Evet, ama bu sene Reagan'ın başkan olmasını istemeyen bazı kötü hippiler var. | Open Subtitles | يقولون هذا كل سنه نعم لكن هذه السنه هناك مجموعة من الناس الاشرار |
Umarım soğudur. Soğuk algınlığı bu sene çok yagın olacak. | Open Subtitles | اتمنى ان يكون بردا, او انفلونزا حقا انها سنه سيئه |
250 yıldır tüm dünyadaki ebeveynler, daha küçük aileler kurmaya karar veriyor. | TED | لمدة 250 سنه , الوالدين حول العالم قرارو ان يحظوا بعائلة صغيره |
Adam 92 yaşında, bilinci kapalı ve burda olduğumuzun farkında değil. | Open Subtitles | الرجل عنده92 سنه ولديه تلف دماغي وحتى لا يعرف اننا هنا |
O, tek başına onlara umut verdi. 23 yıllık bir zaman içinde, | Open Subtitles | لقد اعطاهم الامل كيد واحدة وفى خلال ثلاث وعشرون سنه من حياته |
Kalça kemiğini temizlerken kaynamış bir hasar buldum, bir yıldan daha az. | Open Subtitles | عندما كنت انظف عظم الفخذ, وجدت اصابة تلتحِم, عمرها اقل من سنه |
GoldFinch'in bu kopyası 1 yılı aşkındır baş ucu kitabın oldu. | Open Subtitles | هذة نسخه من الكتاب الذي كان على طاولتك لأكثر من سنه |
Bütün ailemi davet eder, her sene tam olarak aynı olay. | Open Subtitles | انها تدعو جميع افراد عائلتي .. كل سنه .. وبنفس الطريقة |
Bakın, her sene bunu yapıp duruyoruz ama delilik bu. | Open Subtitles | أعلم أننا نمر بهذا تقريبا كل سنه لكن هذا جنون |
Başka bir talibi de onu reddektikten bir sene sonra canına kıydı. | Open Subtitles | قتلت نفسها بعد سنه بعدما تم رفضها من قبل أحد المتقدمين لها. |
Bana sus deme. On sekiz yıldır konuşmuyorum, sen beni susturuyorsun. | Open Subtitles | لا تسكتني, ثمانية عشر سنه من الصمت التام وتطلب مني السكوت؟ |
O dağdaki maden oniki buçuk yıldır hiç durmadan yanıyor. | Open Subtitles | ذلك الفحمِ أُحرق في ذلك الجبل ل12 ½ سنه الآن |
Aklını kaçırdın derdim ama son 20 yıldır hep öylesin. | Open Subtitles | سوف تفقد عقلك ولكنك كنت هناك طوال مدة 20 سنه |
16 yaşında. Genç bir beyni var. En ufak bir aksaklık bile anormaldir. | Open Subtitles | سنه 16 سنة، فيجب أن يكون مخه نقي أصغر شئ يعتبر غير عادي |
Bu muhafız sadece 18 yaşında ve tüm yaşamını Zaofu'da geçirmiş. | Open Subtitles | هذا الحارس عنده 18 سنه فقط عاش فى زاوفو حياته باكملها |
Baylar, bayanlar, burada bu 400 yıllık mağaraların önünde çok sıradışı bir şey yaşanıyor. | Open Subtitles | السيدات والسادة شيء استثنائي يجرى هنا أمامي مباشرة الكهف أسفل الجرف وعمره 400 سنه |
Kurşun yaraları gibi duruyor ve bir yıldan daha azlar. | Open Subtitles | توحي انها جروح لطلقات ناريه التى لها اقل من سنه |
Eğer koordinatlar yüzde birin yarısı kadar hatalıysa, kendimizi varış yerimizden 10,000 ışık yılı sapmış buluruz. | Open Subtitles | إذا كانت الإحداثيات خاطئه بنسبة واحد إلى نصف في المائه من الممكن أن ننتهي أبعد من مئة سنه ضوئية عن وجهتنا |
Bu, yılda 3,5 metre, ayda ise 30 cm yapar. | Open Subtitles | يساوى 3,5 متر كل سنه 12قدم ,بمعدل قدم كل شهر |
Bir yıI sonra, hayatımın en mutlu gününde... yine yanı başımdaydı. | Open Subtitles | بعد سنه فى اليوم الأكثر فخرا فى حياتى كان هناك بجانبى |
Böyle bir planlamayla, 20 senedir başarıyor. | Open Subtitles | بمثلهذاالتخطيط.. كان ناجحاً لمدة 20 سنه. |
"1 yaşındaki bir çocuk için büyük" değil, "herhangi biri için büyük" büyüklüğünde. | Open Subtitles | ليس كبير بالنسبه لجسم طفل بعمر سنه بل كبير لجسم اي شخص كبير |
Beni saçmalıklarla meşgul etme, 20 yılın sonunda, babamın ruhu huzura kavuşacak. | Open Subtitles | أخيرا.. بعد عشرين سنه سترقد روح أبى فى سلام |
Birkaç ay içinde de 18 ile 35 yaş arası herkesi savaşa çağıracaklar. | Open Subtitles | خلال بضعة شهور أخرى الحرب ستأخذ كل من سنه بين 18 و 35 |
Bu fotoğraf yıllar önce St. Francis Orphanage'da çekilmiş. | Open Subtitles | هذه الصوره ألتقطت منذ سنه فى دار أيتام سانت فرانسيز |
Ve şu garip tropikal hastalıktan dolayı, bir yıl kaybetti. | Open Subtitles | و فقد سنه أخرى بعد إصابته بذلك المرض الإستوائي الغريب. |
Lanet olası 24 yılımı bu adamla harcadığım gibi harcamayacağım! | Open Subtitles | انا ماراح افوتها زي ما ضيعت 24 سنه ملعونة جد مع هالدب |