"تفوت" - Traduction Arabe en Turc

• kaçırmak
• kaçırıyorsun
• kaçıracaksın
• kaçırma
• kaçırmayın
• kaçırmaz
• kaçırmanı
• özleyeceğim
• kaçıracak
• kaçırmadın
• kaçırmazdı
• kaçırmadı
• kaçırırsın
• kaçıramazsın
• kaçırmıyorsun

Muhteşem, ama acele et Blackadder, gece yarısındaki büyük eğlenceyi kaçırmak istemezsin.
رائع، لكن أسرع بلاكادر، لا نريد أن تفوت علينا حفلة الرقص الليلة.

Bunun seni çok şaşırtabileceğini biliyorum ama, belki de dersi kaçırmak istememiştir.
أعرف أن هذا ربما صدمك لكن ربما لم تود أن تفوت الحصص

Kızının kutlamasını kaçırıyorsun.
سوف تفوت فقرة سباحة أبنتك في الهواء بينما يتم عزل الرئيس و رؤساء أركان هيئة الحرب

Evet fakat tatlıyı kaçıracaksın. Umarım panda seviyorsundur.
نعم, لكن سوف تفوت الحلي اتمني أنك تحب الباندي

Sandalyendeki yerini al. Şovu kaçırma!
أنت دفعت لتكون بمقعد بالصف الأمامي لا تفوت العرض.

Ve gülmekten gözleriniz yaşarsın istiyorsanız Rita Rudner'ın şamata dolu stand-up gösterisini kaçırmayın.
ولو كنت تبحث لتجعل عظمتك الطريفة تدغدغ لا تفوت عرض ريتا راندرز المضحك

Annem bedava yemek ve içkiyi asla kaçırmaz.
هنالك طعام وخمر مجاني والدتي لن تفوت ذلك

Algernon, bombanın patlamasını kaçırmanı istemem. Kendine gel.
ألجرينون لا أريدك أن تفوت انفجار القنبلة عزيزي استيقظ

İngiliz çayı, bunu gerçekten özleyeceğim.
الشاي الإنجليزية، وأنا ستعمل حقا تفوت هذه.

Acele et. Trenini kaçırmak istemezsin.
من الأفضل ان تسرع انت لا تريد أن تفوت قطارك

Dikkatini bana ver. Çünkü bunu kaçırmak istemeyeceksin.
وأنت لاتريد أن تفوت هذه الفرصة لذلك أعطني انتباهك

Harika Doktor. Tabii eğer bu muhteşem fırsatı kaçırmak ve meslektaşlarınızın klinik denemeler yaparak zengin olmalarını izlemek istiyorsanız.
هذا عظيم يا دكتور إذا أردت أن تفوت فرصة أخرى هنا

kaçırıyorsun. 100 milyon dolarla yapabileceğin birçok şey olduğuna eminim.
أنت تفوت بعض الأشياء أراهن على أن هناك أشياء كثيرة تستطيع فعلها بمئة مليون دولار

Buradaki komediyi kaçırıyorsun. Kişisel değilmiş ,öyle diyor.
إنك تفوت كل الكوميديا إنها ليست شخصية ذلك ما تقوله

Süper ezik doğum günü partini kaçırıyorsun.
لن تفوت حفل عيد ميلادك الرائع كلياً، صحيح؟

üzgünüm ,parktaki tüm günü kaçıracaksın.
آسف, أعتقد بأنك سوف تفوت يوم كامل في الحديقة

Tren 8:00'de kalkıyor, kaçırma tamam mı?
تأكد بأن لا تفوت القطار سيُغادر في الثامنة

Gece gündüz teIefonunu dinIeyin. Aramasını kaçırmayın
سجل جميع اتصالاتها ليلاً ونهاراً لا تفوت اتصاله

Bunu asla kaçırmaz.
تعلمون، وقالت انها لن تفوت هذه عن أي شيء.

Umarım en azından bunu düşünürsün sadece, "hayır" demenin bu zavallı kızı yıkacak olmasından dolayı değil, aynı zamanda hayatının fırsatını kaçırmanı istemediğimden de.
أمل أن تفكر على الأقل بالأمر و ليس فقط لأن رفضك سيحطم الفتاة المسكينة و لكن لأنني لا أريد أن تفوت فرصة عمرك

Cidden Kelly, seni çok özleyeceğim.
على محمل الجد، كيلي، أنا ستعمل تفوت عليك بجد.

- Ama uçağını kaçıracak.
ـ سوف تفوت عليها طائرتها ـ لدقائق معدودة

Pazar okulunu hiç kaçırmadın galiba?
لم تفوت مدرسة الاحد في الكنيسة اليس كذلك؟

Hiçbir maç gününü kaçırmazdı. Bayağı kötü durumda olmalı.
إنها لم تفوت أبداً محاضرة يوم المباراة ، لذا فأعتقد أنها فى حالة يرثى لها

Okulumdaki hiçbir veli toplantısını kaçırmadı.
تعلمين، هي لم تفوت ابداً لقاء الآباء والمعلمين

Yapmadığın atışların %100'ünü kaçırırsın, evet bunu biliyorum.
أنت تفوت 100 بالمئة من الفرص التي تأتيك أجل أعرف

Baba, bunu kaçıramazsın. Gerçekten harika olacak.
لا تفوت هذا المهرجان يا أبي سيكون جميلاً

Programımı aşağılamak, formumu öne sürerek hazırladığın dokümanlarla beni aşağılamak için en ufak bir şansı kaçırmıyorsun.
أنت لا تفوت فرصةً واحدة لتصغير برنامجي وجذب كتاب من الرف لمساعدتي للحاق بما فاتني