"صديقاً" - Traduction Arabe en Turc

• arkadaş
• arkadaşım
• dost
• arkadaşın
• arkadaşımı
• arkadaşımdı
• dostu
• arkadaşını
• arkadaşıydı
• dostum
• arkadaştı
• arkadaşlık
• dostun
• dosta
• dosttu

Ve daha önce hiç konuşma fırsatı bulamadığım pek çok insanla arkadaş oldum.
وأصبحت صديقاً للكثير من الناس لم تكن لدي فرصة للحديث معهم من قبل.

- Kendine bir arkadaş bulmuşsun. - Onu sallanırken buldum.
ـ أرى أنك وجدت لنفسك صديقاً ـ وجدته مشنوقاً بالجوار

Yetenek ajansında bir arkadaşım vardı. Belki ellerinde baltalı bir katil vardır.
أعرف صديقاً في إحدى الوكالات قد يكون لديه قصة جريمة قتل بفأس

Lancu senelerdir bir dost ve topluluğun sıkı bir koruyucusu oldu.
إن العم كان صديقاً لنا لسنوات عدة و مدافع عن العشيرة

arkadaşın olsun veya bir yabancı sen her zaman oradasın.
سواء كان صديقاً أو غريباً، أنت هناك دائماً من أجله.

Annem yine sahalara iner ve iyi bir arkadaşımı kaybetmiş olurum.
و أمي سوف تكون سعيده بالامر و سوف اخسر صديقاً جيداً

Sizin ailenizle bir arkadaş olduğu için belki bunu ona sen söyleyebilirsin.
لأنه صديقاً قريباً لعائلتك ربما يكون من الجيد أن تقوليه أنت له

Benim için de iyi bir arkadaş oldun. Güçlü ol!
وأنت أيضاً قد كنت صديقاً جيداً لي، ، انتبه ..

Bir arkadaş olmalı, yeni insanlarla tanışmak için tavsiye eden.
لابد ان صديقاً نصحك قابلي ناس جدد . . أخرجي

Şu anda gruplar oluşuyor ama kimse acımasız, sarışın kızla arkadaş olmak istemiyor.
الأن الجماعات تتشكل ولا احد يريد ان يكون صديقاً مع الفتاة الشقراء الخجولة

Kim olduğunu bilmiyorum bayım ama sıkı bir arkadaş kazandınız.
لا أعلم من أنتَ يا سيد ولكنّكَ كسبتَ صديقاً لتوّك

Eğer kötü adam geldiyse, kuyruğunu sallayıp arkadaş olamazsın tamam mı?
لا يمكن أن تهز ذيلك وتكون صديقاً لرجل شرير حسناً ؟

Monrovia'daki JFK Hastanesi'nden 12 arkadaşım da bu sayıya dahil.
ومن ضمنهم 12 صديقاً عزيزاً لي في مستشفى جون كيندي في مونروفيا.

Doğru diyorsun ama gerçek bir dost olsaydı, nasıl "Üzgünüm" diyeceğini bilirdi.
أجل , ولكن إن كان صديقاً حقيقي , سيعرف كيف يقول آسف

Bir arkadaşın olmasına sevindim, Bu ihtiyacın olan şey.
أنا مسرورة أن لديك صديقاً. هذاماتحتاجينه.

Yakında hepsini kaybedeceksin. Önce veda etmekten nefret eden eski bir arkadaşımı getirmek istiyorum.
قريباً تفقدهم كلهم و لكنى ارجع صديقاً قديماً يكره قول وداعاً

Donanmadan eski bir arkadaşımdı. Yaşadıklarımızı sen de yaşasan anlardın.
كان صديقاً قديماً في البحرية وإن شرحت ما فعلناه فستفهمون

Ben ise gerçekten Clark'ın dostu olmaya çalıştığına inandım.
وأنا ظننتك دائماً تحاول أن تصبح صديقاً لكلارك

Şu okul arkadaşını bizde kal diye çağırdı ve bana sormadı bile.
لقد دعا صديقاً له من الجامعة ليقيم في منزلنا ولم يطلب رأيي

Hiruko; Jiraiya, Tsunade ve Orochimaru, yani Konoha'nın efsanevi Sannin'lerinin arkadaşıydı.
هيروكو كان صديقاً لجيرايا، تسونادي و اوروتشيمارو

Geçir beni. Ben bir dostum.
أيها المفتش ،هناك رجل يقول إنه صديقاً لستينر.

Juan Antonio fahişelerle iyi arkadaştı ve onlardan iyi malzeme çıkacağını düşünmüştü.
خوان أنطونيو كان صديقاً لكل العاهرات و كان يعتقد أنهن موضوع رائع

İyi arkadaşlık ettin ve iyi vakit geçirdi.
لقد كمت صديقاً جيداً و أريته وقتاً جيداً

Öyle dostun varsa düşmana ne hacet!
إنه مصدر للتعاسة ، وقد اتخذته صديقاً لك وأنت لست بحاجة لعدو

Gerçek şu ki, böyle bir arkadaşa, gerçek bir dosta, bir daha rastlayamazsınız.
بل لأنك لن تجد صديقاً مثله صديقاً حقيقياً بمعنى الكلمة أنك لن تقابل مثله أبداً

Büyükbaban benim için çok değerli, eski bir dosttu.
كان صديقاً قديماً عزيزاً لي، جدك كان صديقاً لي.