"رؤية وجه" - Traduction Arabe en Turc

• yüz görmek
• yüzünü görmek
• yüzü görmek
• yüzünü görmeye
• yüzü görünmüyor
• yüzünü görebiliyorum
• yüzü gözümün
• yüzünü görmeliydiniz

Bu yaşlı adamdan başka tanıdık bir yüz görmek Muhafız'a iyi gelecektir.
وسيبذل الجارديان عالم الخير رؤية وجه ودية وراء هذا واحد من العمر.

Asla yakın olamamış olsak bile tanıdık bir yüz görmek hoş olurdu.
برغم أننا لم نكن مقربين فمن اللطيف رؤية وجه مألوف

Her gözünü kapattığında birinin yüzünü görmek nasıldır bilirim.
أعرف شعور رؤية وجه شخص كل مرة تغلقين عيّنكِ.

Firardan sonra bölge avukatının yüzünü görmek isterdim!
-أتمنى رؤية وجه المُدعي.. -عندما يعرف بهروبي!

Muhafız'a, benden başka bir dost yüzü görmek çok iyi gelecektir.
وسيبذل الجارديان عالم الخير رؤية وجه ودية وراء هذا واحد من العمر.

Hatırlayamıyorum. Kadının yüzünü görmeye, adını hatırlamaya çalıştım.
حاولتُ رؤية وجه المرأة , تذكر اسمها

Adamın yüzü görünmüyor ama ara sokağa girmiş.
لا يمكنني رؤية وجه الرجل، لكنّه ذهب إلى الزقاق.

Kadın bir dakika düşündükten sonra yanıt verdi: "İlk defa kışın kocamın yüzünü görebiliyorum."
وفكرت لدقيقة واحدة وقالت: "إنها المرة الأولى التي أستطعت بها رؤية وجه زوجي في الشتاء"

Tanıdık bir yüz görmek güzel ama seni buraya teselli için çağırmadım.
أقصد، من الجيد رؤية وجه مألوفة، لكنني لم أطلب حضورك هنا لكي تمسك يدي.

Böylesine uzun bir yolculuktan sonra yakışıklı bir yüz görmek ne kadar da hoş.
لكم تسرّني رؤية وجه مليح بعد رحلة طويلة.

Şükürler olsun, yeni bir yüz görmek çok güzel.
اللعنة، من الجيّد رؤية وجه آخر

Yabancı bir yüz görmek rahatlatıcı aslında.
رؤية وجه جديد لأمر مريح في الواقع

Yeni bir yüz görmek ne hoş.
من الجيد رؤية وجه جديد

Sadece tanıdık bir yüz görmek için uğradım.
لقد فكرت فقط في رؤية وجه مألوف...

Bunları anlattığımız zaman arkadaşının yüzünü görmek istiyorum.
أود رؤية وجه صديقك عندما نخبره بذلك

Bana iltifatta bulunan adamın yüzünü görmek isterim.
أريد رؤية وجه الرجل الذي أغراني

Beni bu kadar iyi şeyler hakkında eğiten kişin yüzünü görmek büyük bir mutluluk.
- أخيرا. من الجيد رؤية وجه من -علمتني كثيرا

Tanıdık bir yüzü görmek her daim hoştur.
من الجميل دوماً رؤية وجه مألوف

Bir dost yüzü görmek çok rahatlattı.
من المريح رؤية وجه مألوف

Her sabah ilk olarak Stormfly'ın yüzünü görmeye alışmıştım.
أعتدت على رؤية وجه "ستورم فلاى" أول شئ فى الصباح

Vales'in yüzü görünmüyor fotoğrafta.
حسناً؟ لا يُمكنك رؤية وجه (فاليز) في تلك الصورة.

Her Pazar sabahı annemin tatlı, tatlı yüzünü görebiliyorum.
أستطيع رؤية وجه أمي الجميل ~ ~ كل صباح الأحد

Adamın yüzü gözümün önünde.
نعم ، يمكنني رؤية وجه ذلك الشاب

Yöneticinin dördümüzü bulduğu zaman ki yüzünü görmeliydiniz.
كان يجب عليكِ رؤية وجه البواب عندما دخل على أربعتنا