"بصر" - Traduction Arabe en Turc

    • görme
        
    • kör
        
    • görüş
        
    • Bob
        
    • gözü
        
    • görüşünü
        
    • gözleri
        
    DW: Yani insanlar örneğin şunu bulmuştur neden görme duyumuz olduğunu farketmeden görme duyusu üzerine çalışmak bir hatadır. TED د. و. : اكتشف الناس على سبيل المثال أنّ دراسة البصر في غياب ادراك لماذا لدينا بصر هو خطأ.
    Helen Keller, görme yeteneği sahibi olup görüş sahibi olamamanın, kör olmaktan daha kötü olduğunu söyler. TED هيلين كلير قالت الشيء الوحيد الأسوأ في كونك أعمى هو أن يكون لديك بصر ولا تمتلك البصيرة.
    Birbirinizin gözü önünden ayrılmayın. Al şunu. Open Subtitles أنا لا أريدك خارج بصر بعضهم البعض.
    O şeylerin çocukların görüşünü çaldığını söylememiş miydin? Open Subtitles ألم تَقُل بأنَّ أولئك يسرقون بصر الأطفال؟
    Baş ağrısı, baş dönmesi, bulanık görme gibi şikâyetleriniz olmuş muydu? Open Subtitles هل عانيت فيما مضى من صداع في رأسك أو دوار أو فقدان بصر مؤقت؟
    Onu görme duyusu çok gelişmiş bir şey gibi izlemeliyiz. Open Subtitles علينا أنْ نراقبها كشيءٍ لديه بصر حاد للغاية
    Yengeçler iyi bir görme duyusuna sahiptirler ve hızlı hareket ederler. Open Subtitles يمتلك سرطان البحر مدى بصر جيد ويمكن أن يتحرك بسرعة.
    Kayıp kişide görme bozukluğu mu vardı yoksa düzeltici lens mi kullanıyordu? Open Subtitles هل الشخص المفقود كان يعاني من ضعف بصر أو يرتدي عدسات؟
    ÖIülerin duyguları varmış.- .. görme, koku alma, tat alma gibi sanırım. Open Subtitles المصابون لديهم حواس، بصر وشم وتذوق، حسبما نظن.
    görme yetim olmadan da dolu dolu, anlamlı ve aktif bir hayat yaşamamı sağlayacak teknikler, eğitimler ve sistemler olduğunu biliyordum. TED كنت اعرف أن هناك العديد من أنواع الأنظمة والتقنيات والتدريبات التي علي أن أخوضها لأعيش حياة فعالة وذات معنى بدون بصر .
    Bilmem. Düşmanlarını kör edebilirsin. Bir antilop sürüsünü yakıp kavurabilirsin. Open Subtitles انظر، يمكن استخدامها للتأثير على بصر الاعداء
    Beyaz cüce bu noktada, tüm kütlenin kör edici bir ışıkla infilak ettiği yıkıcı bir patlamaya maruz kalır. Open Subtitles عند هذه المرحلة القزم الأبيض سوف يخضع لإنفجار كارثي حيث سيحدث كل شئ في لمحة بصر
    Sanırım hayatımın en güzel yılından en kötü anına geçiş diyebilirsin, bilirsin, kör olmak gibi. Open Subtitles أظن بأنك تستطسعسن أن تقولي بأن هذا ذهب للبداية من أفضل سنة في حياتي إلى أسوأ سنة تعرفين, بلمحة بصر
    Annenin muazzam ötesi bir görüş gücü olmalı zira ben hiçbir şey göremedim. Open Subtitles لا بد أن أمك لديها بصر قوي جدا لأنني لم أرى شيئا
    Annenin muazzam ötesi bir görüş gücü olmalı zira ben hiçbir şey göremedim. Open Subtitles لا بد أن أمك لديها بصر قوي جدا لأنني لم أرى شيئا
    "Rızası olmadan çağırılmış, kızın gözü önünde olanlar azad edildi, düzeltildi ve geldikleri yere geri gönderildi." Open Subtitles و لأولئك الذين اُستُدْعوا رغماً عنهم الذين كانوا في مرمى بصر الفتاة فليعلموا أنهم قد مُنِحوا الحرية , مُنحوا الحق اُرْسِلُوا عائدين من حيث أتوا
    Drew'deki gibi görüşünü geri getirmek için değil kör olmaması için uğraşacağız. Open Subtitles (وبدلاً من استعادة بصر (درو سنحميها من الإصابة بالعمى
    Bir yıldır eline silah almamış, gözleri iyi görmeyen birinin karanlık bir ortamda on sekiz metreden bir insanı kütle merkezinden vurma ihtimali nedir sizce? Open Subtitles إذاً ما رأيك بأن الأرجحية هي أن رجلاً ذو ضعف بصر لم يستخدم مسدساً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus