Herkes için yapılırlar, yani herhangi bir kurumun kurallara saygı göstermemesine izin verilmez. | TED | تم وضعها من أجل الجميع، لذا لا يسمح لأي مؤسسة ألا تحترم القواعد. |
Senin de kadın vücuduna saygı göstermen gerekiyor, Müslüman çocuk. | Open Subtitles | وانت من المفترض ان تحترم جسد المراة، ايها الولد المسلم |
Belki özerkliğime biraz saygı duysaydın, ben de seninkine duyardım. | Open Subtitles | ربما اذا كنت تحترم استقلاليتى أكثر قليلا كنت سأحترم إستقلاليتك |
Allah insanı bir kadın ve bir erkekten yarattı Amr, seni karnında taşıyan anaya saygın, bütün kadınlara yansımalı. | Open Subtitles | خلق الله الإنسان من ذكر واحد و أنثى واحدة عمر , يجب عليك أن تحترم رحم الأم التى أنجبتك |
Anneme saygısızlık ediyorsun, kadınlara saygısızlık ediyorsun. | Open Subtitles | و أنت لا تحترم أمي و أنت لا تحترم النساء |
Calles'ı devirmeli, insan haklarına saygılı... demokratik bir hükümet kurmalıyız. | Open Subtitles | سنقوم بالإطاحة بكاليس وسوف نقيم حكومة ديمقراطية تحترم حقوق الناس |
Ben de kararlarıma saygı duymadın diye sana kızıp binlerce dolarlık kombine bileti alıp ve onları öylece tuvalete attım, öyle mi? | Open Subtitles | و كنت غاضبا جدا بحيث لم تحترم رغباتي عند الموت فأخذت ما قيمتها ألاف الدولارات من التذاكر الموسمية و طردتهم عبر المرحاض؟ |
Ne zamanıma, ne çabama ne arkadaşlığımıza, ne kibarlığıma hiç birine saygı göstermiyor. | Open Subtitles | هي لا تحترم وقتي ، جهدي صداقتي ، لطفي ، لاشيئ من ذلك |
Sen bu evde yaşadığın sürece.... ...bu kurallara saygı göstereceksin. | Open Subtitles | وذلك في حين كنت تعيش هنا، سوف تحترم هذه القواعد |
Tamam, peki onunla seks yaptığınla övünürken hangi sınırlara saygı duyuyorsun ? | Open Subtitles | حسنا، وماذا حدود أنك تحترم عندما كنت المفاخرة عن ممارسة الجنس معها؟ |
Her bölgenin önerebileceği bir şey var ve eğer bir rekabet oluşturursanız, eyaletlere ve federalizme saygı duyarsınız. | TED | كل منطقة لديها شيء لتقدّمه، وإذا خلقت المنافسة، التي تحترم الولايات و الفيدرالية. |
Yani bakın, yaptıkları iş hoşunuza gitmeyebilir ama adamların girişimci kişiliklerine ve çabalarına saygı duymak zorundasınız. | TED | كما ترون، ليس عليك أن تُعجَبَ بما يفعلونه، ولكن يجب عليك أن تحترم الطبيعة المقاولاتية لمساعيهم. |
Sorun, kadınların öfkesine saygı duymayan toplumlar kadınlara saygı duymuyor. | TED | المشكلة هي أن المجتمعات التي لا تحترم غضب المرأة، لا تحترم المرأة. |
Bir bilim adamısın ve herşeydeki doğal düzene saygı göstermen gerekir. | Open Subtitles | بل أنت عالم ومن المفترض ان تحترم النظام الطبيعى فى كافة الأشياء |
Siz küçük serseriler, benim gibi bir adama saygı duymayı öğreneceksiniz! | Open Subtitles | يجب على الصغار مثلكم أن تحترم رجل فى مركزى |
saygın bir garson kız dolar kabul edemez. | Open Subtitles | لا توجد نادلة تحترم نفسها ستقبل بالدولارات فتاة جيدة |
Kendi kendine hiç saygın yoksa benim için olabilir, senin için çok yoruldum. | Open Subtitles | هذا إذا لم تحترم نفسك وتقدر أفعالك على الأقل ﺇحترم المجهود الذي بذلته معك |
Genç adam, babana saygısızlık ederek, bize saygı göstermiş olmuyorsun. | Open Subtitles | أيها الشابب إن لم تحترم والدك فأنت لا تحترمنا |
Evde geziniyordum ve Alex'te o pis ergenlik işlerini yapıyor ve babana saygısızlık ediyordu. | Open Subtitles | عندما بدأت أقيم في المنزل وكانت اليكـس في سن المراهقه لا تحترم والدك |
Biz sadece topluma katkıda bulunan, yasalara saygılı bir aileyiz. | Open Subtitles | نحن فقط عائلة تحترم القانون نفعل ما نستطيع لمساعدة المجتمع |
Babama bizim gibi farelerin ölüme saygısı olmadığını söylemiştin. | Open Subtitles | أخبرت أبي بان جرذان مثلنا لا تحترم الموت |
Sadece aile üyelerine izin veriliyor. Seni saygısız çocuk! | Open Subtitles | فقط أعضاء العائلة من يسمح لهم بالزيارة أنت طفلة لا تحترم الأخرين |
Eğer gerçekten Tonane'nin halkına saygınız varsa, onların ruhları gibi davranmamalısınız. | Open Subtitles | لو حقا تحترم قوم توناني, لا يجب أن تتظاهر بصفة أرواحهم |
Onun sağdıcım olmasını istiyorum ve eğer bana değer veriyorsan, kararıma saygı duyarsın. | Open Subtitles | أريده أن يكون إشبيني وإذا كنت تهتم لشأني، سوف تحترم قراري |
Sabre geçmişe saygılıdır ama geleceğe de bir pencere açar | Open Subtitles | سايبر تحترم الماضي من خلال فتح نافذة الكترونية على المستقبل |
Sözünün eri olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | وأعرف أنك تحترم كلمتك |