"بقينا" - Traduction Arabe en Turc

• kalırsak
• kaldık
• devam
• kaldığımız
• kalsaydık
• Biz
• kalıp
• beklersek
• kalmamız
• kalmıştık
• kalmak
• kalsak
• olursak
• bekledik
• oturup

General, eğer burada daha fazla kalırsak bolca güneş yanığına sahip olacağız.
سيدى ، ستعرض لحروق شمسية هائلة لو بقينا هنا أكثر من ذلك

Bu gemide daha fazla kalırsak, bizlerin de çıldırabileceği gibi.
الأمر شبيه بتكرار أنفسنا و إلا لما بقينا فترة أطول

- Bir boğaz enfeksiyonuydu. Ama Cuma gününden pazara kadar hastanede kaldık.
إنها كانت عدوى حنجرة لكننا بقينا في المستشفى من الجمعة إلى الأحد

İlk partin için Paris'te kaldık, ...bu yüzden nasıl geçtiğini anlatsan?
لقد بقينا في باريس لأجل حفلتكِ هذه لذا اخبريني كيف جَرتْ

Devamlı birlikte olmaya devam edersek yakında bir isklete döneceğim.
أنا سوف أنتهي إلى هيكل عظمي إذا بقينا معاً دائما

Kızımız için savaşa gireceğiz. Burada başarmak uğruna kaldığımız her şey için.
نحن ذاهبون لحرب من أجل ابنتنا وكلّ شيء آخر بقينا هنا لننجزه

Burada kalırsak, ailemiz için bir ev olacak ama ortada bir aile kalmayacak.
ان بقينا هنا . فسيكون لدينا منزل العائلة لكن لن يكون هناك عائلة

Denizaltıya yakın kalırsak, tespit edilmeyebiliriz. Başka bir büyük yaratık gibi görünebiliriz.
إن بقينا بقرب الغواصة، فلربما لا يلاحظنا لربما نبدو كمخلوق كبير آخر

Eğer bir motelde kalırsak, tüm bu mutluluk parçalarından mahrum kalırız.
إذا بقينا في فندق، سنفقد جميع هذه الشذرات الصغيرة من السعادة.

Kız haklı, dostum. Eğer burada kalırsak neler olacağını biliyorsun.
إنها محقة، يا صاح تعلم ما سيحدث لو بقينا هنا

Bu çizgide kalırsak gözlemlenebilir evrendeki tüm büyük galaksileri 2060 yılına kadar haritalarız.
وإذا بقينا في هذا الخط، سوف نرسُم كل مجرة كبيرة في هذا الكون المرئي بحلول عام 2060.

Burada kalırsak darağacını boylayacağız.
إذا بقينا بالجوار هنا سينتهي بنا الأمر مشنوقين

Herhangi bir kira ödemeden altı yıl orada kaldık.
بقينا هناك لمدة ست سنوات دون دفع أي إيجار.

Bu adada, oğlumuzla beraber bir haftasonu süresince kaldık.
ولقد بقينا في الجزيرة في أحد عطل نهاية الأسبوع مع طفلنا

6 saat su altında, sessiz seyirde kaldık.
بقينا مغمورين بالمياه لمدة ست ساعات بسرعة صامتة

Şu ki eğer beraberliğimizi sürdürmeye devam etseydik mutsuz olacaktı.
، أنه إن بقينا سوية . بأنها ستعيش في تعاسةمطلقة

Konukseverliğin için teşekkürler. Gereğinden fazla kaldığımız için de özür dilerim.
حسناً، شكراً لضيافتك وآسف أننا بقينا لفترة طويلة

Eminim o morgda biraz daha kalsaydık onun oğlunun öldüğünü de bulabilirdik.
أنا واثقة أننا لو بقينا في المشرحة لمدة أطول لكنا اكتشفنا أن ابنها مات أيضا ً

Bu ilişkide cinsellik olmadığından dolayı, geriye pek çok güç ve enerji kalıyordu... Biz çocuklar ve sosyalist günlük yaşam için.
لم تكن هذه العلاقة جنسية و لكن كان ما يزال هناك القوة و النشاط أما نحن الأولاد بقينا والروتين الاجتماعي اليومي

Güneş doğana kadar kalıp, birlikte kalan tüm tatlıları yedik
بقينا و أكلنا كل الحلويات المتبقية معًا حتى أشرقت الشمس

Ne kadar çok beklersek, o kadar çok adam toplayacaklar.
كلما بقينا هنا , كلما زاد عدد الرجال الموجودين بالخارج.

General Kenobi, bence bir arada kalmamız daha iyi olur.
جنرال كانوبي , اعتقد انه من الافضل اذا بقينا معا

Evliliğimiz bitti. Aylarca ayrılmayı istedik, ama o evin içinde sıkışıp kalmıştık.
زواجنا إنتهى أردنا الطّلاق منذ شهر، و لكنّنا بقينا عالقين في هذا المنزل

Yapamayız. Biz kalmak, Biz yakmak. Merak etmeyin, o geri yarın olacak.
. لا نستطيع ، إذا بقينا سنحترق . لا تقلقي ستعود غداً

- Sen neden bahsediyorsun ya? - Bence kalsak daha iyi olur.
ما هذا الهراء الذي تقولينه أظن أن الوضع سيكون أفضل إذا بقينا

Evet, doğru. Bir arada olursak bize hiçbir şey olmaz.
هذا صحيح أعتقد أن شيئ لن يحدث لو بقينا معا

Ateşe karşılık vermek bile aklımıza gelmeden tankta öylece bekledik.
بقينا داخل الدبابة فحسب دون أن نفكّر برد إطلاق النار حتّى

Kastettiğim de bu işte. Burada oturup bir şey yapamadığımız her gün giderek güçten düşüyoruz.
كان هذا رأيى , ان بقينا هنا ولم نفعل اى شىء , سنزداد ضعفا