"حضرت" - Traduction Arabe en Turc

• geldim
• geldi
• geldin
• hazırladım
• yaptım
• gelmiştim
• gelip
• gittim
• gelmişsin
• gittin
• geldiniz
• gelmiş
• katıldın
• gelmişti
• katıldınız

İçimden bir ses buraya gelmemi söyledi. Seni görmeye geldim.
لسبب ما, شعرت إني إذا حضرت للمنزل, سأتمكن من رؤيتك

Körfeze ilk geldiğim zaman, Kuveyt'e geldim hala cefa cekilen günlerdi.
عندما حضرت أول مرة للخليج العربي، وصلت إلى الكويت في الأيام التي كانت ما تزال الوظيفة مشقة

10 Nisan'da Marilyn makyaj ve kostüm testi için zamanında geldi.
بحلول 10 ابريل، حضرت مارلين من أجل بروفة المكياج و الملابس

Buraya önceden geldiğimde, köprüyü çiçeklerle kaplayıp bana hoş geldin demişlerdi.
عندما حضرت هنا قبل ذلك كانوا يملأونه بالورود و عبارات الترحيب.

Beş saatlik şarkı listesi ve atıştırmalık bir şeyler hazırladım.
حضرت قائمة أغاني لـ 5 ساعات وجهزّت بعض الأكلات الخفيفة

Raymond, sizin şu spor olayı için yengeç ve enginar yaptım.
رايموند ، لقد حضرت لك سرطان البحر والخرشوف من أجل المباراة

Tabii, ben cevabı uydurabilirim ve siz de bilemezsiniz, bu yüzden bunun için hazırlıklı geldim.
بكل تأكيد، أستطيع أن ألفق جواب و لن تستطيعوا معرفته، لذا أن حضرت لذلك.

"Kendimi yalnız hissediyorum, bu yüzden ne yaptığını görmeye geldim."
لقد شعرت بالوحدة ولذا, حضرت الى هنا لأرى كيف تتعايشين هنا

Ayine geldim ve çorba içmeye hak kazandım.
لقد حضرت القداس لي الحق في تناول الشوربة

Ama yardım için buraya geldim, çünkü burada insanlar var.
ولكننى حضرت لأطلب المساعدة لأنه يوجد ناس هنا

Birgün ofisime geldi ve benim sahte olduğumu bildiğini söyledi, fakat yine de bana aşık olmuştu, ve 3 ay sonra onunla evlendim.
و قد حضرت إلى مكتبي مرة ، وقالت أنها أنني كنت مزيفاً, لكنها مع هذا قد أحبتني ، وقد تزوجتها بعد ثلاثة أشهر.

Çünkü bana daha ziyade eve erkenden dönüp beni yakalamak istermişsin gibi geldi.
لأنه يبدو بأنك حضرت إلى المنزل باكرا لإمساكي بشئ و لكن إمساكي بماذا؟

Dün geldi ama patronla kavga ettikten sonra eve geri döndü.
بلآمس ، حضرت الى هنا وغادرت بعد ان تشاجرت مع الرئيس

Hadi söyle. Buraya geldin geleli dilinin ucunda zaten.
إستمري قليها أنت تحاولي هذا منذ ان حضرت هنا

Tam zamanında geldin. Yemek neredeyse hazır.
لقد حضرت فى الموعد المناسب العشاء جاهز تقريبا

Hey, Joe! Arabayı istediğin şekilde hazırladım.
يا جو لقد حضرت المقطورة بالطريقة التي طلبتها

Hayır, hiç de bile. Hatta erken gelip portakal suyu hazırladım.
لم أفعل ، بل حضرت مبكراً وأعددت عصير البرتقال

Babama en iyi cenaze törenini yaptım ve yüz gün boyunca yasını tuttuk.
حضرت افضل جنازة لأبـي واقمنا حداد لمدة 100 يوم

Buraya bir ajans bulmaya, çevre edinmeye gelmiştim, buna değil.
حضرت الى هنا لابلغ أي عميل القيام بالاتصالات، ليس هذا

Bu öğleden sonra yine gelip, bir daha göz atmamın sakıncası var mı?
هل تمانع ان حضرت هذه الظهيرة وألقيت نظرة اخرى ؟

Oh, binlerce heavy metal konserine gittim ve hiçbirinin zararını görmedim.
حضرت آلاف حفلات الموسيقى الصاخبة، ولم أصب بأي أذى.

Kendine gelmişsin. Ben bile seninle ilgilenebilirim. - Peki.
لقد حضرت نفسك جيدا حتى يمكنني انا ان اقع فيك

Görüşmeye kokain çekmiş halde gittin. Sanki sürekli dırdır ediyormuşum gibi davranma bana.
حضرت منتشياً بالكوكايين لا تتصرف وكأنني منكد

Gelinle tanışmak ister misiniz, yoksa sadece viski için mi geldiniz?
هل تود مقابلة العروس، أم إنك حضرت من أجل الويسكي فقط؟

Buraya kadar gelmiş olman benim için gerçekten çok önemli.
اتعلم , هذا يعني الكثير لي انك حضرت لاجل هذا

Tüm geceyi başka bir kadınla geçirdin sabahleyin bir iş toplantısına katıldın avukatının ofisine gittin ve ardından inme indi.
و قضيت الليلة كلها مع إمرأة أخرى و حضرت إجتماع تجاري في الصباح, و ذهبت إلى مكتب محاميك

Bir ara benim şovuma da gelmişti.
لا يمكنني أن اقول أي شيء حضرت لي عرضا قدمته

- Ve siz kaçına katıldınız?
و كم من تلك الحفلات حضرت .. أيها المفتش ؟