Tılsım neredeyse kontrolden çıktı. Çok geç olmadan onu karanlığa gömmeliyiz. | Open Subtitles | التميمة خارج السيطرة علينا أن ندفنها في الظلام قبل فوات الأوان |
İkimiz, sen ve ben çok geç olmadan karımı kurtarabiliriz. | Open Subtitles | معاَ، أنت و أنا بأمكاننا أنقاذ زوجتي قبل فوات الآون |
Çok geç olmadan, o tahtayı almalı ve buradan uzağa göndermeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نأخذ اللوح و نبعده من هنا قبل فوات الأوان |
Bu güne kadar. Keşke çok geç olmadan konuşmuş olsaydım. | Open Subtitles | حتى هذا اليوم أتمنى لو أني تحدثت قبل فوات الأوان |
Ama sen çok geç olmadan iğneler için aceleyle çıkmışsın. | Open Subtitles | لا, لكن, اسرعت للخارج لانك اردة الحُقن قبل فوات الاوان |
Daha çok, bulduğum şeyi geç olmadan Dr. Blake'e iletmekle ilgileniyorum. | Open Subtitles | أنا مهتم أكثر بإخبار الدكتور بليك عما وجدته، قبل فوات الآوان |
Halk Majestelerinin harekete geçmesini istiyor. Çok geç olmadan imzalayın. | Open Subtitles | انهم يطالبونك مولاي بالتصرف وقع علي هذا قبل فوات الاوان |
Çıkmayacak. İşte bu yüzden çok geç olmadan döngüyü durdurmam lazım. | Open Subtitles | رقم هذا هو السبب الذي لدي لوقف دورة قبل فوات الأوان. |
Nereye gidiyorsan, yönünü değiştirmeni öneririm, çok geç olmadan yani. | Open Subtitles | أينما أردت الذهاب، أقترح عليَك بتغيير إتجاهُك. قبل فوات الأوان. |
Ve ilk görevimiz de Kongre'ye, milletimiz için çok geç olmadan, kendisini yenilemesi için baskı yapmak olsun. | TED | و نجعل اول مهامنا ان يتغير الكونجرس من الداخل قبل فوات الاوان لشعبنا |
Neyse ki çok geç olmadan bunu düzeltecek zamanı oluyor. | TED | لحسن الحظ، كان لديه متسع من الوقت ليصحح ذلك قبل فوات الآوان. |
Peki çok geç olmadan alan tarafı nasıl tespit edersiniz? | TED | اذاً كيف تعرف الشخص الإستغلالي قبل فوات الأوان؟ |
Haklısın. Çok geç olmadan vazgeç. Düşündüklerini söyle O'na. | Open Subtitles | أنت محق ، توقف عن ذلك قبل فوات الأوان أخبرها عما يجول فى خاطرك |
Çok geç olmadan önce yazacak gücü kendimde bulmalıyım ve belki yazdıkça, bize olanlarının asıl nedeninin, birbirimizi anlayamayışımızdan kaynaklandığını görebilirim. | Open Subtitles | يجب أن أجد القوة لأكتب الآن قبل فوات الأوان و بينما أكتب ، ربما سيتضح أن ما قد حدث لنا كان له سبب أبعد من سوء فهمنا |
Çok geç olmadan tedavi olmalı! | Open Subtitles | يجب أن يذهب إلى مكان للعلاج قبل فوات الأوان |
Siz de eğlendiniz, Mösyö. Çok geç olmadan gidin. | Open Subtitles | لقد استمتعت بما يكفي يا سيدي من الأفضل أن تغادر قبل فوات الآوان. |
...benim sana gelip karşı çıkmamı ve çok geç olmadan her şeyi bitirmen için yalvarmamı beklemez miydin? | Open Subtitles | ألا تتوقع منى أن أعترض وأتوسل إليك أن تنهى العلاقة بها قبل فوات الآوان |
Denizler tanrısı bizi terk etti. Daha geç olmadan geri dönelim. | Open Subtitles | إله البحار هجرنا عُد بنا قبل فوات الأوان |
Billy'den biraz olsun ders alsaydı, çok geç olmadan o adamları kasaba dışına sürerdi. | Open Subtitles | لو كان هو شارة على قميص بيلي لقام بطرد هؤلاء الاولاد خارج البلدة قبل فوات الاوان |
Bu adam geç olmadan buradan çıkabileceğine inanıyor. | Open Subtitles | و من الواضح أنه واثق من قدرته على الخروج قبل فوات الأوان |
"Sanki hikâyenin bana anlatılmayan başka kısımları var ve iş işten geçmeden benim bu kısımları öğrenmem gerekiyormuş gibi." | Open Subtitles | كما لو أنك هناك أجزاء بالقصة لا أسمعها و أريد أن أعرف ما هي تلك الأجزاء قبل فوات الأوان |