"صعوبة" - Traduction Arabe en Turc

    • zor
        
    • zorlanıyorum
        
    • zordur
        
    • sorun
        
    • güç
        
    • kolay
        
    • zorluğu
        
    • sıkıntı
        
    • sert
        
    • zorlu
        
    • zorlanıyor
        
    • zorlaştı
        
    • sorunu
        
    • zorlaştırıyor
        
    • zordu
        
    Eğer Facebook'ta çalışıyorsanız bundan kaçınmanın ne kadar zor olduğunu biliyor musunuz? TED هل تعرف ما صعوبة تجنب هذا حين تكونون تعملون في فيسبوك فعلًا؟
    Şu anda, herhangi bir şey için bile karar vermekte zorlanıyorum. Open Subtitles حتى الآن ، أنا أعانى صعوبة في البت في أي شئ
    Terörist grubunu, dünyanın bir ucundan idare etmek ne kadar zordur? Open Subtitles كم مدى صعوبة إدارة مجموعة إرهابية من الطرف الآخر للعالم ؟
    - sanırım bunu kabul etmede sorun yaşıyorum, biliyor musun? Open Subtitles كنت أرى أعتقد أنني أجد صعوبة في تقبل فكرة موتها
    Beynin yapması en güç şey nedir? TED إنه مشكل عويص. فما الأمر الأكثر صعوبة الذي يقوم به الدماغ؟
    Balıkların birlikte hareket etmeleri, deniz aslanlarının aklını karıştırdığından, ...başka bir yerde, daha kolay bir av bulmak için ayrılıyorlar. Open Subtitles بالتحرّك سويّة، فإن السمك يشوّش على أسود البحر كثيراً لدرجة أنهم يرحلون ويبحثون بمكان آخر عن أهداف أصغر وأقلّ صعوبة.
    Ben Kanada'da küçük bir köyde yetiştim, ve bir teşhisi konmamış bir dyslexic'im (okuma ve yazma zorluğu çeken insanlar için kullanılan bir terim). TED لقد نشأت في قرية صغيرة في كندا، وتم تشخيصي بمرض صعوبة التعلّم.
    Türbülans kadar zor olanı matematiksel yolla anlamaktır, nasıl göründüğünü resimle tasvir edebiliriz. TED لكن رغم صعوبة فهم الجريان المضطرب رياضيًا، إلا أننا نستطيع استخدام الفن لتصويره.
    Yapması daha zor olan bir şeyi yapıyor, görünmeyeni arıyor TED بحث عن ما لم يكن هناك، والقيام بذلك أكثر صعوبة.
    Padma, Anitha ve Kaviarasi hayal edebileceğiniz en zor aile ve toplulukta yetiştiler. TED بادما وأنيتا وكافيراسى تربوا في العائلات والمجتمعات الأكثر صعوبة من بين الممكن تخيلها.
    Yemin ederim, Tom, ben destek olmaya çalışıyorum, ama bu olayı anlamakta zorlanıyorum. Open Subtitles أقسم توم أنني أحاول أن أكون مساندة لكنني أجد صعوبة في فهم الأمر
    Selam. Hastayı senden almakta hatalı olduğumu kabul etmekte çok zorlanıyorum. Open Subtitles مرحبا ,أنا أواجه صعوبة في اعترافي بخطائي عندما أخذت العملية منك.
    Domuzları tutmak zordur ve büyük olanları, insanlardan daha güçlüdür. Open Subtitles ‫السيطرة على الحيوانات أكثر صعوبة ‫والكبيرة منها أقوى من الإنسان
    - Beş bin dolar civarında. Kargosu zordur ama. - Bir keresinde hayvanat bahçesinde bebek bir fil görmüştüm. Open Subtitles مع صعوبة الشحن حوالى خمسة الاف ذات مرة رأيت فيلا صغيرا بحديقة الحيوان
    O suyu kullanmaya devam edersen... midende bir sorun olacak. Open Subtitles ستواجه صعوبة في معدتك إن إستمريت في إستخدام هذا الماء
    Ancak burada sorun, proteinlerin yapımının gerçekten zor olması ve onları elde etmenin tek pratik yolu hücrelerin sizin için yapmasını sağlamak. TED ولكن المشكلة تكمن في صعوبة تصنيع البروتينات والطريقة العمليّة الوحيدة للحصول عليها تكمن في جعل الخلايا تصنعها.
    Şiire ilişkin bütün çabaların ürünü... ..genellikle şairden o dar uzaktır ki onun bir insan elinden çıktığına... ..inanmak bile güç olur. Open Subtitles بشكل عام,تتشكّل نتيجة أيّ توق شعري00 بعيدا عن المؤلّف مّما يخلق صعوبة في تصديق00 أنّ هذا التّوق ناشيء عن عمل إنساني
    Karmaşık şeyler daha kırılgan, daha kolay zedelenir hale geliyorlar, Goldilocks koşulları daha zorlaşıyor, ve karmaşıklık yaratmak daha zor hale geliyor. TED الأمور المعقدة تصير أكثر هشاشةً، أكثر عرضةً للمؤثرات، وتتجه الظروف الملائمة نحو الشدّة، و تزداد صعوبة خلق التعقيد.
    Bu neden oluyor peki? Tam olarak emin değiliz, ancak muhtemelen hatırlamanın kolaylığına karşı hayal etmenin zorluğu ile büyük ilgisi var. TED لماذا يحدث ذلك؟ لسنا متأكدين كليًا، ولكن من المحتمل أن تكون بسهولة التذكر مقابل صعوبة التخيل.
    Yani anladığım kadarıyla genç bir arkadaşımızla biraz sıkıntı yaşadınız. Open Subtitles .. أنا أتفهم أنك تجد صعوبة .. مع بعض رجالنا
    Adayın fazla sert denebilecek vücut hareketleri... gözümüzü biraz korkutmuş olsa da, yaylılar bölümünün birincisini seçmekte de pek zorlandığımız söylenemez. Open Subtitles لم تكن هناك صعوبة على الإطلاق فى إختيار الفائز على الإطلاق فى شعبة الآلات الوترية حتى اننا كنا محتارين قليلاً
    Doğruyu söylemek gerekirse, gerçekte durum bundan bile zorlu olacak. TED لكي لا أخفي عنكم شيئا، الحقيقة، ستكون الوضعية أكثر صعوبة.
    Başladığı işin sonuna geliyor, kendini kontrol etmekte gittikçe zorlanıyor. Open Subtitles انه ذاهب لنهاية متعته الامر يزداد صعوبة عليه لأبقاء سيطرته
    İşletme masraflarını karşılamak giderek zorlaştı. TED صعوبة تأمين تكلفة العمليات بدأت تزداد, الميزانيات اللازمة للعمل.
    Bu ülkenin sorunu ne bilmiyorum ama... hayatını kazanmak gitgide daha da zorlaşıyor. Open Subtitles أنا لا أعلم ما الذي يجري معهذاالبلد، لكنه يزداد صعوبة لكسب لقمة العيش.
    Bunların hepsini tanıyacak ve bertaraf edecek bir silah bulabilmek işimizi çok daha zorlaştırıyor. TED و إيجاد سلاح يستطيع التعرف على و إغراق كل تلك السفن يزيد من صعوبة المهمة.
    Sadece otobüs alanı için mücadele etmedik, aynı zamanda insanlara alan için de mücadele ettik, ve bu daha da zordu. TED لم نكافح فقط من أجل فضاء للحفلات، بل أيضا من أجل فضاء للناس، وكان ذلك أكثر صعوبة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus