"حذاء" - Traduction Arabe en Turc

    • ayakkabı
        
    • ayakkabılar
        
    • ayakkabısı
        
    • ayakkabıları
        
    • ayakkabılarını
        
    • Ayakkabıların
        
    • ayak
        
    • bot
        
    • ayakkabılarımı
        
    • çizme
        
    • çizmeleri
        
    • ayakkabılarım
        
    • botlar
        
    • ayakkabıyı
        
    • ayakkabısını
        
    Ekmek, peynir fena olmaz. Belki doğru düzgün ayakkabı da vardır. Open Subtitles الطعام سيكون جيدا بالنسبة لي و ربما أحصل على حذاء حقيقي
    "Onlara çizmeyi sun." Ya ayakkabı geçici bir heves olsaydı? Open Subtitles اعطيهم حذاء ماذا لو أن هذا الحذاء كان موضة ؟
    Bana spor ayakkabı aldı, evine gitmeme ses çıkarmıyor, bir çocuğun ihtiyaçlarını biliyor. Open Subtitles اشترى لي حذاء رياضي ويسمح لي بالذهاب إلى منزله ويعلم ما يحتاجه الأطفال
    Evet, ölürken ayağında sponsorlarının logosu olan ayakkabılar hiç iyi görünmez. Open Subtitles نعم، لن يكون جيداً إن توفيت و أنت ترتدي حذاء ممولك
    Bir ayakkabısı yok, cüzdanı yok ama cebinde birkaç dolar var. Open Subtitles ينقصه حذاء لا توجد محفظه ولكن كان هناك دولارات في جيبه
    Koşarken üzerinde elbisesiyle beraber sadece bu inanılmaz ayakkabıları vardır. Open Subtitles وهي تركض، لكنّها مرتدية فقط حذاء واحد رائع لفستانها الجميل.
    Bundan kaçmayı denedi, ne yazık ki striptiz ayakkabılarını çoktan giymişti. Open Subtitles ولذلك قررت الهرب ولسوء الحظ سبق وأن ارتدت حذاء الرقص الثقيل
    İyi bir çift ayakkabı almam lazım yoksa yine sahadan çıkartılacağım. Open Subtitles أريدك ان تجلب لي حذاء أفضل وإلا سيخرجوني من الملعب ثانية
    Hızını arttırıp, arkasında iz bırakmayacak bir ayakkabı aradığını duydum. Open Subtitles سمعته يطلب حذاء يزيد من سرعته ولا يترك أي أثر.
    Uzun, sarı saçları var on iki yaşındaydı ve ayağında ayakkabı yoktu demişsin. Open Subtitles قلت أن شعرها داكن وتبلغ من العمر 12 عام لم تكن ترتدي حذاء
    Evraklarını yazmak, zamanında işe gelmek, düzgün ayakkabı giymek de önemli. Open Subtitles وكذلك القيام بالأعمال الورقية ،الحضور في الوقت المحدد، إرتداء حذاء مناسب
    Ne kıyafet, ne ayakkabı ne de ceset var. Hiçbir şey yok. Open Subtitles ،لا مفاتيح و لا حذاء و لا جثة و لا ايّ شيء
    # Bir kıyafet giyip Kahverengi ayakkabı giymememi söylüyorsun # Open Subtitles ♪انتِ ترتدين فستاناً♪ ♪و تخبرينَي بأن لا ألبس حذاء بني♪
    İçini gösteren türden bir bluz. Topuklu ayakkabı da var. Open Subtitles إنّه من النوع مكشوف الصدر , و حذاء بكعب عالي
    Kırmızı, açık ayakkabılar giyer. Mantrası şudur: Bir atkı iyidir ama iki atkı daha iyidir. TED ترتدي حذاء أحمر ساطِع. وشعارها: “وشاح واحد يكون جيد، لكن اثنان يكونان أفضل”.
    Ve şehre geldi ve etrafta aceleyle koşturuyordu ve dedi ki, " Yeni ayakkabılar almam lazım!" TED وقد جائت على عجلة وقد قالت .. يتوجب علي شراء حذاء جديد
    Neden 29 yaşında bir kadın, uykusunda bebek ayakkabısı sipariş eder? Open Subtitles حسنًا، لمَ امرأة بسن التاسعة والعشرين تشتري حذاء طفل أثناء نومها؟
    Bir tarlada karşılaştık, pejmürde bir haldeydi, ayakkabıları dahi yoktu. TED إلتقيتها في حقل، كانت خشنة، لم يكن لديها حذاء.
    Çimento Kafa'nın ayakkabılarını incememe izin verin, bakalım bize ne anlatacaklar. Open Subtitles دعيني أبحث في حذاء رأس الإسمنت لأعرف إلى أين يقودنا ذلك
    Belki diş tellerin, belki de ortopedik Ayakkabıların yüzündendir bilemiyorum. Open Subtitles ربما دعامة أو حذاء لتصحيح المشي قمتِ بإرتدائه في طفولتكِ
    Bu bir bot izi bu da bir tahta ayak. Open Subtitles هذه علامه حذاء ثقيل و هذه علامه قدم من الخشب
    Şık ayakkabılarımı ver. Şalı bulamıyorum. Open Subtitles احضري حذاء يوم الأحد انه على عتبة النافذة
    Benim ayağımda, Gamalı Haç'ı olan demir çizme var! Open Subtitles على حذائى حذاء حديدى مرسوم عليه شارة النازين
    Yüksek deri çizmeleri, poturları, eski deri bir ceketi, muhteşem bir kaskı, ve o fevkalade gözlükleri, ve illa ki beyaz bir şalı olurdu rüzgarda uçuşan. TED يرتدي حذاء جلدي طويل, بنطال , سترة جلدية قديمة, خوذة رائعة وتلك النظارات البديعة وحتما وشاح ابيض ليتطاير مع الرياح
    Bunlar benim en sevdiğim ayakkabılarım. Ne yapacaksın onu? Ne? Open Subtitles هذا احب حذاء عندي ما الذي تنوي القيام به ؟
    Tek gördüğüm botlar ve bir çeşit üniforma. Open Subtitles كل ما رأيته هو حذاء . و نوع من الزى الرسمى
    Beceriklisin. Bütün gece dışarıda kaldın ve lüks marka bir ayakkabıyı kaptın. Open Subtitles لديكِ مهارة، سهرتي طوال الليل و حصلتي على حذاء ذو ماركة مشهورة.
    Frank'in ayakkabısını yapmaya çalışıyorum. Altında koca bir delik var. Open Subtitles أحاول اصلاح حذاء فرانك, هناك فتحة كبيرة به

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus