"تقلل" - Traduction Arabe en Turc

    • az
        
    • küçümsüyorsun
        
    • hafife
        
    • küçümsemeyin
        
    • azaltıyor
        
    • küçümsüyorsunuz
        
    • sakın
        
    • azaltıp
        
    • azalttığı
        
    • satma
        
    • azaltıyorlar
        
    • düşürür
        
    • azaltan
        
    • azaltır
        
    Ve diyorum ki daha az sen, daha çok olay. Open Subtitles ومقصدى أن تقلل من ذكر نفسك وتزيد من ذكر الحقائق
    Yani, az yağ yediğinizde, daha az yemek zorunda kalmadan daha az kalori alırsınız. TED لذا, عندما تأكل دهون أقل, سوف تأكل كالوريات اقل بدون أن تقلل كمية الطعام التي تأكله.
    Fritz, bence Natalia'yı küçümsüyorsun. Open Subtitles فريتز, أعتقد حقا أنت تقلل من شأن ناتاليا
    Peter karikatür yapmayı biraz küçümsüyorsun bence. Open Subtitles حسناً يا بيتر , ربما انت تقلل من صعوبات كتابة رسومات ساخرة
    Bu da beni öğrendiğim ikinci şeye getiriyor: Rakibini asla hafife alma. TED وهذا يقودني إلى الدرس الثاني : لا تقلل من شأن خصمك أبداً.
    Bu deneyimi tasarlayan hanıma bunu nasıl sağladığını sorduğumda, cevabı çok basitti '' Komik bir peruğun gücünü asla küçümsemeyin.'' TED و عندما سألت النسوة التي صممت هذه التجربة لماذا نجحت التجربة قالت ببساطة لا تقلل من أهمية الشعر المستعار
    Beni çok mu, yoksa az mı düşündüğünü anlamıyorum. Open Subtitles لا يمكنني أن أحدد ما إذا كنت تغلو فيني أم تقلل منّي
    İnsanlara çok az değer veriyorsun dostum. Open Subtitles أتعلم شيئاً؟ أنت تقلل من قدر الناس يا رجل.
    Gazete için daha az zaman çalışıp... şu yazmaya çalıştığın romana devam etsen diyorum. Open Subtitles يبدو إلي أنه يجب أن تقلل من العمل لدى الصحيفة والكثير من الوقت لكتابة الرواية التي كنت تعمل عليها
    Özel teşebbüse daha fazla, Devlete ise daha az yer veren bir İtalya'ya sahibiz. Open Subtitles عندنا إيطاليا تفسح المجال أكثر للقطاع الخاص و تقلل من مجال عمل القطاع العام
    Ama dediğin gibi kendini küçümsüyorsun. Open Subtitles لكن مثلما قلت ان تقلل من قيمة نفسك 879 00: 36: 03,632
    O zalimliği epey küçümsüyorsun bence. Ben konuşurum. Open Subtitles أظنك حقًا تقلل من تلك الوحشية. الآن، دعني أتحدث.
    Sen mütevazı evimizin olanaklarını çok küçümsüyorsun. Open Subtitles إنك تقلل من شأن امكانيات مديرات البيوت
    Bir tarih bilimci olarak bildiğim şeylerden birisi, insanın aptallığı hiçbir zaman hafife alınmamalıdır. TED أحد الأشياء التي أعلمها كمؤرخ أنك يجب أن لا تقلل من قيمة الغباء البشري.
    Bunun işe yarayacağını sanıyorsan beni hafife almışsın demektir. Open Subtitles لو تعتقد أن هذا سيفيد فأنت تقلل من تقديرى
    Arkadaşlar, çocuğunun güvenliğini sağlamaya azmetmiş bir annenin gücünü küçümsemeyin. TED أيها الرجل، لا تقلل من قوة الأم التي تصمم على إبقاء أطفالها في مأمن.
    Stres ve aklını vermeme gibi şeyler gücünü azaltıyor. TED وأشياء مثل الضغط العصبي وشرود الذهن تقلل من قوته.
    Onu küçümsüyorsunuz. Onu ve tacınızı kurtaracaksak derhal harekete geçmeliyiz! Open Subtitles أنت تقلل من شأنه.لو ننقذها هى وعرشك فلنهاجم الأن
    O iyi bir adam Cal. Onu sakın küçümseme evlat. Open Subtitles إنه رجلاً صالحاً، يا كال لا تقلل من شأنه، يا فتى
    Hap, kas kütlesini ve su tutulumunu azaltıp ruh hâlini etkiliyormuş. Open Subtitles الحبة تقلل من تكتل العضلات وتأثر على المزاج و الإحتفاظ بالماء
    İlgili bir bakış açısı hakkında konuşmak için buradayım, fosil yakıt yakmaktan oluşan sera gazı emisyonlarının yiyeceklerimizin besin kalitesini nasıl azalttığı hakkında konuşacağım. TED أنا هنا لأتحدث عن أحد الجوانب المتعلقة بذلك؛ عن كيف أن انبعاثات الغازات الدفيئة الناجمة عن حرق الوقود الأحفوري تقلل من القيمة الغذائية لطعامنا.
    Ve kendini ucuza satma! - 15 binden aşağı olmaz! Open Subtitles و لا تقلل من سعر نفسك لا أقل من خمسة عشر ألفاً
    Biyo-ve-siberteknolojiler çevre-dostudur kendi alanlarında etkileyici çözümler sunuyorlar, bunları yaparken (aynı zamanda) enerji ve kaynaklar üzerindeki baskıyı da azaltıyorlar. TED التقنيات الحيوية وتقنيات زرع الأجهزة غير ضارة بالبيئة من حيث أنها تقدم فرصًا مذهلة رغم أنها تقلل الضغط على الطاقة والموارد
    Kritik yoğunluğun üzerindeki her ekstra araç yol üzerinde verilen bir noktanın içinden geçerek saniyedeki araba sayısını düşürür. TED عند تجاوز الكثافة الحديّة، تقلل أي مركبة إضافية عدد السيارات في الثانية الواحدة المارّة عبر فتحة مرور ما على الطريق.
    Bazıları kısmen erir ve fay hattının sürtünmesini azaltan kaygan sıvılar açığa çıkarır. TED فتذوب بعضها جزئياً ويمكن أن تطلق سوائل زلقة مصنوعةً من معادن منصهرةً التي تقلل احتكاك خط الصدع.
    Hormonal ve metabolik değişiklikler çok yemeye vücudun tepkisini azaltır. TED التغيرات الهرمونية والأيضية تقلل استجابة الجسم للإفراط في تناول الطعام.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus