"عن حال" - Traduction Arabe en Turc

    • nasıl olduğunu
        
    • durumunu
        
    • nasıl diye
        
    • bir selam verelim
        
    Annem de onlara teşekkür eder ve ailelerinin nasıl olduğunu sorardı. TED كانت تشكرهم، وتسألهم عن حال عائلاتهم وأحوالهم الصحية.
    Ama beni her gün arayacak ve Carol'un nasıl olduğunu bildireceksin. Open Subtitles لكن كلمني مرة كل يومين, أخبرني عن حال كارول
    Az önce bir ameliyatın sonundayken bir ameliyat hemşiresi bana karımın nasıl olduğunu sordu. Open Subtitles كنت لتوي قد انتهيت من الجراحة حين سألتني ممرضة عن حال زوجتي
    Sizi alıkoymayacağım. Ailenin durumunu sormaya geldim. Open Subtitles وأنا لن أعطلك أريد أن أسأل عن حال العائلة
    Burnunuz nasıl diye sorsam, kabalık etmiş olur muyum? Open Subtitles هل سوف أكون مخطئه لو سألتك عن حال أنفك؟
    Havalı olup mesafemizi koruyalım ve sadece arada bir selam verelim. Open Subtitles لنتصرف بشكل بتحضر و نحافظ على المسافه بيننا ونسأل عن حال بعضنا من وقت لاخر
    Kolumu tuttu ve annemin nasıl olduğunu sordu! Open Subtitles وضعت يدها على ذراعي و سألت عن حال أمي
    Sadece sizin ve Bayan Amy'nin nasıl olduğunu sormaya geldim. Open Subtitles فقط لأقول بأني أتمنى أنكبخير،سيدي، و أن أسأل عن حال الآنسه "أيمي".
    Bana sakatlığımı sordu Dünya Kupası'ndaki sakatlığımın nasıl olduğunu ailemi falan sordu... Open Subtitles سألني بشأن إصابتي، عن حال ،إصابتي القديمة من كأس العالم ...وسألني بشأن عائلتي
    Ve bu çocuk bana Wall Street'in nasıl olduğunu soruyor! Open Subtitles وهذه الطفلة تسألني عن حال وول ستريت
    Hiç ona Aaron un nasıl olduğunu sordun mu? Open Subtitles هل خطر على بالك مرّة سؤالها عن حال (هارون)؟
    Herkesin nasıl olduğunu anladım. Open Subtitles لقد سمعت ماقلته عن حال الجميع
    Cavaliers'ın nasıl olduğunu bilmek istiyorum. Open Subtitles كنت أتسائل عن حال الكره
    Dan'in nasıl olduğunu sorduğumda cevap vermedi. Open Subtitles عندما سألتها عن حال (دان)لم تجبني
    Pete'in nasıl olduğunu bana da haber verirsin, değil mi? Open Subtitles أخبرني عن حال " بيت " إذا
    Bu yüzden, motorun durumunu, lastiklerin nasıl yıprandığını, yakıt tüketiminin ne kadar olduğunu söyleyebilmek adına bu verileri hikayelere dönüştürmek için çok fazla zaman harcamaktayız. TED لقد قضينا وقتا طويلا وبذلنا مجهود كبير لتحويل البيانات إلى قصص نستطيع روايتها، عن حال المحرّك كيفيّة تحلّل العجلات، وما حال استهلاك الوقود؟
    Audrey, hemşireye Victor'un durumunu sor. Open Subtitles أودري، اسألي الممرضة عن حال فيكتور
    Annem nasıl diye aramıştım. Open Subtitles أنا أتصل لأسأل عن حال أمي.
    Annem nasıl diye sormak için. Open Subtitles نعم، أريد أن أسأل عن حال أمي.
    Havalı olup mesafemizi koruyalım ve sadece arada bir selam verelim. Open Subtitles ونحافظ على المسافة بيننا ولنسال عن حال بعضنا البعض من وقت لاخر
    Havalı olup mesafemizi koruyalım ve sadece arada bir selam verelim. Open Subtitles لنتصرف بشكل بتحضر و نحافظ على المسافه بيننا ونسأل عن حال بعضنا من وقت لاخر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus