Ben daha çok kotlarımın önüne esnek bantlardan takılacağı zaman için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أَنا أكثرُ قلق بشأن متى أنت يَجِبُ أَنْ تَضعَ هذه الملابس الداخلية المطاطيةِ، بدلاً مِنْ جينزِ. |
Şimdiden sonra daha da fazla toplayacağız yalnız ben bu ufak oğlanı burada bıraktığımız için endişeleniyorum. | Open Subtitles | سنعمل أكثر فأكثر من الآنَ فَصَاعِدَاً أنا قلق بشأن تركنا الولدِ الصَغيرِ هنا لوحده |
Halen ruhum hakkında endişeli misin Angelus, vampir rahibim benim? | Open Subtitles | أمازلت قلق بشأن روحي آنجليوس" مصاص الدماء يتعامل كالكاهن ؟" |
Neden, tüm dünyayı kurtarabilecek bir adam bir kadın için endişeleniyor? | Open Subtitles | كيف لرجل يمكنه إنفاذ العالم أجمع قلق بشأن إمرأة واحدة؟ |
Ailen için endişelendiğini biliyorum. Bende oradaydım. | Open Subtitles | أعلم أنك قلق بشأن عائلتك كنت فى موقفك من قبل |
Affedersin Eddie. Sözünü kesmek istemem. Işık konusunda endişeliyim. | Open Subtitles | عذراً يا إدي، لا أقصد المقاطعة أنا قلق بشأن الإضاءة |
İçinde yaşadıkları hakkında endişeleniyorum... bize olan bitenlerle ilgili yalan söylemesine sebep olan şeyler. | Open Subtitles | أَنا قلق بشأن ماذا يجري داخله الذي يَجْعلُه يَكْذبُ إلينا حول الذي حَدثَ. |
Kazanırsam ne olacağını merak ediyorum. Hmm? Kazanırsam ne olacağını merak ediyorum,dedim. | Open Subtitles | كنت أفكر فيما سيحدث عندما أفوز لقد قلت أنني قلق بشأن ما سيحدث إذا أنا فزت |
Doktorumla konuştum ve ağrı olması konusunda endişeli. | Open Subtitles | تحدثتُ إلى طبيبي وهو قلق بشأن بعض الألم. |
Bu kilise şu etnik mahallelerden birinde ve arabam için endişeleniyorum. | Open Subtitles | هذه الكنيسة تقع داخل أحد تلك الأحياء العرقية وأنا قلق بشأن السيارة |
Kendi işin endişelenmiyor olabilirsin ama ben kendiminki için endişeleniyorum. | Open Subtitles | ..لعلك لست قلق بشأن عملك ولكني أحاول البقاء فيه |
Biliyor musun, bu şeyler için endişeleniyorum. | Open Subtitles | أتعرف ذلك؟ أنا قلق بشأن هذا الأمر، أتعلم؟ |
Kontrol odasındaki alıcı birimlerinden biri hakkında endişeli. | Open Subtitles | إنه قلق بشأن أحد ألواح المحسات في غرفة التحكم |
Baban iyi ama senin için endişeleniyor bu yüzden benim dönmeme izin verdi. | Open Subtitles | أنه بخير هو كان قلق بشأن كونك مهمومة لذا أخبرني أن آتي إليك وأخبرك بهذا |
Hemşire morfini azalttı. Onun için endişelendiğini... | Open Subtitles | لقد خفضت الممرضة من المخدر ...ظننتك قلق بشأن |
Takıma karar verilmemesi konusunda endişeliyim. | Open Subtitles | أنا قلق بشأن الفريق ما زال يبــدو متردّداً |
Kişisel olarak daha çok onunla birlikte sıkışıp kalan binlerce inan hakkında endişeleniyorum. | Open Subtitles | شخصياً انا قلق بشأن اكثر بالأكثر من الف شخص المحاصرون هناكـ معه |
çocukların bisikletleriyle ne kadar hız yaptıklarını merak ediyorum | Open Subtitles | حسنا، انا تماماً قلق بشأن السرعة. في أي أطفال يركبون درجاتهم. |
- Karma konusunda endişeli. - Kiliseye giden tanıdıklarımız var. | Open Subtitles | انه قلق بشأن العقاب الدنيوي - ناس نعرفهم يذهبون الى تلك الكنيسة - |
O günlerde bikini izlerini dert ederdim. Bu yüzden bikinimin üstünü çıkarmaya karar vermiştim. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ قلق بشأن الخطوطِ السمراءِ لذا قرّرتُ حَلّ قمةِ بيكينيي. |
Şunları buldum: Çoğu insan yanlış şey için endişe ediyorlar. | TED | وهذا ما وجدته: ينتاب معظم الناس قلق بشأن الأمر الخاطئ. |
Her neyse Debbie Klein hakkında seni bu kadar endişelendiren ne? | Open Subtitles | لماذا انت قلق بشأن ديبي كليين على أية حال؟ |
Onun için endişelenmiyorum. Kızı için endişeliyim. | Open Subtitles | أنا لست قلقا بشأنه أنا قلق بشأن ابنته. |
Elbette. Ailen için endişelisin. Tamam, gidip onlara bak. | Open Subtitles | بالطبع أنت قلق بشأن عائلتك إذاً إمضي وتحقق منهم |
Sen dünyada her şey için endişeleniyorsun ama yemeğini düşünmüyorsun. | Open Subtitles | أنت قلق بشأن العالم بأكمله لكن لَيسَ حول ما سـ يطبخ في البيت |