Fakat şu anda düşündüğüm tek şey Aziz için bir şeyler yapmak. | Open Subtitles | إهتمامي الوحيد في هذه اللحظه هو أن أفعل شيئاً من أجل عزيز |
bir şeyler satın alın, kotayı aşın... bende size yardım edeyim. | Open Subtitles | إشتري شيئاً من المحل لكي تُكمل طلبيتي وسوف أقوم بما تريد |
hiçbir şey. Eğer siz ünlüler, benim için bir şey yaparsanız. | Open Subtitles | لا شيء، بشرط أن تفعلوا أنتم أيها المشاهير شيئاً من أجلي |
Sanki lise yüzüğü gibi bir şeyi geri vermek gibi. | Open Subtitles | إنه مثل العودة للمدرسة الثانوية أو شيئاً من هذا القبيل |
biraz kırılganlık göstermek seni şimdi ya da sonra öldürmez. | Open Subtitles | لن تٌقتل لو أظهرت شيئاً من القوة الأن أو لاحقاً |
Otele döndüğümüzde oda servisinden bir şeyler ısmarlasak olur mu? | Open Subtitles | لنقُل أنني سأطلب شيئاً من خدمة الغرف حالما أعيدك للفندق. |
Mantığın saf gücüyle ortaya bir şeyler çıkarın. | TED | اصنع شيئاً من لا شيء، بقوة المنطق الخالصة. |
Burada olduğum ve elimden bir şeyler geldiği sürece ihtiyarın mallarına elini sürmeyeceksin. | Open Subtitles | طالما أننى هنا وأستطيع منعك لن تلمس شيئاً من بضائع العجوز |
bir şeyler yapmalıyız. Her an bir suikasta uğrayabiliriz. | Open Subtitles | علينا أن نفعل شيئاً , من الممكن فى أى لحظة أن نُقتل |
biraz dikkatimi verseydim ben de bundan bir şeyler öğrenirdim. | Open Subtitles | لكان بامكاني أن أتعلّم شيئاً من ذلك لو أنني كنت منتبهة. |
hiçbir şey bilmediğini bilseydin, bir şeyler bilirdin, ama bilmiyorsun. | Open Subtitles | وإذا أدركت هذا، فأنت تعرف شيئاً من المحتمل أن يكون شيئاً |
Beni çok dikkatli dinlemeni istiyorum, benim için bir şey yapman gerek. | Open Subtitles | أريدك أن تستمع لي بعناية أحتاج منك أن تفعل شيئاً من أجلي |
Sessiz olmamı istiyorsanız benim için bir şey yapmanız gerekecek. | Open Subtitles | كلاكما يريدني أن ألزم الصمت كلاكما سيفعل شيئاً من أجلي |
Bu kadar sevdiğin doğal hayattan hiçbir şey öğrenmedin mi? | Open Subtitles | ألم تتعلم شيئاً من هذا العالم الذي تحبه هكذا ؟ |
Belki de onu tutukladığımızda laboratuvarında bulup aldığımız bir şeyi istiyordur. | Open Subtitles | أردات شيئاً من مختبرها شيئاً قمنا بمصادرته عندما أعتقلناها معملها ؟ |
Pırıl pırıl camımızın siftahını biraz arınma izleyerek yapsak mı? - Ne? | Open Subtitles | لمَ لا نقوم بتلطيخ زجاجنا الأمامي بمشاهدة شيئاً من التطهير من خلالها؟ |
Uzun zaman önce bir şeye başladım... Yaptım da... Yaptım, bu doğru, yaptım. | Open Subtitles | بدأتُ شيئاً من مدة طويلة، لقد فعلت، هذا صحيح، فعلت. |
Çünkü Mösyö Amberiotis, Matmazel Sainsbury Seale'den bir şey öğrenmişti. | Open Subtitles | لأن السيـد "أمبريوتيس" عرف شيئاً من الآنسة "سانزبري سيل" |
Ama gitmeden önce benim için birşey yapmalısın. | Open Subtitles | ولكن قبل أن تختفي ، يجب أن تفعلي شيئاً من أجلي |
Belki morfin gibi bir şey işe yarar. | Open Subtitles | المورفين ممكن أن يخفف الألم أَو شيئاً من هذا القبيل |
Dediklerini duydum, fakat hiçbirini hatırlamıyorum. | Open Subtitles | سمعتُ ما قالته ولكن لا أتذكر شيئاً من هذا |
Telefonunun açık olduğundan emin ol. Scott'tan haber alırsan hemen bize bildir. | Open Subtitles | تأكد من أن هاتفك يعمل لو تلقيت شيئاً من "سكوت"، أخبرنا فوراً |
İki haftadır Rachel'dan haber almadım. | Open Subtitles | لم أسمع شيئاً من راشيل منذ اسبوعين |
Hava karardı. David'den haber de almadık. | Open Subtitles | لقد حل الظلام الآن لن نسمع شيئاً من ديفيد |
Amber'dan bir şey öğrendiysem o da kendi başımın çaresine bakmam gerektiğidir. | Open Subtitles | إن كنتُ تعلّمتُ شيئاً من آمبر فهو أنّ عليّ الاعتناء بنفسي |
O kitabın bana öğrettiği bir şey varsa, o da bu işte. | Open Subtitles | فيما إذا كنت قد تعلمت شيئاً من هذا الكتاب فلقد تعلمت هذا |