"تحدثت" - Traduction Arabe en Turc

    • konuştum
        
    • konuştun
        
    • konuştu
        
    • konuştunuz
        
    • görüştüm
        
    • konuştuk
        
    • konuştuğunu
        
    • konuşursan
        
    • konuşmuştum
        
    • konuşmuş
        
    • konuşabilir
        
    • konuştuğum
        
    • konuştuğumda
        
    • konuşursam
        
    • konuştuğumu
        
    Farklı sektörlerden insanlarla, teknolojiye nasıl iş arkadaşı gibi davranabileceklerini konuştum. TED تحدثت لأشخاص من مختلف القطاعات حول كيف يعاملون التقنية كزميل عمل.
    Geçen hafta, babası ünlü bir doktor olan bir bayanla konuştum. TED لقد تحدثت الى امرأة في الاسبوع الماضي والدها.. والدها.. طبيب شهير
    Kâğıt hakkında epey konuştum ama çöken bilgisayar sistemlerinden de bahsetmek istiyorum. TED تحدثت كثيراً عن الورق، ولكننا أيضًا استطعنا إصلاح نُظم الحاسب التي تعطلت.
    Phil, Frank ve Earl hakkında başka kimseyle konuştun mu? Open Subtitles فيل ، هل تحدثت إلى أي أحد آخر بذلك الأمر؟
    Phil, Frank ve Earl hakkında başka kimseyle konuştun mu? Open Subtitles فيل ، هل تحدثت إلى أي أحد آخر بذلك الأمر؟
    Evet onunla iki kez konuştum ama bir şey söyleyemedim. Open Subtitles آجل , لقد تحدثت معه مرتين لكننى لم أتحدث معه
    Pekalâ ama bölgedeki televizyon satıcısıyla senin adına konuştum bile. Open Subtitles حسناً ، لكنى قد تحدثت مع بائع التليفزيون المحلى بشأنك
    Güzel bayanla konuştum, ve ona söylediğim efendim... bu olanlar korkunçtu... ve üzgünüm. Open Subtitles تحدثت إلى زوجتك الطيبة وقلت لها أن الذي حدث كان رهيباً وأنّي آسف
    Güzel bayanla konuştum, ve ona söylediğim efendim... bu olanlar korkunçtu... ve üzgünüm. Open Subtitles تحدثت إلى زوجتك الطيبة وقلت لها أن الذي حدث كان رهيباً وأنّي آسف
    Albay Braddock... üstlerimle konuştum ve salıverilmeniz konusunda anlaştım... tek gereken sadece bir kez itirafını filme almamıza izin vermen. Open Subtitles أيها الكولونيل برادوك لقد تحدثت إلى رؤسائي و رتبت لاطلاق سراحك لو سمحت لنا فقط بتصوير اعترافك مرة واحدة فحسب
    Fakat kocasını bırakmayan oydu. Lord Edgware'le daha dün konuştum. Open Subtitles ولكنه لا يعارض فى طلاقها, لقد تحدثت الى اللورد بالأمس,
    Biraz önce konuştum hasta bir çocuğa bakmak için yetimhaneye uğramış. Open Subtitles تحدثت إليه للتو، لقد توقف عند دار الأيتام ليعتني بطفل مريض
    Dale adında biriyle üç saat konuştum. Bana şaşırtıcı şeyler anlattı. Open Subtitles تحدثت مع رجل يدعى ديل لمدة 3 ساعات وأخبرنى بأشياء مدهشة
    Ne zaman döneceğini söyledi mi? Ziva döndüğünden beri, onunla konuştun mu hiç? Open Subtitles هل قال أى شئ عن موعد عودته؟ هل تحدثت اليها منذ أن عادت?
    İyi bildin Angelo, az önce bizimle ingilizce konuştun ya. Open Subtitles ‫نعم ، كنت تعرف يا انجيلو ‫لقد تحدثت الينا بالإنجليزية
    Demek benimle değil ama kız kardeşimle konuştun, öyle mi? Open Subtitles حسناً, أذن , أنت تحدثت مع اختي ولم تتحدث معي؟
    Polis bir adamla uzun uzun konuştu. Biriyle diğerlerinden daha uzun. Open Subtitles الشرطة تحدثت مع شخص واحد فقط أكثر مما تحدثوا مع الآخرين
    Bütün gece altı arkadaşımla beraberdim. Bunu biliyorsunuz, onlarla konuştunuz. Open Subtitles كنت مع ستة أصدقاء طوال الليل تعرف ذلك،فقد تحدثت معهم
    Bölge savcısı ile görüştüm, ve o da aynı fikirde. Open Subtitles لقد تحدثت إلى المدعى العام و هو على إستعداد للتواصل
    Seninle daha önce de konuştuk. Bu bir aşk oyunu değil. Ölümle alakalı. Open Subtitles تحدثت معك قبل ذلك ، هذا ليس بشأن التأريخ ، إنه حول الموت.
    Neden bana, öldürülmeden bir hafta önce Evelyn Mercer'la konuştuğunu söylemedin? Open Subtitles لماذا لم تخبرنى أنك تحدثت مع إيفلين ميرسا قبل وفاتها بإسبوع؟
    Bak tatlım, eğer onunla benden önce konuşursan, bana bir iyilik yapar mısın? Open Subtitles يا عزيزى ، ان تحدثت اليها قبل ان افعل انا هل تسدينى معروفاً؟
    Kadınla konuşmuştum. Ne babası var ne de bir ailesi. Open Subtitles لقد تحدثت إلى المرأة سابقاً، ليس لديها أب، أو عائلة.
    Bu güne kadar. Keşke çok geç olmadan konuşmuş olsaydım. Open Subtitles حتى هذا اليوم أتمنى لو أني تحدثت قبل فوات الأوان
    Pheebs, Rachel'la yalnız konuşabilir miyim? Open Subtitles فيبز هل تمانعين إذا تحدثت لرايتشل لوحدنا؟
    Geçen hafta konuştuğum kasabaya kıyasla bu kasaba birkaç ışık yılı önde. Open Subtitles عموما هذه المدينة متقدمة كثيراً مقارنة مع التي تحدثت عنها الأسبوع الماضي
    Onunla en son konuştuğumda benimle bir daha görüşemeyeceğini söylemişti. Open Subtitles آخر مرة تحدثت إليها قالت أنه لا يُمكننا اللقاء مُجدداً.
    Kişisel meselelerim hakkında konuşursam onlar kişisel mesele olmaktan çıkar. Open Subtitles لو تحدثت عن أموري الخاصة فلن تعود خاصة بعد الآن
    Sonunda akıllıca konuştuğumu anlaşıldığımı doğrulamak için kendimi. ona bakmaya zorladım. Open Subtitles أخيراً جعلت نفسي أنظر له لأؤكد أننني تحدثت بذكاء وتم فهمي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus