"سيجعل" - Traduction Arabe en Turc

• olacak
• yapar
• sağlayacak
• edecek
• olur
• yapacak
• seni
• olurdu
• onu
• senin
• hale
• daha da
• eder
• kılacak
• olacağını

Ama sınırsız erişim imkanı, çok sayıda kötüye kullanma olanağına yol açmış olacak.
لكن النـفاذ المـطلق لمصـادر مراقبة الحكومـة سيجعل هناك فرصا لا نهائية لسوء الاستخدام

Bu seni bir tıp mucizesi yapar, Er Fisher. Nerelisin?
سيجعل منك هذا معجزة طبية, فيشر البحار، من أين أنت؟

Bu, çubuğunu bir çok dürtmeden sonra bile hala güzel kalmasını sağlayacak.
لأبتاع هذا الغطاء الرائع للعمود، سيجعل العمود يبدو مذهلاً بعد كل وكزة

şimdi bu fon ihtiyaç sahiplerine hizmet edecek organizasyonlar için finansmanı mümkün kılacak.
سيجعل التبرع متاحًا الآن للمنظمات التي يمكن أن تخدم حاجة الأكثر ضعفاً.

ıçeri bir de kaynana düşerse, o da baharat olur.
وإذا صادف أنّ وقعت فيها حماتك فذلك سيجعل الأمور أفضل

Avrupa vatandaşlarına daha fazla güç vermektir. Avrupa'yı gerçek bir halk projesi yapacak olan da budur.
بل في الواقع إعطاء المزيد من السلطة لمواطني أوروبا و هذا ما سيجعل اوروبا مشروعاً للشعب بكل معنى الكلمة

Ölseydi senin için çok daha iyi olurdu değil mi?
سيجعل ذلك أسهل بكثير عليك إن كان ميّتاً، أليس كذلك؟

Vaughn'un, Norcuun bildiklerinden sonra onu bulmalarına izin vereceğini mi sanıyorsun?
نوركات يعلم كل شيء أتعتقد أن فون سيجعل أحدا يصل إليه؟

Bu sistem alışveriş yapmak gibi eğlenceli bir şeyi, gezegenimizi kurtarmaya yardımcı olacak manevi bir deneyime dönüştürebilir.
هذا النظام سيجعل من شيء مرح عادي كالتسوق تجربة روحانية. التي ستساهم في حفظ كوكبنا.

Ben bir çözüm bulacağım ve hepimiz mutlu olacak bence.
لكنني أتيت بحل أعتقد أنه سيجعل الجميع سعيداً

40 dakikalık bekleme yemeği daha lezzetli yapar, değil mi?
إنتظار أربعين دقيقة سيجعل الطعام طعمه أفضل ، صحيح ؟

O videoya seçilmemi sağlayacak. Ölmediğim sürece kötü izlenim olmaz.
ذلك الفيديو سيجعل مني المرشح ليست بالدعاية السيئة إلا النعي

Bu karanlığı yok etmekle tehdit eden ışığın getiricisini yok edecek.
هذا سيجعل جالب الضياء أعزل دون سلاح، ذلك الذي يُمثّل تهديداً لدحر الظلمة.

Belki, o ... onunla işbirliği yaparsam daha iyi olur diye düşünmüş olabilir.
،ربمـاكانت.. خائفة للغاية، أو إعتقدت أن التعاون سيجعل الـأمر يمُر علي مـا يُرام،

Bugünü senin için özel yapacak ne olursa dileyebilirsin.
أي شيء سيجعل من هذا اليوم مميز بالنسبة لك

Öyle bir şey de ki adamlarının önünde seni dövmek zorunda kalmayayım.
شيئ سيجعل الامور تبدو وكأنني لم أستطع ان اركلك امام جميع رجالك

Eğer koro bir şarkı söyleseydi mükemmel bir ayin olurdu.
كان الشيء الوحيد الذي سيجعل القداس رائعا لو ترنمت الجوقة

Vaughn'un, Norcut'un bildiklerinden sonra onu bulmalarına izin vereceğini mi sanıyorsun?
نوركات يعلم كل شيء أتعتقد أن فون سيجعل أحدا يصل إليه؟

senin, kalacağını umuyordum. Bir şekilde işler kolaylaşırdı.
كنت اتمنى بقائك . مما سيجعل الأمور أهون على نحو ما

Ve sorunun cevabı ‘hayır’ dahi olsa, çocuğunuzun oyununu izleme deneyiminizi olduğundan farklı bir hale getireceği kesindir.
وحتى إن كان جواب هذا السؤال “لا” فإن ذلك حتماً سيجعل تجربة حضورك لمباراة أولادك تختلف كثيراً عما كانت ستكون عليه

Bu işimizi daha da kolaylaştırır, ama onu yalnız yakalamalıyız.
وذلك سيجعل الأمر سهلاً, لكن نحن نحتاج أن تكون لوحدها

Sadece erdemli bir şekilde yaşamak, kini, nefreti ve tüm kötülükleri yok eder.
فقط العيش بإخلاص سيجعل الكراهية والغضب والشر يتلاشون

Darbe yaptıktan sonra dünyanın güllük gülistanlık olacağını mı sanıyorsun?
هل تعتقد أن هذا المشروع سيجعل العالم على مايرام ؟