"بس" - Traduction Arabe en Turc

    • Fakat
        
    • biraz
        
    • düşündüm
        
    Baksana tamam, bu kurallara aykırı biliyorum, Fakat daha fazla bekleyemiyorum. Open Subtitles بصي، انا عارف إنه ضد القوانين بس انا مش قادر استنى
    Fakat kardeşin devamlı gazetelere yazı oluyor. Open Subtitles بس اخوك عم يخرب الدنيا و يهرج و يتصرف تصرفات غبية من غير مسوؤلية
    İşte bu, daha önce başkalarına yaşattığın acizliğin aynısı Fakat artık sen yaşıyorsun. Open Subtitles هادا الوضع النيلة اللى انت فيه كنت في سببه في يوم لناس تانيين بس الآن يا فالح، انقلب الوضع عليك ممكن يحكوا عن هادا:
    Sadece sabah uçağı kaldırmak biraz zor olur. Open Subtitles المشكله بس فى ده , اننا سنجد قليلا من الصعوبه فى الاستيقاظ اليوم التالى
    Sadece burada olur diye düşündüm, hepsi bu. Open Subtitles أنا بس وقالت انها تريد ان تكون هنا ، هذا كل شيء.
    Fakat, içeri girmek için, bir anahtara ihtiyacınız var ama sadece anahtarların üçü kilitlere uyuyor. Open Subtitles بس مشان تدخلوها، لازم المفتاح لكن المشكلة انه في 3 مفاتيح فقط بتناسب هادي الأقفال
    Genç olduğumuzu biliyorum, Fakat 5 senedir evliyiz, ve uzun bir süredir çocuk sahibi olmayı hayal ediyoruz. Open Subtitles ادري اننا صغار، بس لنا خمس سنين متزوجين وكنا نحلم بالاطفال من زماان.
    Laf salatası yapıp, beni kazıklamaya çalıştığını düşünürdüm, Fakat uzun zamandır oğlumla ilgileniyorsun... Open Subtitles كنت بقول انه نصاب بس يبي فلوس بس اني لاحظتك مع ولدي من زماان
    Fakat Amerikan Tıp Birliği'nin politikasına göre... Open Subtitles بس مثل ما تقول لنا حدود الطب الامريكي وتوضح لنا
    Fakat hepsini o Kentucky'li 18 yaşındaki genç kızla bir öğleden sonrası daha geçirebilmek için verirdim. Open Subtitles بس انا استغني عن كل دا و اقضي يوم مع جرترود بنت جارتنا
    Dokuz dakika sonra kaldırdık, Fakat bu süre kopyalanması ve yayılması için yeterli oldu. Open Subtitles اقفلناه بعد تسع دقايق بس للاسف لم يكن هذا كافي للحد من انتشاره
    Fakat Tanrı'nın yarattığı tüm uyuşturucuların içinde açık ara önde bir favorim var. Open Subtitles بس فى كل المخدرات فى الجنة الزرقاء دى فى واحد هو المفضل عندى فشخ
    Tabii ki. Fakat zengin insanlar angarya hisseleri satın almazlar. Open Subtitles أكيد بس الناس الأغنياء مش بيشتروا أسهم رخيصة
    Çünkü çok fazla para harcadık. Fakat TE dedim. Bırak laf salatasını. Open Subtitles ، لأنّنا صرفنا فلوس كتير "بس انا قولت "الاتحاد الأوروبي للنقل والبيئة
    Fakat ne yapacağımızı bildiğimiz için çok daha fazla para kazanıyorduk. Open Subtitles بس احنا مش هانكسب كل الفلوس دي إلا لو كنا عارفين احنا بنعمل ايه
    Fakat eğer ekibimiz arkasında durursa, çok pis zengin olacağız. Open Subtitles بس احنا مش هايبقى معانا فلوس كتير فشخ لو عملائنا موقفوش جنبنا
    Bunca yıllık sadakatiniz ve hayranlığınız için size teşekkür etmek istiyorum, Fakat şu anki durum bu şekilde. Open Subtitles أنا، أنا عايز أشكركم كلكم على كل السنين من الشغل و التعب دي بس الفكرة هي
    Fakat tek bildiğim birlikte o canavarlara karşı savaştık ve hayatlarımızı kontrol altına aldık. Open Subtitles بس إللي أعرفه هو إننا مع بعض نقدر نحارب الوحوش دي و نتحكم في حياتنا
    Seni biraz olsun yavaşlatmaya çalışıyorum, tamam mı? Open Subtitles تراني بس جالس احاول اهديك وانت طاير بالعجه خلاص؟ الدنيا تغيرت الحين
    Sadece biraz sakinleştirdik. Bunu elçiliğim aracılığıyla protesto edeceğim! - Diplomatik bir kriz olacak! Open Subtitles استريح يا حاج حاله باهي، غير سكتناه شويا بس سأفتح شكوى فس سفارتي، هذا اختراق للقوانين الدولية
    Özür dilerim, diğer kız arkadaşınla meşgul olabileceğini düşündüm. Open Subtitles عذرا، أنا بس كنت سوف مشغول مع صديقته الأخرى الخاصة بك.
    düşündüm de, Siyah Rus'a ne dersin? Open Subtitles بس كدة ثانية واحدة هات عصير أحسن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus