"تأخر" - Traduction Arabe en Turc

    • geç
        
    • gecikti
        
    • gecikme
        
    • uzun sürdü
        
    • gecikmiş
        
    • rötar
        
    • gecikecek
        
    • ertelendi
        
    Fakat tedavide geç kalındıkça kalıcı bir hasar oluşması riski de artar. TED ومع ذلك فإنه كلما تأخر علاجها ازداد احتمال حدوث أذيّة طويلة الأمد.
    Ama bugün karşılaştığımız önemli soru şu: Çok mu geç? TED ولكن السؤال الاكبر الذي نواجهه اليوم هو هل تأخر كثيراً؟
    Çünkü anne artık öğretmenden bebeğinin geç kaldığına dair uyarı almak istemiyor. Open Subtitles لأن ماما لا تريد ملاحظات سيئة أخرى من المدرسة حول تأخر أبنتها
    - Bilirkişi yarım saat gecikti! - Bir hastam vardı. Open Subtitles إن شاهدى الخبير تأخر لمدة نصف ساعة كنت مع مريض
    Şimdilik bu kadar yeter. geç oldu. Hadi eve gidelim. Open Subtitles هذا يكفي الآن فلقد تأخر الوقت , فلنذهب الي المنزل
    çocuklar, artık geç oldu artık yatağa gitmelisin büyük baba. Open Subtitles أطفال، الوقت تأخر عليك أن تخلد للنوم، كان يومك شاقّاً
    - Kalmasam daha iyi. geç oldu. - Yalnızca bir kadeh. Open Subtitles ـ لا يجب عليّ، لقد تأخر الوقت ـ فقط شراب واحد
    Bu konuda bir şeyler yapmak için artık çok geç. Open Subtitles حسناً ، لقد تأخر الوقت قليلاً لفعل شيئ حيال هذا
    geç oldu biliyorum, ama biraz daha soru sormak istemiştim. Open Subtitles أعرف أن الوقت تأخر لكني أريد طرح المزيد من الأسئلة
    Ne kadar da geç olmuş! Siz çocuklara kahve yapalım. Open Subtitles انظروا كم تأخر الوقت لنحضر لكم بعض القهور يا أطفال
    Saatin bu kadar geç olduğuna inanamıyorum. Annem merak edecek. Open Subtitles لا استطيع التصديق بان الوقت تأخر جدا أمي ستكون قلقة
    Bir müşteriyle buluşmam vardı. Sana, eğer vakit çok geç olursa gelmeyeceğimi söylemiştim. Open Subtitles كنت فى إجتماع مع عميل, أخبرتكِ أننى لن أعود للمنزل اذا تأخر الوقت
    Bunu söylediğim için üzgünüm, ama benim birşey yapmam için çok geç. Open Subtitles آسف لقولي هذا, لكن الوقت تأخر بالنسبه لي لأفعل أي شيء لأبنك
    Saat geç, evden çıkmam lazımdı, ve bu saatte açık tek yer burası. Open Subtitles تأخر الوقت و أردت الخروج من المنزل و كان هذا المكان الوحيد المفتوح
    Özel olmak, kimsenin çok geç olana kadar farkına varmadığı bir yoldur. Open Subtitles مميزة بطريقة لم يستطع أن يراها أي أحد إلى أن تأخر الوقت
    Senin erkek arkadaşlarınla ilgili sorular sormak için geç kaldım. Open Subtitles أعرف أنه تأخر الوقت على سؤالي هذا أسئلة عن أصدقائك
    15 dakika gecikti ama kontrol ettim ve her şey oradaydı. Open Subtitles لقد تأخر 15 دقيقة فحسب لكنّي فتشته وكلّ شيء موجود هناك
    C Bölüğü geri dönmek için bir hafta kadar gecikti. Size söyleyebileceğim bu kadar. Open Subtitles . سلاح الفرسان تأخر أسبوعاً عن ميعاد عودته هذا كل ما أستطيع إخبارك به
    Abbas gecikti, ama güvendedir. Open Subtitles انه بأمان يا صاحب السعادة لقد تأخر العباس و لكنه آمن
    Aynada büyük bir monitör var, çevrenizde dönebilirsiniz -- ama üç saniyelik bir gecikme var. TED توجد شاشة كبيرة في المرآة، بحيث يمكنك الدوران وهناك 3 ثوان تأخر في العرض.
    Mac'ten sonra ben geliyorum. Ama bu defa çok uzun sürdü. En büyük boy kondomlarımı aldım. Open Subtitles ذلك صحيح , أأتي بعد ماك , لكنه تأخر كثيراً هذه المره
    Bunun may söylemek zorunda kaç kere sahibini almak için çok gecikmiş Open Subtitles كم مرّة عليّ أن أخبرك أن الأمر قد تأخر جداً لأخذ مالك
    Tren rötar yaptı sonra da otobüsü kaçırdım. Merak mı ettiniz? Open Subtitles لقد تأخر القطار لهذا فاتتني الحافلة هل قلقتما؟
    Romanya'dan gelen tren gecikecek mi acaba? Open Subtitles هل لي بسؤالكم عن القطار القادم من رومانيا فقد تأخر بالقدوم لقد عبر لتوه.
    Fırlatma alanındaki elverişsiz hava şartları yüzünden fırlatma ertelendi. Open Subtitles انطلاق المكوك تأخر لأن الطقس غير ملائم فى موقع الانطلاق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus