"تهم" - Traduction Arabe en Turc

    • önemli
        
    • önemi
        
    • suçlama
        
    • suçlamaları
        
    • suçlaması
        
    • suçlamalarını
        
    • suçlamalar
        
    • suçundan
        
    • fark
        
    • suçlamalarından
        
    • suçu
        
    • önemsiz
        
    • ceza
        
    • suçuyla
        
    • suçlamalarla
        
    önemli olan inançların, nerede ya da nasıl yaşadığın değil. Open Subtitles معتقدات المرء هي ما تهم وليس مكان عيشه أو عمله
    Bir asker, tek bir karıncanın hayatının önemli olmadığını bilir. Open Subtitles الجندي يعلم ان الحياه لا تهم ماذا بشأن المستعمره ؟
    Eğer hikayen mutlu sonla bitecekse, Nasıl başladığının önemi var mı? Open Subtitles إذا كان نهايه القصة سعيدة ، هل حقاً تهم البدايات ؟
    Yine de pek önemi yok çünkü istediğim şey bir dakika için o şarkının tarihinde bir yere sahip olmaktı. TED لم تكن متعة حقًا، لم تكن تهم فعلًا، لأن ما أردته بطريقة أو أخرى كان مجرد أن أكون في تاريخ الأغنية لدقيقة.
    suçlama olmadığına göre Çavuş Gavilan ve Calden'ı soruşturmalarına dönmeleri için bırakmanızı istiyorum. Open Subtitles بما انه لم توجه تهم ضد غافلين وكالدين لذا يُمْكِنُهم أَنْ يَستأنفوا التحقيقاتَ
    Davacı tarafın suçlamaları, hem Savcı'ya hem de sanığa bildirilmiştir. Open Subtitles تهم الادعاء لقد تم دراستها كل من النائب العام والدفاع
    Onlar bizim altımızdalar, fikirleri bizim için önemli değil. Korkuyla yönetelim. Open Subtitles أنهم أقل منا ، أرائهم لا تهم الحكم من خلال الخوف
    Aslında oldukça temel şeyler -- devamlılık hakkında düşünmek, yedekler hakkında düşünmek aslında önemli olan şeyler hakkında düşünmek. TED انها في الواقع اشياء اساسية جدا التفكير في الاستمرارية,التفكير في النسخ الاحتياطية التفكير في الاشياء التي تهم حقا
    Esas önemli olan,İşçinin o işten kazandığı para, fabrikada edindiği deneyimler, ve bu deneyimlerin bu kişiyi nasıl geliştirdiğidir. TED ما تفعله بالمال الذي تكسبه ، ما تتعلمه في ذلك المكان، وكيف يغيرها، هذه هي الأشياء التي تهم.
    Bunlar çok önemli yetenekler ve sadece kodlama ile alakalı değiller. TED وهذه المهارات المهمة لا تهم فقط البرمجة.
    Ders kitapları okumak stresli, ama okumak önemli değil, hikayenizin önceden yazıldığını hissediyorsanız. ölü veya halen yazılıyor olsa da. TED قراءة النصوص يتسم بالضغط, ولكن القراءة لا تهم عندما تشعر أن قصتك قد كتبت بالفعل, سواء كنت حيا أو على قيد الحياة.
    Arkamdaki ekranda, değer derken neyi kastettiğimizi görüyorsunuz: Hastaya önemli olan sonucun harcadığımız paraya göre değişimi. TED في الشاشة التي خلفي، ترون ماذا أقصد بالقيمة: نسبة النتائج التي تهم المرضى إلى الأموال التي ننفق.
    Hedefin detaylarının burada bir önemi yok, ama önemi olan şey hedefin kesin olması. TED الآن تفاصيل الهدف لا تهم هنا، لكن ما يهم هو مدى دقة الهدف.
    Eğer yemek pişirebiliyorsanız, krizin çok da önemi yoktur. Eğer pişirebiliyorsanız, zamanın çok da önemi yoktur. TED فأن أموال الكساد لا تهم كثيراً. إذا أمكنك الطبخ، لا يهم الوقت.
    Anlaşmanın bir önemi yok çünkü tecavüz kayıtlara geçecek. Bunu gerçekten yapmak istiyor musun? Open Subtitles الصفقة لا تهم بسبب الاغتصاب سيستمر بالتسجيل.
    Bay Turner isterse, suçlama olacak. Open Subtitles و لذا , أجل , سيد تيرنر يستطيع أن يوجه تهم إليه إذا اختار فعل ذلك
    Bir ajan gelip sana yapılan suçlamaları açıklayacak. Open Subtitles سيحضر عميل إلى هنا كي يوجّه تهم رسمية ضدكِ
    Cinayet suçlaması için bir savcı bulabilirsiniz ama jüri, bu bebeği evine sizin istediğiz gibi yollamayacak. Open Subtitles لربما تحصلي على مُدّعي ليضع تهم القتل لكن هيئة المحلفين لن تخرب بيت هذه الصغيرة بالطريقة التي تريدونها
    Şantaj ve sendika dolandırıcılığı suçlamalarını düşüreceğiz. Open Subtitles لم يفعلوا ، سنسقط عنك تهم الإبتزاز والكسب غير المشروع
    Yargıç ona yeni suçlamalar yükleyebilmek için idamını durdurmuştu. Open Subtitles القاضي أوقف حكمه . ليحاكمه على تهم جديدة
    Aldığımız istihbarata göre Van Hopper Nisan ayında cinayet suçundan aklanmıştı. Open Subtitles مصادر مقربة من التحقيق تقول أن فان هوبر الذي أُسقطت تهم القتل عنه في شهر أبريل
    Şimdi şu satanist işlerine inanıyor veya inanmıyor olmam fark etmez. Open Subtitles والآن, كل هذه الأمور الشيطانية؟ لا تهم ما إذا أؤمن بها
    Bulabildiğim en iyi mazeret buydu, avukatın dediğine göre SEC suçlamalarından beni kurtarabilirmiş ama Queen Mary'yi kaçırmam işi zorlaştırıyormuş. Open Subtitles هذه افضل حجة استطعت أن أختلقها في هذا الوقت ..لأنّ محامينا يعتقد أنّه بإمكانه التخلص من تهم البورصة والأوراق المالية
    Üç tane silah suçu yükleniyor bu yüzden eğer bir şey biliyorsa, konuşacaktır. Open Subtitles تبين أن لديه ثلاث تهم أسلحة، لذا إذا يعرف أي شيء، سيتكلم.
    Ama işin aslı, asıl sır, hepimiz kadınlara cinsel zevklerinin önemsiz olduğunu söylüyoruz. TED لكن الواقع هو السر الحقيقي أننا نقول لها أن رغبتها الجنسية لا تهم.
    Aldığı ceza onu pek etkilemedi. Benim ağabeyim Metal Simyacı. Open Subtitles لا تهم ساعة الجيب, اخي كيميائي المعادن الكامله
    Önceki 7 kadını öldürmek suçuyla yargılanacaksın. Open Subtitles ستواجه تهم القتل على النساء السبع الاصليات
    Ofisim polis birimindeki sayısız suçlamalarla ilgili bir soruşturma başlattı. Open Subtitles إن مكتبي يقود تحقيقاً في عدة تهم داخل دائرة الشرطة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus