"قل" - Traduction Arabe en Turc

• de
• söyleyin
• söylesene
• "
• et
• deyin
• ver
• söyler
• söylersin
• desene
• söyleme
• Ne
• söyle
• az
• anlat

söylesene nasıl oluyor da bazı insanlar İncil'de sadece nefreti buluyor?
قل لي كيف بعض الناس تجد الكراهية فقط في الكتاب المقدس؟

Ona de ki eğer 51 numaraya haber vermezse, bundan sorumlu tutulacak.
قل له انه اذا لم يخبر الرقم 51 ، فانه سيتحمل المسؤولية

Şimdi de güle güle diyebilirsin bok herif, çünkü onu bırakıyorum.
الآن , قل مع السلامة أيها اللعين لأننى سأسمح لة بالذهاب

Şimdi, sizin yedi basamaklı sayınızla başlayalım, herhangi altısını söyleyin lütfen.
إذاً، سنبدأ برقمك ذو السبع خانات، قل أي ست خانات رجاءاً.

Elini kaldır ve tekrar et, ´Artık hiçbir insanı öldürmeyeceğime yemin ederim.´
فقد ارفع يدك الى اعلى و قل اقسم بالا اقتل اي احد

Evet, meyve suyu ve tahıllarını ye. " Hoşça kal, baba. " de.
من الافضل ان تاكل الفطار وتشرب العصير قل لابيك الى اللقاء

İyice sapıttı pezevenk! Yusuf sana bir şey sorarsa söyleme. Görmedim de.
لقد فقد عقله القواد ان سأل عني يايوسف قل انك لم ترني

5 sn'de son bir ay içerisinde hastane harici gittiğin bir yer söyle.
في خمس ثوان, قل لي مكاناً ذهبت إليه في الشهر الأخير غير المشفى

Sorularına " Hayır " cevabını kabul etme. Sadece " Oraya gidiyorum,kıçımı öpün. " de.
لا تتقبل أى كلمة رفض فقط قل أنك ذاهب هناك وسبهم

Bana uzaylı de, canavar de. Umurumda değil, bir şeyler söyle.
قل أني مخلوق فضائي أو وحش لا يهمني قل شيئاً فحسب

Adrian,Hiçkimse için böyle bir şey söylemem özellikle de senin için.
أدريان، أنا لن قل ذلك حول أي واحد، خصوصا عنك. الإنتظار.

Yedi basamaklı bir sayınız var, herhangi altısını söyleyin lütfen.
لديك رقم من سبع خانات، قل أي ست خانات رجاءاً.

Sonraki duraktan önce bana kendinizle ilgili üç şey söyleyin.
قل لي ثلاثة أشياء عنك قبل الوصول إلى المحطة التالية

Uygunsuz bir sorumuz olursa söyleyin efendim, hemen geri alalım.
أحد أسئلتي خارج المسار قل فقط كلمة الرفض وسوف أسحبه

Bir sakıncası yoksa, söylesene, şu özel sorununu halledebildin mi?
قل لي, إذا لم أكن أتطفل, هل حللت مشكلاتك الشخصية؟

Dosyasını yok et. FBI'ın O'nu reddetmesini sağla. Bu yüzden tutuklanmasını istiyorum.
قل للمباحث الفيدرالية أن تتبرّأ منها، أريدها أن تُعتقل من أجل ذلك

Kendinize deyin ki, bu mülteci sorunu yönetilebilir, çözülemez değil ve hepimizin bunu sağlamakta kişisel sorumluluğu var.
قل لنفسك، أن أزمة اللاجئين هذه قابلة للإدارة، ليست بلا حل، وكل واحد منا لديه مسؤولية فردية ليجعلها كذلك.

Onu ver ve dediklerimi ona söyle, anlar o tamam mı?
فقط اعطه هذا قل له ما قلت لك سيفهم , حسناً؟

söyler misin, Teal'c, arkadaşlarına ihanet etmek nasıl bir duygu?
قل لي , تيل سي, كيف تشعر عند خيانة اصدقائك؟

Ya sen adam olup taşınmasını söylersin ya da ben söylemeyi bilirim.
لذا إنضج يا رجل و قل لها أن ترحل أو سأفعل أنا

Anahtar yok. - Yine " Canın cehenneme " desene.
قلها مرة آخرى, قل عليك اللعنه مرة آخرى قل عليك اللعنه مرة آخرى

Aynı anda çok şey söyleme. Sadece nerede olduğunu söyle.
لا تتفوه بالكثير من الكلمات قل لي أين أنت وحسب

Peki, bütün bunların şu gözünüzü ayırmadığınız bavul ile ilişkisi Ne?
قل لي، ما علاقة كل هذا بتلك الحقيبة التى تبحلقون فيها؟

Hoş bir şeyler söyle. Bu sandalyeler gerçektende tam müzelik.
قل له شيئاً لطيفاً في الواقع هذان المقعدان ينتميان للمتحف

Ne yaptığınızı Ne kadar az insan bilirse o kadar iyi olur.
كلما قل عدد الناس الذين يعرفون ماذا تفعل, كلما كان ذلك أفضل.

anlat bana, Lex, o gazetecilere özel bir ilgin mi var?
قل لي، ليكس، هل لديك بعض المصالح الخاصة مع تلك صحفيين؟