"رفيع" - Traduction Arabe en Turc

    • ince
        
    • yüksek
        
    • üst
        
    • zayıf
        
    • kıdemli
        
    • saygın
        
    • incedir
        
    • iyi bir
        
    Tamam, henüz benden beklediğin kadar ince detaylı, delice bir fikir değil. Open Subtitles الموافقة، هو ليس رغم ذلك المفصّل بشكل رفيع جنون جئت للتوقّع منّي.
    "Mutlu bir gecedeki dolunay gibi salınışı, büyülü olmalı belinin ince kıvrımı" Open Subtitles إنها تأتي كالبدر في ليلة سعيدة بخصر رفيع و له قدرة سحرية
    "Mutlu bir gecedeki dolunay gibi salınışı, büyülü olmalı belinin ince kıvrımı." Open Subtitles إنها تأتي كالبدر في ليلة سعيدة بخصر رفيع و له قدرة سحرية
    Diğer karıları, yüksek kademenin dar kafalı kadınları, olduğundan benden nefret ediyorlardı. Open Subtitles كانت زوجاته الأخريات ذوات مقام رفيع و مرهفات بضيق أفقهن كم كرهننى
    üst düzey istihbarat subaylarından birinin uyduları yönlendirmeye çalıştığını farkettik. Open Subtitles اكتشفنا ضابط مخابرات رفيع المستوى كان يحاول التلاعب بالأقمار الصناعية.
    zayıf, kot ceketi vardı, şapka takmıştı. Mavi gözlüydü. Peki ne dedi? Open Subtitles رفيع القوام، مُرتدياً معطف من الجينز، و قبّعة، أزرق العينان.
    - Bir iyilik. Pakistan İstihbarat'ından biriyle konuşmak senin güvendiğin kıdemli biriyle. Open Subtitles شخص ما أتحدث إليه في الاستخبارات الباكستانية، شخص رفيع المستوى تثق به
    Tecrübelerime göre sevgi ve nefret arasında çok ince bir çizgi vardır. Open Subtitles ، من خلال خبرتي يوجد هُناك خيط رفيع للغاية بين الحُب والكره
    Tecrübelerime göre sevgi ve nefret arasında çok ince bir çizgi vardır. Open Subtitles ، من خلال خبرتي يوجد هُناك خيط رفيع للغاية بين الحُب والكره
    Yaşam ve ölüm arasında, ikisini birbirine bağlayan ince bir çizgi dışında hiçbir ayrım yoktur. TED لا يوجد فصل بين الحياة والموت يوجد فقط خيط رفيع يربط بين الاثنين.
    çok çok ince, mavi bir egzos çizgisi var sanki o çizgi bu yapıyı birlikte tutan şu şeyin arasından gidiyor. TED هناك خط رفيع جدا من دخان العادم الازرق يمر عبر هذا الشيء و الذي سيكون نوعا ما الدرب الذي يجعل الامر يتماسك معاً.
    İlk olarak, hastanın ayak topuğuna rahatça giydirelebilinecek kadar esnek, ince ve giyilebilir bir algılayıcı oluşturmam gerekti. TED أولًا، كان علي أن أنشيء مستشعر يمكن ارتداءه، مستشعر رفيع ومرن كفاية ليكون مريح للمريض عندما يرتديه في أسفل قدمه.
    Çünkü orada ucuz bir takım elbise, ince bıyıkları ile bana bakıyordu. TED لأنه كان واقفا في بدلة رخيصة ، وشارب رفيع ، يحدق في وجهي.
    Tam o sıralarda, biri ortaya çıkıp omzumun üstünden bakarak bir kemanın ince ve keskin sesi gibi kulağıma fısıldamaya başlamıştı. Open Subtitles و عندئذ بدا شخص يهمس من وراء كتفي صوت رفيع واضح كصوت الكمان
    Bir şairin sanatı örümcek ağı kadar sağlam ve ince bir şeye bağlıdır. Open Subtitles إن موهبة الشاعر تستند على شئ رفيع و رقيق مثل خيوط العناكب
    Bu boyutta bir transistör ve enerji çıkışı olsa ve yeterince ince bir tel, onarabilir misiniz? Open Subtitles لو لديك ترانزيزتور فى هذا الحجم و مصدر طاقه و سلك رفيع كفايه , يكنك ان تصلحه ؟
    AB tarım bakanlarının hepsiyle bir araya geldiğinde yüksek sınıf bir restorana gitti ve hep beraber böcek yediler. TED مؤخرا في لاهاي، ذهبوا إلى مطعم رفيع المستوى، وجلسوا وأكلوا الحشرات مع بعض.
    Fakat çizginin yüksek nüfuzlu bir dekan ve bir pasta saldırısıyla kesildiğine şahit oldum. TED ولكنني رأيت للتو عملية تخطي لهذه الحدود ما بين عميد رفيع المستوى واعتداء باستخدام المعجنات.
    Afganistan'a sevk edilmiş, yüksek rütbeli bir askersiniz. TED أنت فرد في الجيش رفيع المنصب من القوات المنتشرة في أفغانستان
    üst düzey bir istihbarat subayı uyduları manipüle etmeye çalışıyordu. Open Subtitles اكتشفنا ضابط مخابرات رفيع المستوى كان يحاول التلاعب بالأقمار الصناعية.
    Yalnızca zayıf bir su onları ayırıyor. Open Subtitles فقط , شريط رفيع من الماء هو ما يقسم بينهم
    Grubun en eski ve kıdemli üyesi, Konsolosluk Memuru ve muhtemelen grubun lideri. Open Subtitles موظف رفيع في القنصلية أكبرهم سناً ومن المحتمل ان يكون قائد المجموعة
    saygın, soylu bir genç kadın evli bir erkekle çıkıyor. Open Subtitles شابةٌ مُحترمة من نسبٍ رفيع تخرجُ مع رجلٍ متزوج
    Burada, yaşamla ölüm arasındaki çizgi, hiç olmadığı kadar incedir. Open Subtitles هنا ، مجرد خيط رفيع يفصل الحياة عن الموت.
    Eğer iyi bir zevkiniz yoksa ve düğme seçmeyi beceremiyorsanız bırakın başkası yapsın. TED لولا تمتلك ذوق رفيع ولا يمكنك انتقاء زر، اجعل أحدًا آخر يفعل لك هذا، هل تعلم؟ أنا حقا أعني ذلك.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus