"قاس" - Traduction Arabe en Turc

    • zor
        
    • sert
        
    • acımasız
        
    • zalimce
        
    • Gus
        
    • kaba
        
    • katı
        
    • acımasızca
        
    • acı
        
    • zalimlik
        
    • sertti
        
    • Duygusuz
        
    • acımasızsın
        
    • zordur
        
    • serttir
        
    Asiaha Butler gibi insanlar buluyoruz, Chicago'da, Englewood'da, şartları zor mahallelerde yaşayanlar. TED نجد أناساً مثل إيجا بوتلر، والتي ترعرعت في.. حيث عاشت في شيكاغو، في إنغلوود، في جوار قاس.
    Ya sistemi çökert, ya gezegene çarp. zor bir seçim. TED تخلص من النظام كله أو دمر الكوكب. إنه إختيار قاس. ليس هناك كثير من الإختيارات.
    Dışarıdan katı görünür ama içi çivi gibi sert ve sivridir. Open Subtitles قاس كالمسامير من الخارج و لكنه رفيع جدا من الداخل.
    Philip'in bana sert davrandığını söylesem, ne derdin? Open Subtitles ماذا ستَقُولُي إذا أخبرتُك أن فيليب قاس جداً علي؟
    İçimizi döktüğümüze göre ben yapayım. Q. Hakkında acımasız şeyler söyleyerek başlayabilirim. Open Subtitles بما أننا ننقي أنفسنا أعطني هذا يمكنني أن أبدأ بقول شيء قاس
    Belki size ayak uyduramayız. Bu anlaşılabilir, ama zalimce. Open Subtitles ربما لا نسير بالطريقة التي تسير بها هذا عادل، لكنه قاس
    Bak, bunun zor oldugunu biliyorum, şu an nasıl hissediyorsun? Open Subtitles انظر .. أعلم أن هذا قاس عليك .. لكن كيف تشعر الآن ؟
    zor dünyanın zor dersi, sen de öğrensen iyi edersin. Open Subtitles إنه درس قاس ٍ لعالم قاس ٍ ويجدر بك أن تتعلمه
    Dostun gibi davranmaya çalışmak ne kadar zor, farkında mısın? Open Subtitles أتعرف كم هو أمر قاس أن تتظاهر بأني رفيقتك
    Çocuk zor durumda. Yaşamak için ne gerekiyorsa onu yaparsın. Open Subtitles الفتى في موقف قاس يفعل المرء ما عليه ليعيش
    Peki, çaldı biraz sert, değil mi? Open Subtitles حسناً ، السرقة أمر قاس قليلاً ألا تعتقدين هذا ؟
    Irak'ın en önde aşiretlerinden birinin çelik gibi sert hanım ağası. Open Subtitles والدتها "المرأة التي تسير "قاس كالمسامير "أحد أشهر القبائل في "العراق
    Biri sert olmalı ki diğeri yumuşak olabilsin. Open Subtitles يجب أن يكون أحدنا قاس كي يكون الآخر لطيفا
    Bütün bu yaptıklarından sonra, dinozor katili Burton olarak hatırlanmak, hayli acımasız bir kader gibi görünüyor. Open Subtitles إنه لمصير قاس بأن يتم تذكرك بعد كل ما حققته بقاتل الديناصورات
    Genç Üstat Skywalker, acımasız olmazsan bir hiçsin. Open Subtitles ايها القائد الشاب سكاي وكر انت لست شئ الا اذا لم تكن قاس
    Buradaki ironi ise çok zalimce. Sigorta uzmanı olduğunu yazmışlar. Open Subtitles من السخرية, هذا قاس جداً يقال انه كان خبير بشؤون التأمين
    Ama Gus'ın bu kamyon dışında 6 kamyonu daha varmış. Open Subtitles - أجل لكن " قاس " يملك ستةَ أخرى على قمة ذلك
    Davranışlarının kaba olduğunu inkar edemem ama bunun ötesi var. Open Subtitles لا أنكر ان تصرفه معك كان قاس ولكننى انظر لما بعد ذلك
    acımasızca olabilir, ama bu bir delil sayılamaz. Open Subtitles ربما يبدو ذلك قاس و لكنه ليس مهينا للذات
    Benim James ve Lilly ile o kadar zaman geçirip, senin geçirememiş olman çok acı. Open Subtitles أعلم أنن هذا قاس فقد قضيت وقتا طويلا مع جيمس وليلى عندما كنت صغير
    - Onu vurmamız daha iyi olur. Başka cinayet istemiyorum ama diğer türlüsü zalimlik olacak. Open Subtitles لربما ينبغي أن نقتله، لا أريد رؤية قتل آخر، ولكن هذا قاس
    Bunu yapma şeklim sence çok mu sertti? Open Subtitles الطريقة لقد فعلت ذلك كنت أعتقد أنه قاس جدا؟
    Gerçek bir lider iyi bir komutan umursamayacak kadar Duygusuz değildir sadece devam etmesine yetecek kadar. Open Subtitles القائد الحقيقى القئد الجيد ليس قاس جداً حتى أنه توقف عن الإهتمام
    Neden aramadın? Çok acımasızsın. Open Subtitles كان بإمكانك أن تهاتفني أنت قاس للغاية؟
    Sevdiğin kadının bir arkadaşınla s*kişmesi zordur ama bununla yaşayabilirsin. Open Subtitles عندما تقوم المرأة التي تحبها بمضاجعة صديق، فإنه شئ قاس لكن يمكن التعايش معه
    Kuru kalamar çiğnemek için çok serttir. Open Subtitles لكن الحَبَّار قاس جداً على المضغ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus