Bir çocuğun iki ebeveyni de hainse sence ona ne yaparlar? | Open Subtitles | و إنْ أضحى للفتى أبوانِ خائنان ماذا تظنّ سيفعلون به ؟ |
Yunanistan'ın en iyi savaşçıları gelecek, onlar kazanmak için her şeyi yaparlar. | Open Subtitles | إذ إنّها ستجذب أفضل المقاتلين في اليونان و سيفعلون أيّ شيءٍ ليفوزوا |
- O haramilerden biri, Leydim. Ne yapacaklarını söylemek zor. | Open Subtitles | هو واحد من اللصوص فمن الصعب قول ماذا سيفعلون به |
Eğer insanlara araçları verirseniz doğru şeyleri yapacaklarını gördük. | TED | لقد وجدنا أنه إذا أعطيت الناس الأدوات، سيفعلون الشيء الصحيح. |
Senin için her şeyi yapacak eşcinsel olmayan erkeklerden bahsediyorum. | Open Subtitles | أنا آتحدث عن الشباب المُستقيمين الذين سيفعلون أي شئ لكِ. |
Ne biçim insanlar küçük bir çocuğa böyle birşey yapar? | Open Subtitles | من هؤلاء الناس المريعين ؟ الذين سيفعلون هذا لفتىً صغير |
CH: Soruşturmacı gazetecilik içeren bir algoritma CA: Nasıl yaparlar gerçekten bilmiyorum, ama bir şekilde, yani -- saçmalıkları filtreleyin! | TED | كريس: خوارزمية تتضمن التحقق الصحفي ـ ـ كريستيان: لا أعرف كيف سيفعلون ذلك ولكن بطريقة ما، تنقيح كل الكذب والهراء! |
Japonya'da daha iyisini yaparlar. Doğru. | Open Subtitles | في اليابان أعتقد أنهم كانوا سيفعلون هذا بشكل صحيح |
Bence ellerinde bir UFO var. Ve bunu sır olarak saklamak için her şeyi yaparlar. | Open Subtitles | لديهم طبقٌ طائرٌ هنا، أنا متأكّد و سيفعلون أيّ شيء لإبقاء الأمر سرّيّاً |
Patronlar seni dinler. Söylediğini yaparlar. | Open Subtitles | الرؤساء يسمعون كلامك سيفعلون ما تخبرهم به |
demeye ve yapacaklarını hayal etmeye başladı. | TED | و التخيل ما سيفعلون وهنا شخصان ممن شاهدناهما يرون أنه من المثير للإهتمام التفكير حول هذا الأمر |
Her bir gün, Doug çalışanlarına yüksek standartta performans isteyeceğini ama bunu naziklikle yapacaklarını söyledi. | TED | في اليوم الأول، أخبر دوغ الموظفين أنه سيطبق معايير عالية في الأداء، ولكنهم سيفعلون ذلك بدماثة. |
Dışarıdakiler SS askerleri, Bernstein'ın kampa kapatacak değiller, ne yapacaklarını biliyorsun. Ben ne gerekiyorsa onu yapıyorum. | Open Subtitles | اذا لم تتمكن القوات الخاصه من اعاده بيرنستين فانت تعرف بالضبط ماذا سيفعلون |
Bunları ele geçirmek için her şeyi yapacak çok güçlü insanlar var. | Open Subtitles | هناك الكثير من الاشخاص الاقوياء الذين سيفعلون المستحيل ليضعوا يدهم علي ذلك |
Fanatikler O'nu öldürmek için her şeyi yapar. | Open Subtitles | نحن نتعامل مع المتعصبين الذي سيفعلون أي شيء لموتها |
Dünyada geri kalan tüm ordular harekete geçse bile, ne yapabilirler ki? | Open Subtitles | حتى لو تم تعبئة المتبقى من كل جيوش الأرض فماذا سيفعلون ؟ |
Aynen tekerlekli sandalyedeki adamın söylediği gibi yapıyorlar. | Open Subtitles | يفعلون تماماً ما قال لي الشاب ذو الكرسي المتحرك أنهم سيفعلون |
Harikayız Ama kimse fark etmiyor, bir gün fark edecekler | Open Subtitles | نحن عظيمتان، ولا أحد يعرف ذلك، لكنهم سيفعلون |
Sen kaçırılsaydın, senin çalışan adamların ne yaparlardı? | Open Subtitles | الرجال الذين يعملون عندك , ماذا سيفعلون لو تم خطفك ؟ |
Adama birkaç soru sorduktan sonra ne yapacağını bulabileceğini sanıyordum. Yapabilirim. | Open Subtitles | خلتُ بأنّه يمكنك سؤال الرجل بضعة أسئلة وتعرف بالضبط ما سيفعلون |
Ödüllendirilmeleri gerekiyor, Yüzbaşı. Yoksa, neden yapmalarını istediğimiz şeyleri yapsınlar ki? | Open Subtitles | يجب أن يكافئوا كابتن و كيف سيفعلون مانريدهم أن يفعلوه ؟ |
Onu kurtarabilirlerdi. yapabileceklerini biliyorum. | Open Subtitles | كانوا سيستطيعون أنقاذه أعرف بأنهم كانوا سيفعلون |
Aynı koşullar altında onlar ne yapardı? | TED | ماذا تراهم سيفعلون إن مرّوا بنفس الظروف؟ |
Hayatta kalmak için ne gerekiyorsa yapacaklardır, bu başka insanlara zarar vermek anlamına gelse bile. | TED | سيفعلون كل شئ من أجل البقاء، حتى إذا كان ذلك يعني تقويض أناس آخرين. |
Anne, herkes yapacakları şeyleri söyleyip duruyor ve hiç yapmıyorlar. | Open Subtitles | تعرفين يا أمي؟ أحيانا كثيرة يقول الناس أنهم سيفعلون أشياء في حياتهمو لا يفعلونها أبدا أبدا |
Ne yapacaklardı? Bizi tutuklayacaklar mıydı? | TED | ماذا سيفعلون ؟ هل سيلقون القبض علينا ؟ لا يمكن أن يعثروا علينا في أي مكان. |