوء حيال ذلك، مونسير لو كان الأمر بيدي، لكان الامر مختلفا |
Elendiğim için kendimi çok boktan hissediyorum ama başka turnuvalar da var, öyle değil mi? | Open Subtitles | أشعر بالسوء لأنني خرجت و لكن لا يزال يوجد العديد من دورات الألعاب ، أليس كذلك؟ |
kötüyüm diyorum anne, duymuyor musun? Garip şeyler oluyor. | Open Subtitles | ألا تسمعينني، إنني أشعر بالسوء هنالك أمور غريبة تحدث لي |
Geçen günkü hâlimden ötürü üzüldüm ve sana küçük bir şey yaptım. | Open Subtitles | حسنا , كنت أشعر بالسوء بتصرفي الليلة الماضية لذا صنعت لك شيء |