"سآخذ" - Traduction Arabe en Turc

    • alacağım
        
    • alıyorum
        
    • alayım
        
    • alırım
        
    • götüreceğim
        
    • alıp
        
    • götürüyorum
        
    • istiyorum
        
    • kabul
        
    • alır
        
    • alabilirim
        
    • Bir
        
    • götüreyim
        
    • götürürüm
        
    Parayı alırken ben seni serbest bırakacağım ve aldığında parayı ondan alacağım. Open Subtitles عندما يحصل على المال، سأطلق سراحكِ سأرى كم سآخذ منه من المال
    Bu zafer bu odadan daha öteye uzanıyor. Tüm imparatorluğunu alacağım. Open Subtitles النصر يتعّدى أكثر بكثير من هذه الغرفة . سآخذ إمبروطوريّتك كلّها
    Hayaletleri unut, Quarrel. Sürücüyü al. Ben far ve lastikleri alıyorum. Open Subtitles إنسى الأشباح يا كواريل , تولى القيادة سآخذ الأضواء العلوية والإطارات
    Kimi alayım sizce yanıma? Atış talimindeki duruma göre seçersin birini. Open Subtitles سآخذ اقتراحات لشريكي، لترى كيف يبلون في التصويب، ثم اختر شريكك
    Bunun karşılığında kendime Bir çift Kastle marka kayak alırım. Open Subtitles أنا سآخذ زوج زلاقات للتزحلق بهم أي يوم من الإسبوع
    Ben bu mektubu suç laboratuarına götüreceğim bakalım parmak izi bulabilecekler mi. Open Subtitles سآخذ الرسالة إلى المعمل الجريميّ، سأرى إنّ كان بالإمكان الحصول على بصمات
    Bak ne diyeceğim ben arabayı alıp, başka Bir yere götürmek istiyorum. Open Subtitles هل تعرف ماذا سأفعل ؟ سآخذ سيارتي و أصلحها في مكان آخر
    Sonra yılanını alacağım ve baştan sona kadar içini açacağım. Open Subtitles و بعدها سآخذ الأفعى و سأقطعها من الأعلى الى الأسفل
    En iyi kısmı da şu, sizden sadece %40 alacağım. Open Subtitles وأفضل جزء هو أنني سآخذ منكن نسبة أربعون بالمائة فحسب
    Sevdiğimi elimden aldınız ben de sizden her şeyinizi ve tüm benliğinizi alacağım. Open Subtitles أخذتم ما أحب، لذا سآخذ منكم كل ما تملكون وكل شيء كنتم عليه.
    Ben jambonlu sandviç ve bira alacağım. Open Subtitles شكرا لك ، صاحب الجلالة ، سآخذ شطيرة لحم الخنزير وبيرة
    Sonsuza dek sürse bile benim olanı alacağım. Open Subtitles سآخذ نصيبى ، حتى لو كان ذلك بعد سنين طويلة
    Hayır, ben yüzük yastığını ve getirdiğim 7 hediyeyi alıyorum. Open Subtitles كلا ، سآخذ وسادة الخاتمين والـ7 هدايا التي أحضرتها إليه
    Ücretsiz sosisini alıyorum ve nedenini gayet de iyi biliyorsun. Open Subtitles أتعلم؟ سآخذ نقانقك الإضافية المجانية و أعتقد أنك تعلم لماذا
    Eşyalarımı alıyorum. Köpeğimi alıyorum ve gidiyorum. Benimle son kez seviştin. Open Subtitles سآخذ أغراضي وكلبي وسأرحل أقمت علاقة معي لآخر مرة، ما رأيك؟
    İlk kasanın yerini söyle parayı alayım ve oğlunu bırakayım. Open Subtitles أخبرني أين مكان الخزنة الأولى سآخذ هذه الأموال وأترك ولدك
    - Neyse, herhangi Bir kırmızı şaraptan Bir kadeh alayım. Open Subtitles على العموم، سآخذ كأسًا من أي شيء أحمر. أبيض لأجلي.
    Bak, yapmam gereken iş umurumda değil, paramı alayım da. Open Subtitles انظر ، لايهمني ماذا سأفعل طالما سآخذ اجري كاملا
    Pislik buysa onu her gün sıçanın üstünden alırım. Nerede olduğumu biliyorsun. Open Subtitles ، إن كـانوا حثـالة سآخذ ذلك على محمل الخيانة في أيّ يوم
    Pekâla, Bunu savcılığa götüreceğim ama Bir "B" planına ihtiyacımız var, Open Subtitles حسناً. سآخذ هذه القائمة للمُدّعي العام، لكننا سنحتاج إلى خطّة بديلة.
    Gemimi alıp yeraltını temizleyeceğim... ..böylece alevler yeniden canlanmış olacak. Open Subtitles سآخذ سفينتى و أمشط السطح حتى تولد النيران من جديد
    ...ama ben çocuklarımızı anneme götürüyorum. Open Subtitles وتمسكوا بما بعد الثورة العصرية لكن سآخذ أطفالنا إلى أمي
    Valla müşterileriniz bunlarsa, işi kabul etme konusunda kararsızım. Open Subtitles حسنًا ، إذا كان هؤلاء هم زبائنكِ أنا لست متأكدًا بأني سآخذ هذه الوظيفة
    Anlaşmadan alacağımı alır sonra cayardım... ve o şeytanın kıçını delerdim. Open Subtitles سآخذ الصفقة وبعد ذلك أهرب وأركل ذلك الشيطان القديم في مؤخرته
    Soruları alabilirim şimdi. Buna yapan herkese teşekkürler. TED سآخذ هؤلاء الآن. شكرا لكم جميعا الذين قاموا بالكتابة
    Ben de Glen'i mutfağa götüreyim ve nerede sandviç yapacağını göstereyim. Open Subtitles أنا سآخذ فقط غلين إلى المطبخ وتبين له حيث لجعل شطيرة.
    Bavullarını danışmaya bırakırım. Eğer kötü giderse, seni Bir otele götürürüm. Open Subtitles سآخذ حقائبك إلى المكتب إذا فشلت أؤمن لك فندق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus