"ربط" - Traduction Arabe en Turc

    • bağlantı
        
    • bağlamak
        
    • bağlayın
        
    • bağladı
        
    • bağlı
        
    • bağlayıp
        
    • bağlamayı
        
    • bağlantısını
        
    • bağlar
        
    • bağlamaya
        
    • bağ
        
    • bağla
        
    • bağlama
        
    • bağlamış
        
    • bağlayan
        
    Biz kültürümüzü bunlar arasında değerlendirirken aynı zamanda geleneklerimizle de bağlantı kuruyoruz. TED نعمل على تغيير ثقافتنا من الداخل، ولكن في نفس الوقت نحن مع اعادة ربط تقاليدنا.
    Dünyayı birbirine bağlamak, ailemi güvence altına almak gibi mi? Open Subtitles مثل ماذا ؟ ربط العالم ؟ تأمين صحي لوالديّ ؟
    Lütfen yerlerinize oturup kemerlerinizi bağlayın ve "kemerinizi Çözün" ışığı yanana dek öyle kalın. Open Subtitles ارجو منكم العودة الى مقاعدكم وربط احزمة الامان والبقاء هناك حتى اطفاء شارة ربط حزام الامان
    Ondan beri, birçok insanı hayal edilemeyecek bir şekilde birbirine bağladı, kayıp kardeşleri buluşturdu, hayatları kurtarıp, devrimler başlattı TED منذ ذلك الوقت فقد ساعدت في ربط الناس بشكل لا يصدق لم شمل الأشقاء حفظ الأرواح و إحياء الثورات
    Ve aniden... bu çocuklar internete bağlı dizüstü bilgisayar sahibi oldular. TED وفجأة، تم ربط الأطفال بكمبيوترات محمولة.
    Yani klavyeyi bağlayıp, sondayı takınca geri kalanını program mı yapacak? Open Subtitles بمجرد أن أُعيد ربط الأسلاك بعضها البعض سيقوم البرنامج بباقي العمل
    Andy, dün gece kendini o şekilde bağlamayı nasıl becerdin? Open Subtitles آندي، كيف تمكنت من ربط نفسك بتلك الطريقة ليلة امس؟
    Bu Anson'la Card bağlantısını bulmamıza çok az kaldığını gösteriyor. Open Subtitles هذا يُظهر اننا على بعد خطوات من ربط أنسون بكارد
    Görevim, insanların ilgilendikleri tasarımla sıkı bağlar kurmalarını sağlamak böylece tasarımın tüm şekillerine önemsemeye başlayacaklar. TED مهمتي هي ربط الناس بأشكال التصميم التي يحبون من أجل أن يهتموا بكل أشكال التصميم.
    Ve bu soruyu çok beğendim, öyle ki, bu iki farklı dünyayı bir nevi bağlamaya başladık. TED وأحببتُ الموضوع كثيرًا، لذلك، وبطريقة ما، بدأنا في ربط هذين العالمين المختلفين.
    Onları bir araya getirmek zorundayız. bağlantı noktalarını buluyoruz. TED نحتاج إلى تكييفها في حزم. العثور على نقاط ربط
    Bu sistem yoluyla duyu yetisine sahip tüm varlıklarla bağlantı kurulabilir. Bu deneylerin sonuçlarını sabırsızlıkla bekliyorum. TED قد يتم ربط كل الأنواع الممكنة من الكائنات الحية بواسطة هذا النظام. ولا أستطيع الإنتظار حتى أرى نتيجة هذه التجارب.
    Ayakkabı bağını bağlamak ve karşıdan karşıya geçmek gibi şeyleri tek başımıza yapabiliyoruz. TED فيمكننا ربط أحذيتنا وعبور الطريق معتمدين على أنفسنا.
    ..."kemerlerinizi bağlayın" işareti yandı. Open Subtitles الكابتن يواجه بعض الاضرابات وانار اشاره ربط الاحزمه
    Dördüncü sabah birkaç deniz kaplumbağası yakaladı, onları birbirine bağladı ve bir sal yaptı. Open Subtitles وفي اليوم الرابع ربط نفسه مع زوج من سلاحف البحر ربطهم سوية وجعلهم كطوافة
    Teknenin pruvasını oradaki iskeleye bağlı olarak bulmuştum. Open Subtitles لقد وجدت قوس قاربى و قد ربط إلى رصيف الميناء
    Kendisi bize diyor ki, birisinin ellerini bağlayıp on dakika boyunca konuşmasına engel olmak affedilmez bir şeydir. Open Subtitles يخبرنا أن محاولة ربط شخص ومنعه من كلام شيء لا يغتفر.
    Gerçekten yani, kendi ayakkabısını bile bağlamayı bilmeyen Harvard mezunu adamlardan biri misin? Open Subtitles هل أنت ذلك النوع من الرجال الجامعيين الذين لا يعرفون ربط حذائهم بأنفسهم؟
    Eğer bu belgelerin ikisiyle olan bağlantısını kurarsak, polise gidebiliriz. Open Subtitles هكذا, إن استطعنا ربط هذه المستندات بكلاهما فسيكون هذا كاف لتقديمه للشرطه
    Benlik algısı bu "ben"im, şu bana ait diye düşünürken kendi kendisini bağlar ve Büyük Öz'ü unutur. Open Subtitles عندما يكون مفهوم الذات هذا هو انا وهذا هو لي يكون قد ربط نفسه ونسي النفس العظيمة
    Çözmeye çalışıyoruz. Bunu tek bir nedene bağlamaya çalışıyoruz. Ben biraz zaman kazandırayım. Open Subtitles انا احاول حل الامر واحاول ربط الامور بمصدر واحد
    Düşündüm ki, birbirimizin yanında olmalı ve kızlar arası bir bağ kurmalıyız. Open Subtitles وأشعر أننا، تعلمين، علينا البقاء سويا وأن يكون بيننا قوة ربط أنثوية.
    Sana bağla dediğim zaman onu incitmekten korkma. Open Subtitles يجب عليك ربط ذلك الولد لا تكن قلقاً حول ذلك
    Yakında gezegendeki insanların çoğu bir taneye sahip olacak ve herkesi hem bilgiye, hem de birbirine bağlama fikri devam edecek. TED قريبا الغالبية العظمى من الناس على هذا الكوكب سيكون لديه واحد، وفكرة ربط الجميع إلى كل من المعرفة وبعضهم البعض ستستمر.
    Girdap Manipülatörünü kutunun geri kalanına bağlamış. Open Subtitles لقد ربط المتلاعب الزمني بالصندوق بواسطة أسلاك
    Bıçaklamayla vurulma olayını birbirine bağlayan somut bir kanıt olmalı diye düşünüp durdum. Open Subtitles ظللت أفكر يجب أن يكون هناك بعض الأدلة المادية ربط طعن لاطلاق النار.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus