"في صباح" - Traduction Arabe en Turc

    • sabah
        
    • sabahı
        
    • sabahları
        
    • sabahında
        
    • sabaha
        
    • bir sabahta
        
    • sabahına
        
    • sabahın
        
    Bu da bir sabah ben, 18 kiloluk sırt çantasıyla 12 kilometre doğa yürüyüşü yapmıştık, iki saatten daha az bir sürede. TED هذا أنا في صباح ذات يوم، عندما قطعنا مسافة سبعة أميال ونصف حاملين حقيبة ظهر وزنها 40 رطلا في أقل من ساعتين.
    Bir sabah uyandığında, bir bakacaksın ki, baban olmuşsun. Biraz sabret. Open Subtitles انتظر فقط، في صباح ما ستستيقظ وتجد نفسك والدك انتظر فقط
    Sonra bir sabah, tuvalette, elime bir jilet aldım ve kendimi kestim. Open Subtitles ‫ثم، في صباح أحد الأيام، في الحمام ‫أمسكت بشفرة ‫وقطعت نفسي هنا.
    Kofi Annan 11 Eylül sabahı beni basın toplantısı yapmak için çağırdı. TED ودعاني كوفي عنان في صباح الحادي عشر من سبتمبر لاجراء مؤتمر صحفي
    Salı sabahları anneler ve onların okul öncesi çağı çocukları için servisimiz var. TED في صباح الثلاثاء من كل أسبوع يكون لدينا دروساً للأمهات وأطفالهم الذين لم يدخلوا المدرسة بعد.
    16 Haziran 1976 sabahında, Soweto şehrinde binlerce çocuk protesto için okulu terketti. TED لذا في صباح 16 يونيو 1976، خرج الآلاف من الأطفال من بلدة سويتو من المدارس.
    Sonra bir sabah kumda bir insanın ayak izini gördüm. Open Subtitles ثم في صباح ما, رأيت آثار أقدام شخص في الرمل
    Yarın sabah, öldürmeyi düşündüğün cani katille ilgili delil toplayacaksın. Open Subtitles ستجمع في صباح الغد دليلاً عن قاتل عنيف تعتزم قتله
    Bir sabah ava gittik ve bir tanesini göğsünden vurdum. Open Subtitles في صباح ما، خرجنا للصيد و أصبتُ أيل في صدره.
    Her şeyi hesaba katarsak çok da kötü bir sabah değil. Open Subtitles إذا ليس في صباح سيئ، كل الأشياء قد تم النظر بها.
    Bu sabah erken saatlerde polis, silah sesi ihbarı üzerine, Open Subtitles في صباح هذا اليوم استجابت الشرطة لتقرير يفيد بطلقات نارية
    Bu sabah ki Beyaz Saray basın toplantısında, başlıklardan biride bu olacak. Open Subtitles مع اقتراب المؤتمر الصحفي الذي سيقام في صباح اليوم في البيت الأبيض
    Adamın biri sabah uyanıyor ve dev bir hamam böceğine dönüşmüş. Open Subtitles قال الرجل يستيقظ في صباح أحد الأيام وتحول إلى صرصور عملاق.
    Ertesi sabah, bir başka firar denemesi için günün ilk ışıklarıyla uyandık. Open Subtitles في صباح اليوم التالي، كنا حتى في ضوء الأول محاولة هروب آخر.
    Bir sabah işe gittim ve bir saat geç kaldığım için kovuldum. Open Subtitles ثم في صباح أحد الأيام، ذهبت إلى العمل وطُردت لأنّي تأخرت ساعة.
    Bunun bu sabah ailenle ilgili yaşadığın meseleyle bir alakası olabilir mi? Open Subtitles هل لذلك الأمر علاقة بسبب غضبك في صباح اليوم من عائلتك ؟
    Büyükanne Jack ise Şubat ayında bir sabah 257. hastasını görmesini bekliyorduk. TED أما بالنسبة للجدة جاك، في صباح أحد الأيام في فبراير، كانت ستستقبل زبونها ال257 في الحديقة.
    Ve uçağımı Cumartesi sabahı kalkışlı istemiştim, Cuma sabahı değil. Open Subtitles وحجزت موعد الطيران في صباح السبت ، لا صباح الجمعة
    Pazartesi sabahları, tek yaptığım önümüzdeki haftayı düşünmek. Open Subtitles في صباح أيام الأثنين أكون منشغل بالأسبوع القادم
    Ama birinci günün sabahında... ...kendimi nasıl bir maceraya sürüklediğimi... ...hiç bilmediğimi farkettim. TED لكني أدركت في صباح اليوم الأول بأني لا أملك فكرة معينة ما الذي كنت سادخل نفسي فيه.
    Dün, sabaha karşı, saat 02:41'de General Eisenhower'ın karargâhında General Jodl Almanya'nın Avrupa'daki tüm Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri'nin Müttefik Kuvvetler ile beraber aynı zamanda Sovyet Yüksek Komutanlığına kayıtsız şartsız teslim olduğunu beyan eden belgeyi imzalamıştır. Open Subtitles في صباح اليوم الماضي في الساعه الواحده صباحا و في مركز قيادة ايزنهاور
    Bu kadar soğuk bir sabahta ateşin başından fazla uzaktasın Yüzbaşı. Kayıp mı oldun? Open Subtitles بعيداً جداً عن موقده في صباح بارد كهذا يا كابتن، أأنت تائه؟
    Tek yapabilecekleri cuma sabahına yer ayırmak. Open Subtitles إنّ الشيءَ الوحيدَ هو الحجز لنا في صباح الجمعة.
    Amcam Felix ders çalışmak için beni sabahın köründe uyandırırdı. Open Subtitles عمي فيليكس أيقظني في 05 ص في صباح ذلك اليوم للدراسة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus