"ظننتُ أن" - Traduction Arabe en Turc

    • sanıyordum
        
    • diye düşündüm
        
    • sanmıştım
        
    • olduğunu düşündüm
        
    • sandım
        
    • sanırdım
        
    • düşünmüştüm
        
    Çoğumuz gibi ben de kanserin çoğunlukla kalıtsal olduğunu sanıyordum. Open Subtitles مثل العديد مِنّا، ظننتُ أن معظم السرطانات ناجمة عن الجينات
    İşinizin gerçeği aramak olduğunu sanıyordum; vaiz vermek değil. Open Subtitles ظننتُ أن عملك هو البحث عن الحقيقة لا الوعظ
    Buranın yalnızca polisler için olduğunu sanıyordum. Open Subtitles ظننتُ أن هذا المكان مخصص لرجال الشرطة فحسب
    Eğer hakkında kavga edilecek şey kesin olmadıktan sonra kavga etmenin ne anlamı var diye düşündüm? Open Subtitles ظننتُ أن ما الفائدة من خلق شجار إن لم يكن هنالك شيء نتشاجر عليه؟
    Ondan ayrılmanda ki asıl sebebin ona ...hiç bir şey söylemek istemeyişin sanmıştım. Open Subtitles ظننتُ أن السبب في فسخ العلاقة معه هو أنكِ لا تريدين إخباره بالحقيقة
    Bunun iyi olduğunu düşündüm ve ben de geleneği devam ettirdim. Open Subtitles ظننتُ أن هذا رائعاً، لذا أردت مُتابعة الرقص.
    Yerde çok fazla kaldın. Yerin memeleri var sandım. Open Subtitles ..تقضي وقتاً طويلاً ناظراً للأسفل حتى ظننتُ أن الأرضية لها نهود
    Eski Batı'dan. Eski Batı geleneğinde misafirperverlik olduğunu sanırdım. Open Subtitles ظننتُ أن الضيافة كانت من تقاليد الغرب القديم
    Belediye başkanının bu durumu halledeceğini düşünmüştüm arttıracağını değil. Open Subtitles ظننتُ أن قدوم محافظٍ جديد قد يغيّر الأوضاع وليس العكس
    Gelemeyeceğini sanıyordum. Open Subtitles هيه، هيه، ظننتُ أن خمستكم لن تتمكنوا من الحضور
    Her vakayı senin kaptığını dedikodu sanıyordum. Open Subtitles ظننتُ أن سماح المشرفة لك بتولي أيّ قضية هو مجرّد إشاعة
    Seni gören kişi hemen ölür sanıyordum Open Subtitles ظننتُ أن الشخص الذي يراك يموت على الفور.
    Erkek arkadaşımın bu konuda daha iyi olduğunu sanıyordum. Open Subtitles كل ما بالأمر أنني ظننتُ أن خليلي أفضل من هذا.
    11. Sefer'in önümüzdeki haftaya kadar gelmeyeceğini sanıyordum. Open Subtitles ظننتُ أن البعثة الحادية عشر لم يكُن مُقرّر وصولها حتى الأسبوع المُقبِل
    Babamın diğer herkes ile yangında öldüğünü sanıyordum. Open Subtitles ظننتُ أن والدي قتلَ في الحريق معَ البقية
    İksirin ona karşı hislerini unutturduğunu sanıyordum. Open Subtitles ظننتُ أن الإكسير جعلكِ تنسينَ انكِ كنتِ تكنينَ مشاعراً لهُ من قبل
    Aile içi şiddet olayı sanıyordum. Ne olmuş? Open Subtitles ظننتُ أن هذهِ كانت مهمة ماذا حدثَ بحق الجحيم؟
    Derse bisikletle gidebilirim diye düşündüm, park parası da vermeme gerek kalmaz. Open Subtitles ظننتُ أن بمقدوري ركوبها إلى الصف، ولن يكون عليّ شراء تذكرة ركن السيارات.
    Evren bunu bana borçlu diye düşündüm. Open Subtitles ظننتُ أنهُ بأمكاني الحصول على عائلة ظننتُ أن الكون يدين لي
    Çekmem, her şeyin bittiğini sanmıştım yoksa asla onunla görüşmeye çalışmazdım. Open Subtitles لم افعل ظننتُ أن علاقتهما قد انتهت وإلا لما حاولتُ أن أراها ابدا
    Bunun iyi olduğunu düşündüm ve ben de geleneği devam ettirdim. Open Subtitles ظننتُ أن هذا رائعاً، لذا أردت مُتابعة الرقص. بطريقتي الخاصة.
    Telefon çaldı. Birisi buradan aradı sandım. Uyuyamadım. Open Subtitles لقد تلقيتُ مكالمة تليفونية ظننتُ أن هناك من اتصل بي من هنا
    Onun tek ilgi alanının ağır atlar olduğunu sanırdım. Open Subtitles ظننتُ أن هوايته الوحيدة هي الخيول البطيئة
    Kıdem indirimimin cazibesini yitireceğini, benden sıkılacağını düşünmüştüm. Open Subtitles ظننتُ أن تخفيض جمعية المتقاعدين الأميركيّين سيبلى وستسأميني

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus