"قلت لك أن" - Traduction Arabe en Turc

    • söylemiştim
        
    • demiştim sana
        
    • söyledim
        
    • dedim sana
        
    • söylersem
        
    Ama daha önce de, Belçikalı bir kızla randevum olduğunu söylemiştim, ki daha önce de zaten bundan bahsettim. Open Subtitles ولكني قلت لك أن لديّ موعدا مع فتاة بلجيكية تعمل في مجال عمل الأفلام البلجيكية التي أخبرتك عنها بالفعل
    Dostum, üniversiteli kızlar! Sana bu bekarlığa veda partisinin harika olacağını söylemiştim. Open Subtitles يا صاح، فتيات الجامعة لقد قلت لك أن هذه الحفلة ستكون رائعة
    Bunun eski püskü mektuplar göndermekten daha iyi olduğunu söylemiştim. Open Subtitles قلت لك أن هذا خير من تبادل الخطابات الخانقة العتيقة.
    Onunla bu evde seks yapmak yok demiştim sana. Open Subtitles أظنني قلت لك أن لا تمارس الجنس معها في هذا البيت؟
    Kapa çeneni. Artık seninle bunu yapmayacağım. Beni rahat bırak demiştim sana. Open Subtitles اخرس، لن اواصل هذا بعد الآن، قلت لك أن تتركني وشأني.
    Kaç kere söyledim sana şu lanet kapıyı kilitle diye? Open Subtitles كم من المرات قلت لك أن تغلق هذا الباب اللعين
    Defol dedim sana! Open Subtitles لقد قلت لك , أن تتركني و شأني لقد قلت لك , أن تتركني و شأني
    Ya Oswald'ın donanmadayken Rusça eğitimi aldığını söylersem ne dersin? Open Subtitles ماذا لو قلت لك أن أوزوالد تدرب على اللغة الروسية في مشاة البحرية ؟
    Sana ışığı kapatıp yatağına girmeni söylemiştim. Open Subtitles قلت لك أن تطفئ ذلك النور و أن تذهب إلى الفراش
    Yeteri kadar derin değildi yeteri kadar derin değildi, bunu söylemiştim. Open Subtitles لم يكن العمق كافي، لقد قلت لك أن العمق لم يكن كافيا ولم تستمع لي الأمر لا يهم بالضرورة
    Yeteri kadar derin değildi yeteri kadar derin değildi, bunu söylemiştim. Open Subtitles لم يكن العمق كافي، لقد قلت لك أن العمق لم يكن كافيا ولم تستمع لي
    - Ondan kurtulamadım. - Jim, sana evde kalmanı söylemiştim! Open Subtitles لم أتمكن من تضييعة جيم, قلت لك أن تبقي في المنزل
    Dokuz ay önce size, sekiz ay ömrünüz kaldığını söylemiştim, hatırladınız mı? Open Subtitles يجب أن تكون منتشياً. قبل تسعة أشهر قلت لك أن أمامك ثمانية أشهر للعيش.
    Geçen seferde dostlarımın özel olduğunu söylemiştim. Open Subtitles في ذلك اليوم قلت لك أن أصدقائي هم نوعية خاصة من الناس
    Sana koridorda beklemeni söylemiştim. Open Subtitles جيبز : قلت لك أن تنتظر في القاعة فورنيل :
    Kapa çeneni. Artık seninle bunu yapmayacağım. Beni rahat bırak demiştim sana. Open Subtitles اخرس، لن اواصل هذا بعد الآن، قلت لك أن تتركني وشأني.
    Arkayı kolla demiştim sana. Open Subtitles أعتقد اني قلت لك أن تراقب المؤخرة.
    Erkek dadı iyi olmaz demiştim sana. Open Subtitles قلت لك أن مربي ذكر ليس فكرةً جيدة
    Sana mağazaya gidip... 4 tane kulaklık takımı almanı söyledim. Open Subtitles قلت لك أن تذهب للمتجر المختص وشراء أربع سماعات لعينة
    Sana şehirden gitmeni söyledim! Yaşamaktan mı sıkıldın, delirdin mi? Open Subtitles لقد قلت لك أن تغادر المدينة هل مللت الحياة أم تدعي الجنون؟
    Hey! Kızdan uzak dur dedim sana! Open Subtitles مرحباً, لقد قلت لك أن تبتعد تماماً عن الفتاة
    Sesini azalt dedim sana. Aynasız gibi görünüyor şu. Open Subtitles لقد قلت لك أن تواصل جعل ذلك على نحو منخفض, يبدو أنه فيدرالي
    Ya eğer size Jules'un çok açık şekilde kendisinin biyografisinin yazılmamasını istediğini söylersem? Open Subtitles ماذا لو قلت لك أن جولز قال بكل وضوح أنه لم يرد سيرة لحياته؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus