Şimdi, böyle bir eğimden aşağıya inerken biraz meydan meydan okuma gibi oluyor. | TED | في الواقع، هناك تحد بسيط في قيادة العربة الجوالة إعلى منحدر مائل كهذا |
Siz de dahi olmadıkça bir dahi yetiştirmek çok zordur. | Open Subtitles | إنه تحد تربية عبقري حين لا تكوني عبقرية أنت نفسك |
Fakat yiyecek ve su ihtiyacı olan kazları orada başka bir mücadele bekler. | Open Subtitles | لكن الإوز التي تحتاج إلى طعام أو ماء تواجه أكثر من تحد هناك. |
Defiance düşerse, akabinde senin ve gulanitinin peşinden gelecek. | Open Subtitles | تحد تنخفض، انه قادم بعد وgulanite الخاص بك المقبل. |
Geriye sadece bir görev kaldı. Kusursuz yapsak bile yetmez. Üstelik yetişmiştik. | Open Subtitles | تبقى تحد واحد فقط ، حتى لو كنا رائعين ، لن يكن ذلك كافيا |
İhtiyacın olan tek şey kendine yeni bir eş bulmak. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله هو أن تحد لك زوجة جديدة. |
Olmasını umut ettiğimiz şey bu. Bu, gelecek için çözülmesi gereken önemli bir konu. | TED | هذا ما نأمله .. انه تحد كبير في المستقبل |
Yetişkin hayatımın çoğunda bana seslenen bitmemiş bir meydan okuma var. | TED | هناك تحد واحد لم ينتهِ بعد والذي كان يناديني في أغلب حياتي الراشدة. |
Ve bu süreç şüpheyle birlikte gidiyor, onunla hiç bitmeyen bir sohbet ve bazen ona karşı bilinçli bir meydan okuma içeriyor. | TED | وهو يمضي يدا بيد مع الشك، في حوار لا ينتهي معه، وأحيانا في تحد واع له. |
zorlukları var ama dunyada yapmak isteyecegim başka bir şey yok. | TED | إنه تحد. ولكن لا يوجد في العالم أود عمله أكثر من ذلك. |
Önümüzde beceri geliştirme gibi devasa bir mesele var. | TED | هناك تحد ضخم أمامنا في مجال رفع المهارات. |
Üniversitede başarılı bir kürekçiydi, hatta 1992 Amerikan Olimpiyat takımına katılmak için mücadele etti ama bu aynı şey değildi. | TED | كانت مجذفة محترفة في الجامعة، وحتى نافست من أجل مكان لها في المنتخب الأولومبي عام 1992، لكن هذا، هذا كان تحد مختلف. |
Dikkatimizi bile etkiler ve beyin gücümüzün bir kısmını alır. | TED | حتى أنها تؤثر على انتباهنا ويمكن أن تحد من قدراتنا العقلية. |
Wonder World gibi bir parkta bugünkü gibi zor dönemlerde güvenli bir aile ortamını korumak çok zorlu bir görev. | Open Subtitles | للمحافظة على حديقة "ووندر وورلد" أمنا رائع وصحيا لعائلتنا فى ظل هذه الظروف الصعبة يعتبر تحد كبير |
Size zor bir görev daha. | TED | وهذا تحد آخر لكم. |
Lotte, hayatta karşıma çıkan en zor görev bu. | Open Subtitles | هذا اكبر تحد لي يالوتي |